Danıştay Kararı 2. Daire 2022/1502 E. 2022/6668 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/1502 E.  ,  2022/6668 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1502
Karar No : 2022/6668

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Davacı, … Büyükşehir Belediye Başkanlığında genel sekreter yardımcısı olarak görev yapmakta iken, şube müdürü kadrosuna atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkemelerinin 22/07/2020 tarihli ara kararıyla davacının daire başkanlığı görevini ifa ederken hakkında herhangi bir başarısızlık, verimsizlik yahut disiplinsizliğin bulunup bulunmadığının sorulduğu, davalı idarece gönderilen bilgi ve belgelerden, anılan hususlara ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığı görüldüğünden, takdir yetkisinin objektif ve somut gerekçelerle kullanıldığının idarece ortaya konulamadığı gibi eski görevi ile yeni görevi arasında yaklaşık 2.600,00 TL parasal hak kaybının olduğunun anlaşıdığı, öte yandan, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla salt takdir yetkisi ileri sürülerek davacının genel sekreter yardımcılığından alınmasının hukuka aykırı olduğu yönündeki yargısal tespit ve gerçekliğe rağmen mahkeme kararı uygulanarak davacının genel sekreter yardımcılığına atanmasından sonra anılan görevin yürütülmesine ilişkin davacı hakkında gelişen/değişen olumsuz herhangi bir tespitin/kanaatin/olgunun olmaması; başka bir ifadeyle görevden alınması noktasında dikkate alınabilecek yeni bir hukuki durumun doğmaması karşısında, aynı gerekçelerle tesis edilen atama işleminin mahkeme kararını etkisizleştirdiği kanaatine varıldığı, bu durumda, üst düzey yönetici atama ve görevden alma konusunda geniş bir tercih ve takdir yetkisine sahip olan idarenin, her türlü takdire dayalı işlemlerinde takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket etmesi gerektiğinden, kamu görevinde düzenli bir yükselişe sahip olan davacının genel sekreter yardımcılığı görevinde başarısız ve yetersiz olduğu ya da görevinden alınmasını gerektirecek bir eylemi, tutum ve davranışı ile hizmete etkisi olan herhangi bir olumsuzluğu bulunduğu yönünde bir tespit bulunmadığından, bu görevinden alınarak alt kademe bir göreve (şube müdürü) atanmasını gerektiren hukuken geçerli herhangi somut bir nedenin de davalı idarece gösterilmediği dikkate alındığında, salt takdir yetkisinin kullanıldığı ileri sürülerek tesis edilen ve mahkeme kararını etkisizleştiren dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, bununla birlikte; Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükmü karşısında, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların her hak ediş (ödenmesi gereken aylardan) tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar dönemsel olarak işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların her hak ediş (ödenmesi gereken aylardan) tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar dönemsel olarak işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden; davacının, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı emrinde 15/02/1991 tarihinden 29/12/1995 tarihine kadar ambar memuru, 29/12/1995 tarihinden 15/03/2004 tarihine kadar satın alma müdürü, 15/03/2004 tarihinden 01/04/2014 tarihine kadar emlak ve istimlak müdürü, 25/05/2017 tarihinden itibaren genel sekreter yardımcısı olarak görev yapmakta iken davalı idare emrine 657 sayılı Kanun’un 68/B ve 76. maddeleri uyarınca 15/08/2019 tarihinde şube müdürü olarak atandığı, bu işlemin … İdare Mahkemesinin … günlü, E…., K…. sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine bu kararın uygulanmasını teminen davacının 16/08/2019 tarihinde genel sekreter yardımcısı olarak atandığı, en son dava konusu işlem ile kazanılmış hak aylık derecesi korunarak şube müdürü kadrosuna atandığı anlaşılmakla birlikte, Genel Sekreter Yardımcılığı kadrosunun üst düzey kadro olduğunun kabulüyle üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, genel sekreter yardımcılığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınması ve davalı belediye bünyesinde şube müdürü olarak atanmasına ilişkin tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 15/08/2019 tarihli işlem ile genel sekreter yardımcılığından alınarak, şube müdürlüğüne atandığı, işlemin iptali istemiyle dava açtığı, yapılan yargılama sonucunda … İdare Mahkemesinin … günlü, E…., K…. sayılı kararıyla işlemin iptaline hükmedildiği, yargı kararı sonrası genel sekreter yardımcılığı kadrosuna iade edildiği, akabinde somut gerekçe gösterilmeksizin dava konusu işlem tesis edilmek suretiyle tekrar bu görevden alınarak, şube müdürü kadrosuna atandığı, yargı kararının etkisizleştirilmesine yönelik işlem tesisinin söz konusu olduğu, atama konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de; bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk denetimine tabi olacağı, görevini başarıyla yerine getiremediğine dair bilgi ve belgenin İdare tarafından dosyaya sunulmadığı, İdarenin takdir yetkisini hukuka uygun kullanmadığı ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… Büyükşehir Belediye Başkanlığında genel sekreter yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, şube müdürü kadrosuna atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; “Kurumlar görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Personel istihdamı” başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında: “Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur.” hükmü yer almıştır.
Yukarıda yer verilen hükümler ile memurların atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullanıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulması gerekirken, Bölge İdare Mahkemesi kararında; bu gerekçenin yanı sıra, ” genel sekreter yardımcılığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğu, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları, atama ve görevden alma konusunda idarelere tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğu…” değerlendirmesine yer verilmiş olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; davanın reddi yolunda verilen kararda yer verilen diğer gerekçenin hukuka uygun bulunması karşısında, bu husus, temyize konu İdari Dava Dairesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan; genel sekreter yardımcısı olarak görev yaparken, davalı idare emrine 657 sayılı Kanun’un 68/B ve 76. maddeleri uyarınca 15/08/2019 tarihinde şube müdürü olarak atanan davacının, bu işleme karşı açtığı davada … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı iptal kararı, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla kaldırılmış ve davanın reddine hükmedilmiş, anılan karar Danıştay İkinci Dairesince verilen 01/03/2022 günlü, E:2021/18279, K:2022/896 sayılı kararla gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.