Danıştay Kararı 2. Daire 2022/1990 E. 2023/19 K. 10.01.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/1990 E.  ,  2023/19 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1990
Karar No : 2023/19

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- …
VEKİLİ : Av. …
2 – … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, anılan görevden alınmasına ilişkin 07/05/2021 günlü, 2021/217 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve Antalya Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin … günlü, …sayılı işlemin iptali ile bu işlemler nedeniyle mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında Bakanlık başmüfettişi tarafından düzenlenen … günlü, … sayılı inceleme raporu ile; “İl Müdürü … İle Müze Müdürü … arasında sebebi ve gerçekliği ne olursa olsun karşılıklı güvensizliğe ve hatta husumete varabilecek bir ilişkinin var olduğu, bu ilişkinin üçüncü kişiler nezdinde Bakanlığımızın ildeki kurumsal kimliğini/algısını olumsuz yönde etkilemesi bir yana, yürütülmek durumunda olan hizmetleri de olumsuz yönde etkilemesinin kaçınılmaz olduğu anlaşıldığından, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Müze Müdürlüğünce işbirliği ve koordinasyon içerisinde yürütülmesi gereken kamu hizmetlerinin aksamaması ve Bakanlığımızın ildeki kurumsal kimliğinin/algısının daha fazla zarar görmemesi açısından” ifadelerine yer verilerek davacının yürütmekte olduğu idarecilik görevi veya yeri ile ilgili acilen ve ivedilikle idari bir tasarrufta bulunulmasının yerinde olacağının belirtildiği, bu çerçevede inceleme raporunda yer alan tespitler neticesinde davacının kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından görevden alınmasının teklif edilmesi sonrasında dava konusu işlemlerin tesis edildiğinin görüldüğü, ancak Müze Müdürü … tarafından davacının kendisine psikolojik taciz (mobbing) uyguladığı yönündeki iddianın sübuta ermediğinin söz konusu 16/1 sayılı inceleme raporu ile sabit bulunduğu ve davacı hakkında yapılan incelemelerin disiplin soruşturmasına dönüşmediği, ayrıca herhangi bir disiplin soruşturması başlatılmadığı ve disiplin cezası verilmediği, davacının görevinde başarısızlığı, verimsizliği, yetersizliği ve performans düşüklüğü gibi herhangi bir tespitte bulunulmadığı dikkate alındığında dava konusu işlemin sebep unsurundan yoksun olduğu ve kamu yararı ve hizmetin gerekleri yönünden hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığı, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunduğundan, Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle anılan işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen temyize konu kararla; Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığının açık olduğu, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceğinin yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunduğu; somut olayda, davalı idarenin sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı; bilakis davalı idare tarafından davacı hakkındaki soruşturma ve iş verimini olumsuz etkileyen olaylar gözetilerek dava konusu işlemin tesis edildiği hususları dikkate alındığında; … İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak görev yapan davacının, uzman kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği; disiplin yargılaması yapılabilmesinin gerekliliğini sağlayan koşullar ve esas alınan ilkeler ile atama işleminde idarece kullanılan takdir yetkisinin yargısal denetimine esas alınan ilkelerin farklı olması nedeniyle disiplin yönünden yaptırım gerektirmeyen bir olayın, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hizmetin iyi işlemesi veya kamu görevlisinin etkin ve güvenilir bir biçimde hizmeti devam ettirmesinin sağlanması amacına yönelik olarak tesis edilen atama işleminin hukuka uygunluğuna engel teşkil etmeyeceği; zira uyuşmazlığa yol açan dava konusu işlemde idarece kullanılan takdir yetkisinin yargısal denetimine esas alınan ilkelerin, disiplin hukuku bakımından dikkate alınan suçun unsurlarıyla ilgili değerlendirme ölçütlerinden de farklı olduğu, davalı idarece takdir yetkisi kullanılırken kamu yararı ve hizmet gereklerinin de göz önünde bulundurulduğu, bu kapsamda hizmetin etkin ve verimli yürütülmesi için davacının görev yerinde