Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2022/1139 E. , 2023/2385 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1139
Karar No : 2023/2385
KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
(DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
(DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem : Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı emrinde İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı olarak görev yapmakta iken görevinden alınan ve bu işlemin iptali için açtığı davada verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine Araştırma Dairesi Başkanlığına atanan davacının; Araştırma Dairesi Başkanlığına atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı kararın iptali istemiyle … İdare Mahkemesinde görülen davada, anılan Mahkemenin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline hükmedilmesi üzerine, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı olarak atanması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle uğradığını öne sürdüğü manevi zararına karşılık 20.000.-TL manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idare tarafından, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı iptal kararının, 13/11/2015 günlü karar ile uygulandığı ileri sürülmüş ise de, söz konusu karar ile davacının atamasının İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı olarak yapıldığı, ancak, atandığı göreve, özlük dosyası (mülga) Maliye Bakanlığından geldikten sonra başlatılacağının belirtildiği, davacı hakkındaki yargı kararının tam olarak uygulandığından söz edilebilmesi için İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı görevine fiilen başlatılması gerektiği, aksi durumda yargı kararının uygulandığından söz edilemeyeceği, kaldı ki, özlük dosyasının beklenmesinin, fiilen göreve başlamaya engel bir husus olmadığı, dolayısıyla, davacı tarafından atandığı göreve başlatılması yönünde yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, her ne kadar dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamakta ise de, söz konusu işlemin idarenin manevi tazminat ödemekle yükümlü tutulmasını gerektirecek derecede ağır hizmet kusuru taşımadığı, ayrıca, davalı idarece fiilen göreve başlatılmamış olsa da, davacının İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı kadrosuna atamasının yapılmasına karar verilmesi ve dava konusu işlemin Mahkemece iptal edilmiş olması sebebiyle davacının manevi yönden duyduğu üzüntünün de giderilmiş olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda davacıya manevi tazminat ödenmesini gerektirecek şartların oluşmadığı, manevi tazminat isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, usul ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından; davacının görevine başlatılabilmesi için, (mülga) Maliye Bakanlığından maaş nakil ilmühaberi ile özlük dosyasının istendiği yazıya cevap verilmediği, bu belgeleri davacının da teslim etmediği, davacının görevine fiilen başlatılmamasında sorumluluklarının bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından; yargı kararının uygulanmamasının ağır hizmet kusurunun tipik örneği olduğu; davalı idarenin, görevine iade etmek zorunda kalmasının elem ve üzüntüsünü ortadan kaldırmadığı, aksi takdirde, yargı kararının zorla yerine getirilmesinin, o tarihe kadar olan hukuki sonuçları ortadan kaldırdığı değerlendirmesini gerektireceği; olayda manevi tazminatın koşullarının bulunduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN CEVAPLARI :
Davacı tarafından; davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği yolunda cevap verilmiştir.
Davalı idare tarafından; görevlerini tam ve zamanında yaptıkları, davacının varlığını iddia ettiği zarardan sorumlu olmadıkları yolunda cevap verilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Tarafların temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 24/01/2022 günlü, E:2021/1808, K:2022/6 sayılı gönderme kararıyla Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.