Danıştay Kararı 2. Daire 2022/1663 E. 2023/1220 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/1663 E.  ,  2023/1220 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1663
Karar No : 2023/1220

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
DAVALI : … Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın; taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : … Üniversitesinin çeşitli birimlerinde … olarak görev yapan davacı; Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığında görev yapmakta iken ve görevden alındıktan sonra kendisine uygulanan mobbing nedeniyle uğradığı elem ve acının karşılığı olarak 70.000.-TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının … Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı olarak görev yaptığı dönemde hakkında yapılan soruşturmalar neticesinde verilen disiplin cezalarının yargı kararı ile iptal edilmeleri, davacının Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı görevinden alınarak … Meslek Yüksek Okulu emrine atanması ve atama işleminin hukuka aykırı bulunarak mahkeme kararı ile iptal edilmesi, davalı üniversite genel sekreteri tarafından kurum içi yazışmanın üzerine “üç üniversiteyi gezdiniz. Böyle uyduruk bir yazı mı çıkardınız. Araçların görevlendirilmelerinde tüm usul ve esaslar belli olacak şekilde bir yazı hazırlayın.” şeklinde not yazılmış olması, davacının kasıtlı ve sistematik olarak aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması ve yıldırılması sonucunu doğurmadığı, söz konusu bu hususların kötüniyetli, kasıtlı olarak yapıldığına dair bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi böyle bir kanaate de varılmadığından, belirtilen olayların mobbing kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılarak davacının manevi tazminat isteminin yerinde görülmediği, öte yandan, davacı tarafından yıllık izin kullanma istemlerinin gerekçesiz olarak reddedilerek Anayasal bir hak olan dinlenme hakkının engellendiği ve … Meslek Yüksekokuluna atandıktan sonra kendisine çalışma odası verilmediği, mescitte çalışmak zorunda bırakıldığı iddia edilmişse de, dava dosyasında yer alan belgelerin incelenmesinden, davacının yeni eğitim-öğretim döneminin başlayacağı tarihlerde izin kullanmak istediği, bu dönemde yaşanacak iş yoğunluğu nedeniyle talebinin reddedildiği, ancak daha sonraki tarihlerde yıllık izin verildiği, ayrıca geçmiş yıllara ilişkin yıllık izin haklarını da kullandığı ve … Üniversitesi Rektörlüğü … Meslek Yüksekokulu Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işleminden, davacının meslek yüksek okulunda çalıştığı dönemde davacıya çalışma odası verildiğinin görüldüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,
Anılan Mahkeme kararı, Danıştay İkinci Dairesinin 06/01/2021 günlü, E:2020/1538, K:2021/63 sayılı kararıyla onanmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay İkinci Dairesince, kararın düzeltilmesi aşamasında, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle verilen … günlü, E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının … Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı olarak görev yaptığı dönemde hakkında yapılan soruşturmalar neticesinde verilen disiplin cezalarının yargı kararı ile iptal edilmeleri, davacının Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı görevinden alınarak … Meslek Yüksekokulu emrine atanması ve atama işleminin hukuka aykırı bulunarak mahkeme kararı ile iptal edilmesi, mahkeme kararının uygulanması sonucu Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı görevine iade edilen davacının, tekrar bu görevden alınarak mühendis kadrosuna atanması ve atama işleminin hukuka aykırı bulunarak mahkeme kararı ile iptal edilmesi; davalı üniversite genel sekreteri tarafından kurum içi yazışmanın üzerine “üç üniversiteyi gezdiniz. Böyle uyduruk bir yazı mı çıkardınız. Araçların görevlendirilmelerinde tüm usul ve esaslar belli olacak şekilde bir yazı hazırlayın.” şeklinde not yazılmış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacının, hakkında yapılan soruşturmalar ve verilen disiplin cezaları ile yıldırma ve işten uzaklaştırma amaçlı tesis edilen işlemlerin iptali istemiyle açılan davalardaki mahkeme süreçleri nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu, psikolojik tedavi görmesine sebep olunduğu, özel hayatının da olumsuz etkilendiği; davalı idarenin, Anayasa ve 2577 sayılı Kanun hükümlerine aykırı olarak yargı kararlarını uygulamama amacıyla hareket ettiği, yargı kararlarının icaplarına göre değil, şeklen uygulanması suretiyle etkisiz bırakmaya yönelik davranışlarda bulunduğu; bu durum karşısında, olayda manevi tazminata ilişkin koşulların oluştuğu; manevi tazminatın, manevi tatmin sağlayacak bir miktarda olması gerektiğinden davacının sosyo-ekonomik durumu dikkate alındığında takdiren 25.000.-TL manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 25.000.-TL manevi tazminatın davanın açıldığı 08/04/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevî tazminat talebi bakımından davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı İdare tarafından; davacı hakkındaki yargı kararlarının icaplarının dışına çıkılmadığı; davacının ruh sağlığının bozulması ile kendilerince tesis edilen işlemler arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, davacı tarafından ileri sürülen olaylar nedeniyle idarenin ağır hizmet kusurundan bahsedilemeyeceği gibi davacının manevi değerlerinde bir eksilme de meydana gelmediği, davacı hakkında tesis edilen işlemlerin hiçbirisinin kasıtlı ve sistematik olarak yapılmadığı, davacının soyut iddiaları dışında kusur sorumluluklarını ispatlayacak herhangi bir delil bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından; amirlerinin uygun olmayan isteklerini yerine getirmediğinden görev değişikliği işlemlerine maruz kaldığı, kendisine uygun çalışma koşullarının sağlanmadığı, kazanılmış haklarının ve hakkında verilen yargı kararlarının gereklerinin yerine getirilmediği, daha önce amiri olduğu personelin astı olarak çalışmak durumunda bırakıldığı, kendisine verilen disiplin cezalarının tamamı yargı kararıyla iptal edilmiş olsa da, bu süreçte yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle tedavi gördüğü; hakkında tesis edilen işlemlerin, sistematik hale gelen, kasıtlı olarak yapılan ve süreklilik gösteren, yıldırma ve işten uzaklaştırma amacı taşıyan nitelikte olduğu, buna karşın, İdare Mahkemesince takdir edilen manevi tazminat tutarının çekilen elem ve acıyı bir nebze olsun gidermekten uzak kaldığı ve manevi tazminatın caydırıcılık unsuru bakımından da uygun olmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN CEVAPLARI :
Davacının Cevabı : Cevap verilmemiştir.
Davalı İdarenin Cevabı : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:.. sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2023 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.