değişiklik yapıldığı, işlemin bu yönüyle de hukuka uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davalı idarelerin istinaf başvurusunun kabulüne, başvuruya konu … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında düzenlenen inceleme raporunun mahiyeti itibarıyla soruşturma raporu niteliği taşımadığı, dava konusu uzman kadrosuna atama işlemiyle sanki bir soruşturma sonucunda disiplin cezası ile cezalandırılmış gibi hakkında istisna atama hükümlerinin uygulandığı, halbuki dava tarihi itibarıyla herhangi bir disiplin cezasının bulunmadığı, atandığı uzman kadrosunun 657 sayılı Kanun’un 36. maddesinin “Ortak hükümler” bölümünün A fıkrasının 11 numaralı bendinde yer alan kültür ve turizm uzmanlığı kadrosundan farklı bir kadro olduğu, istinaf mahkemesince yeterli inceleme yapılmadan temyize konu kararın verildiği, uzman kadrosuna atanmasıyla birlikte maaşında ciddi bir düşüş yaşandığı, inceleme raporu ile maiyetindeki personel aleyhine işlem tesis etmediğinin tespit edildiği, bu rapor ile görevinden alınması arasında on beş ay süre bulunduğu, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI :
…nın Cevabı: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
… Bakanlığının Cevabı: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
11/01/1983 tarihinde öğretmen olarak göreve başlayan davacı, 02/01/1997 tarihine kadar bu görevi yaptıktan sonra naklen atama yoluyla Kültür Bakanlığı emrine il kültür müdür yardımcısı olarak atanmış, yıllar içerisinde şef ve il kültür ve turizm müdür yardımcılığı görevlerinde bulunmuş, 16/06/2009 tarihinde il kültür ve turizm müdürü olarak atanmıştır.
… günlü, … sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile il kültür ve turizm müdürlüğü görevinden alınan davacı, anılan işlem ile Antalya Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin … günlü, …sayılı işlemin iptali ve bu işlemler nedeniyle mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan davayı açmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde; kurumların, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle, memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri öngörülmüştür.
10/7/2018 günlü, 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan; 3 sayılı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usûllerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. maddesinde “Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla, (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı onayı ile atama yapılır.” düzenlemesine;
6. maddesinin 4. fıkrasında; “Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlerde bulunmakta iken görevden alınanlardan; daire başkanı kadro ve pozisyonunda bulananlar ile genel müdürden daha alt düzeydeki kadro, pozisyon veya görevlerde bulunanlar ve taşra teşkilatında il müdürü ve bölge müdürü kadro, pozisyon ve görevlerinde bulunanlardan;
a) Daha önce bulundukları 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan denetim elemanı ya da uzman kadrolarına veya bunlara denk pozisyonlara,
b) (a) bendi kapsamına girmeyenlerden bu fıkranın birinci paragrafında sayılan kadro, pozisyon ve görevlerde toplam en az üç yıl görev yapmış olanlar, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan denetim elemanı ya da uzman kadrolarına veya bunlara denk pozisyonlara,
c) (a) bendi kapsamına girmeyenlerden bu fıkranın birinci paragrafında sayılan kadro, pozisyon veya görevlerde üç yıldan az süreyle görev yapmış olanlar, merkez veya taşra teşkilatında araştırmacı kadro veya pozisyonlarına atanırlar. ” düzenlemesine;
6. maddesinin 7. fıkrasında; “Bu madde hükümleri, atanma şartlarını kaybetme, ceza kovuşturması veya disiplin soruşturması sonucunda görevden alınanlar hakkında uygulanmaz.
” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde yer alan düzenleme ile memurların yer ve görev bakımından naklen atanmaları konusunda idarelere takdir yetkisi tanındığı; bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kullanılabileceği; belirtilen unsurlara uyulmaksızın kullanıldığının kanıtlanması ya da yargı yerlerince saptanması halinde ise, idari işlemin sebep ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalinin gerekeceği yerleşik yargısal içtihatlardandır.
