Danıştay Kararı 2. Daire 2022/1819 E. 2023/1381 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/1819 E.  ,  2023/1381 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1819
Karar No : 2023/1381

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … (kararda sehven … yazılmıştır) günlü, E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; polis memuru olarak görev yapan davacının, Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde, “hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/B-1 maddesi uyarınca “16 ay uzun süreli durdurma” cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin 19/09/2018 günlü, E:2016/29010, K:2018/15655 sayılı bozma kararına uyularak verilen Kahramanmaraş İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte gözönüne alındığında, davacının üzerine atılı yalan beyanda bulunmak fiilinin, kanaat ve şüphenin ötesinde hukuken kabul edilebilir somut delillerle ortaya konulamadığı gibi, idarece maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için etkin bir soruşturma yapılması gerekmekte iken, aksine eksik inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle maddi gerçeğin ortaya çıkarılamadığı sonucuna varıldığı; bu durumda, davacının söz konusu olayda ve yakalama tutanağı tanziminde görev yaptığı şeklindeki lehine ifadelerin dikkate alınmadığı, operasyona ilişkin kamera kaydının incelenmek suretiyle davacının olay yerinde bulunup bulunmadığına dair tespitlere yer verilmediği dikkate alındığında, kesinlik arz etmeyen ve davacının olay günü orada görev alıp almadığını ispatlar niteliğe haiz olmayan bir raporun tek başına dikkate alınarak, davacının yalan beyanda bulunduğundan bahisle ceza verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, davacının bir alt ceza uygulanmadığı iddiası ile ilgili olarak; Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 15. maddesi uyarınca, bir alt ceza uygulamasının idarenin takdirinde olduğu, idarelerinin bu konuda zorlanamayacağı, Hakimler ve Savcılar Kurulunun 23-25/11/2012 günlü toplantısında, disiplin cezasına konu işlemde bir alt ceza uygulanmamasının tartışılıp tartışılmamasının işlemi sakatlamayacağı yönünde görüşün benimsendiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı 10/02/2023 tarihinde vefat ettiğinden, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlığını taşıyan 26. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının ve UYAP kayıtlarından incelenmesinden; davacı …’nın 10/02/2023 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, İdare Mahkemesince yukarıda aktarılan 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere, temyize konu kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … (kararda sehven … yazılmıştır) günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.”, 2. fıkrasında, “Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.
” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda aktarılan madde metninin değerlendirilmesinden; davanın açılmasından sonra ve esas hakkında karar verilmesinden önce ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davanın sürdürülmesine yönelik yolun belirlendiği; kararın verilmesinden sonra ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olması durumunun ise; medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyetinin son bulmasının dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davanın esası hakkında karar verilmesinden sonra, davacı Ahmet Mazı vefat etmiştir. Davalı idarenin temyiz talebinin incelenebilmesi için, takibin yenilenmesi gerekmekte olup; İdare Mahkemesince, bu aşamaya ilişkin olarak dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi, taraf teşkilinin ve tekemmülün sağlanmasından sonra, dosyanın temyiz incelemesi için gönderilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava dosyasının İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğinden, bozma yönündeki Daire kararına katılmıyorum.