Danıştay Kararı 2. Daire 2022/1796 E. 2023/409 K. 15.02.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/1796 E.  ,  2023/409 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1796
Karar No : 2023/409

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mersin İl Emniyet Müdürlüğü emrinde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının, 2014 yılı terfi döneminde komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu Kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal tutarın ve özlük haklarının işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminden ibarettir.
Davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/03/2017 günlü, E:2016/27780, K:2017/8005 sayılı kararı ile bozulmuştur. Davacının karar düzeltme istemi ise Danıştay İkinci Dairesinin 12/10/2021 günlü, E:2021/2175, K:2021/3333 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle, Merkez Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele ilişkin liste ile bu listede yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri gözönünde bulundurulduğunda; davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine aday personel yönünden eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulanmadığı sonucuna varıldığı; Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca davacının terfi ettirilmemesine ilişkin işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük hakları ve parasal tutarın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği; bu itibarla, dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının ve parasal tutarın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2014 yılında bir üst rütbeye terfi durum değerlendirilmesine alınan komiser yardımcıları için hazırlanan kıdem listesinde davacının 667. sırada yer aldığı, terfi durumunun 2014 yılı Merkez Değerlendirme Kurulunda görüşüldüğü ve ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılan değerlendirme sonucunda davacı hakkında “terfi etmez” kararı verildiği, personel bilgi sisteminden yapılan sorgulamadan davacının 01/09/2017 günlü, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkartıldığı belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile anılan kararın davalı idare aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
31/12/2014 Tarihine Kadar Bulunduğu Rütbedeki Zorunlu Çalışma Süresini Tamamlayan Komiser Yardımcısı Listesinin incelenmesinden; 2014 yılı terfi döneminde, durumu görüşülmek üzere değerlendirmeye alınan 900 komiser yardımcısı arasından 731 personelin terfi ettirilmesine karar verildiği; davacının, kıdem sıralamasında 667. sırada yer aldığı, performans puanının (5,00) olduğu, davacıdan daha kıdemsiz ve daha düşük performans puanı olan (896, 897, 898, 899. ve 900. sıradaki) personelin terfi ettirildiği, bu haliyle davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine aday personel yönünden eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulanmadığı sonucuna varılmakta olup, temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı; uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman, hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının ve parasal tutarın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, ancak davacının, davayı vekili aracılığıyla takip etmediği anlaşıldığından, davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde öngörülen avukatlık ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin çıkartılması suretiyle kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- DAVALI İDARENİN ESAS İLİŞKİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2- … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararın vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5- 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, vekil ile temsil edilmeyen davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.