İdare hukukunda benimsenmiş bu prensiple idarenin işlemlerinde keyfiliğin, subjektifliğin önlenmesinin ve bu suretle memurların daha rahat, güvenli bir statüde hizmet vermelerinin amaçlandığı şüphesizdir. Bu bakımdan, atama işlemine dayanak olan gerekçenin de yukarıda anılan hususlar dahilinde değerlendirilmesi; yapılacak değerlendirmede ilgilinin durumu, kamu yararı, hizmet gerekleri gibi kriterlerin dikkate alınması gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda; davalı İdareler tarafından, dava konusu işlemlerin, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 6. maddesinin 4. ve 7. fıkraları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile Teftiş Kurulu Başkanlığının … günlü, … sayılı yazısı ekinde yer alan Bakanlık Makamının … günlü, … sayılı yazısına istinaden tesis edildiği savunulmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Müze Müdürü … tarafından, davacının “müze müdürü olarak görev ve sorumluklarını yerine getirmediği, sorumsuz davrandığı ve makamına yakışmadığı görüntüsü oluşturabilmek ve görevden alınmasını sağlamak amacıyla çeşitli konularda sürekli uyarı yazısı yazdığı, hakkında soruşturma açtığı ve mobbing uyguladığı” iddiasıyla Teftiş Kurulu Başkanlığına yazılan dilekçe üzerine konu ile ilgili olarak inceleme başlatıldığı, incelemecinin iddia konusu hususlar ve ilgililerin beyanlarına dayanarak hazırladığı inceleme raporunun sonuç kısmında; davacının yönetici hak ve yetkilerini kullanırken müze müdürü …’ye psikolojik taciz uyguladığı sonucuna varma imkanının bulunmadığı, taraflar arasındaki karşılıklı güvensizlik ve husumetin üçüncü kişiler nezdinde Bakanlığın kurumsal kimliğini olumsuz etkilediği, koordineli bir şekilde yürütülmesi gereken kamu hizmetlerini olumsuz etkilediği, bu nedenle yürütmekte oldukları idarecilik görevleri veya yerleriyle ilgili olarak acilen ve ivediikle idari bir tasarrufta bulunulmasının yerinde olacağının mütalaa olunduğu, bunun üzerine Teftiş Kurulu Başkanlığınca … günlü, … sayılı dava konusu işlemlere de dayanak teşkil eden “… İl Kültür ve Turizm Müdürü olan davacının, Antalya ili dışında durumuna uygun başka bir ilde görevlendirilmesi, … Müzesi Müdürü …’nin de müze müdürlüğü görevinden alınması” yönünde Bakan onayı alındığı anlaşılmaktadır.
Dosyada yer alan davalı İdarelerin savunmaları ile eki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu işlemlerin dayanağı olarak davacı ile müze müdürü arasındaki husumetten kaynaklanan inceleme raporu ile takdir yetkisinin gösterildiği görüldüğünden, dava konusu işlemin sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygun olup olmadığının tespiti bakımından belirtilen sebepler yönünden değerlendirilme yapılması gerekmektedir.
Bu bağlamda; inceleme raporu ile davacının müze müdürüne mobbing uyguladığı sonucuna varılamayacağı yönünde tespitte bulunulduğu ve dava konusu görevden alma işleminin inceleme raporuna dair bakan onayının alınmasından on beş ay sonra tesis edildiği göz önünde bulundurulduğunda, bu raporun dava konusu işlemin meşru nedeni olarak dikkate alınmasına olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan; dava konusu işlem takdir yetkisi yönünden incelendiğinde; dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre, davalı idareler tarafından inceleme raporunda yer alan hususlar dışında davacının görevinde yetersiz ve başarısız olduğu yönünde yapılmış bir tespit bulunmadığı, hizmetin gereklerini yerine getirmediği ya da verimli bir biçimde sürdürülmesine engel oluşturduğu yolunda somut bir bilgi ve belge sunulmadığı görülmekle, davacının geçmiş hizmetleri de göz önünde bulundurulduğunda, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun kullanılmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemlerde sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
… İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, anılan görevden alınmasına ilişkin 07/05/2021 günlü, 2021/217 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve Antalya Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlemler nedeniyle mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, davacının il kültür ve turizm müdürlüğü görevinden alınmasına ilişkin 07/05/2021 günlü, 2021/217 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının iptali isteminin reddine yönelik kısmında hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
Kararın, davacının uzman kadrosuna atanmasına ilişkin … günlü, …sayılı işlemin iptali isteminin reddine yönelik kısmına gelince;
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle, memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmünü amirdir.
10/7/2018 günlü, 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan; 3 sayılı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usûllerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. maddesinde “Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla, (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı onayı ile atama yapılır.” düzenlemesi;
6. maddesinin 4. fıkrasında; “Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlerde bulunmakta iken görevden alınanlardan; daire başkanı kadro ve pozisyonunda bulananlar ile genel müdürden daha alt düzeydeki kadro, pozisyon veya görevlerde bulunanlar ve taşra teşkilatında il müdürü ve bölge müdürü kadro, pozisyon ve görevlerinde bulunanlardan;
a) Daha önce bulundukları 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan denetim elemanı ya da uzman kadrolarına veya bunlara denk pozisyonlara,
b) (a) bendi kapsamına girmeyenlerden bu fıkranın birinci paragrafında sayılan kadro, pozisyon ve görevlerde toplam en az üç yıl görev yapmış olanlar, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan denetim elemanı ya da uzman kadrolarına veya bunlara denk pozisyonlara,
c) (a) bendi kapsamına girmeyenlerden bu fıkranın birinci paragrafında sayılan kadro, pozisyon veya görevlerde üç yıldan az süreyle görev yapmış olanlar, merkez veya taşra teşkilatında araştırmacı kadro veya pozisyonlarına atanırlar. ” düzenlemesi;
6. maddesinin 7. fıkrasında; “Bu madde hükümleri, atanma şartlarını kaybetme, ceza kovuşturması veya disiplin soruşturması sonucunda görevden alınanlar hakkında uygulanmaz.
” düzenlemesi yer almaktadır.
3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin görevleri sona eren ve görevden alınanların durumunu düzenleyen 6. maddesinin 4. fıkrasından; Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ekinde yer alan (II) sayılı cetvelde yer alan kadrolarda bulunup görevden alınanlardan davacı gibi daha önce 657 sayılı Kanunun 36. maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan denetim elemanı ya da uzman kadrolarında bulunmamış olanların en az üç yıl süre ile görev yapmış olmaları halinde, görevden alındıktan sonra 657 sayılı Kanunun 36. maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan denetim elemanı ya da uzman kadrolarına atanacakları; bu kapsamda yer almalarına rağmen atanma şartlarını kaybedenlerle, ceza kovuşturması veya disiplin soruşturması sonucunda görevden alınanların anılan düzenlemeden istifade edemeyecekleri anlaşılmaktadır.
Davacının il müdürlüğünden alınmasına gerekçe olarak gösterilen inceleme raporunun tamamlanmasından sonra davacı hakkındaki iddialara yönelik olarak disiplin soruşturması başlatılmadığı ve dolayısıyla davacının bir disiplin soruşturmasının sonucu olarak görevinden alınıp uzman kadrosuna atanmadığı görülmektedir.
Şu halde, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü görevinden alınması hukuka uygun bulunan davacının, yukarıda yer verilen 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 6. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi gereğince 657 sayılı Kanun’un 36. maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan denetim elemanı ya da uzman kadrolarına atanması gerekirken, Antalya İl Müdürlüğü nezdinde uzman kadrosuna atanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla Bölge İdare Mahkemesi kararının; davacının … İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevinden alınmasına ilişkin işlemin iptali isteminin reddi yolundaki kısmının onanması, davacının Antalya İl Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali isteminin reddi yolundaki karar kısmının ise yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.