Danıştay Kararı 2. Daire 2021/966 E. 2023/904 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/966 E.  ,  2023/904 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/966
Karar No : 2023/904

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Uşak ili, Sivaslı İlçe Emniyet Amirliğinde polis memuru olarak görev yapan davacı; Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, aynı Tüzük’ün 15. maddesi uygulanarak bir derece alt ceza olan 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziyesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayıtlı davada yapılan yargılamada, suç örgütünün unsurlarının bulunmadığı gerekçesiyle suç örgütü kurmak ve üye olmak suçlarından davacının beraatine karar verildiği; ancak, davacının görevi kötüye kullanma suç isnadıyla yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayıtlı davanın derdest olduğu, suç örgütünün unsurlarının bulunmadığı gerekçesiyle suç örgütü kurmak ve üye olmak suçlarından davacının beraatine kararı verilmiş ise de, bu kararın görevsizlik kararına dayandırılması karşısında, anılan beraat kararının disiplin hukuku yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturması kapsamındaki iletişim tespit tutanakları incelendiğinde, davacının soruşturma kapsamında suç örgütü lideri olarak tutuklanan şahıs ile samimi sayılabilecek görüşmeler gerçekleştirdiğinin, bu şahsa nüfuzunu kullanarak kendi ve tanıdıkları adına birtakım işler yaptırdığının, anılan şahsın bu işleri davacının görevi nedeniyle yaptığının anlaşıldığı, bu durumda, davacıya isnat edilen yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından, davacının neticeten 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; hakkındaki iddiaların dayanaktan yoksun olduğu, suç örgütü kurmak ve üye olmak suçlarından yapılan yargılamada kendisiyle birlikte tüm sanıkların beraat ettiği, hakkındaki iddialarla ilgili olarak Uşak Valiliği tarafından soruşturma izni verilmediği, görevini kötüye kullanmadığının açık olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; davacının temyiz talebinde ileri sürdüğü hususların 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan temyiz sebeplerinden hiçbirisine uymadığı, temyiz talebinin reddi gerektiği yolunda cevap verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCES : Temyiz istemine konu edilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Uşak ili, Sivaslı İlçe Emniyet Amirliğinde polis memuru olarak görev yapan davacı hakkında yürütülen, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturmasından davalı idarenin haberdar edilmesi üzerine davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılmış, yapılan soruşturma sonucu Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi uyarınca davacının meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılması teklifi getirilmiş, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … karar sayılı işlemiyle; davacının üzerine atılı, yetkisini ve nüfuzunu kendisine ve başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak suçunu işlediğinin sübuta erdiği kanaatiyle anılan madde uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına, ancak, geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olduğundan Tüzük’ün 15. maddesi uygulanarak, bir derece alt ceza olan 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesinde yer alan “Yetkisini ve nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” fiili, meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmış; anılan Tüzük’ün 15. maddesinde ise, “Kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara bu Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısı uygulanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Kamu görevlilerinin disiplin cezasıyla cezalandırılabilmeleri için; disipline aykırı eylem veya işlemlerinin sübut bulup bulmadığının usulüne uygun olarak yapılacak soruşturma ile ortaya konulması, soruşturma aşamasında kamu görevlisinin lehinde ve aleyhinde olan her türlü bilgi ve belgenin toplanması, bilahare disipline aykırı davranış olarak tespit edilen eylemin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanarak bu eyleme uygun olan disiplin cezası maddesinin tayini ve uygulanması gerekmektedir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile UYAP kayıtlarının birlikte incelenmesinden; “görevi kötüye kullanma ve suç delillerini değiştirme ve gizleme” suçundan diğer sanıklarla birlikte yargılanan davacı hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda, … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının kendisi veya 3. şahıs yararına veya kişilerin mağduriyeti ile kamu zararına sebebiyet verdiğine ilişkin herhangi bir mağdur, müşteki veya tanık anlatımının olmaması nedeniyle sanıkların iletişiminin dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri kapsamında elde edilen ve şüpheli olduğu değerlendirilen görüşmeleri çerçevesinde görevlerini kötüye kullandıkları ve bu suretle suç işledikleri iddiasını doğrulayan kuvvetli ve kesin delilin bulunmadığı; davacının suç delillerini gizlediği ve yok ettiği yönündeki iddianın soyut nitelikten öteye geçmediği anlaşılmakla; davacının, üzerine atılı suçlar bakımından mahkumiyeti için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu durumda; dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile yukarıda bahsedilen … Ağır Ceza Mahkemesi kararı birlikte değerlendirildiğinde, davacıya isnat edilen suçun sübut bulduğuna ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği sonucuna varılmakla dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, bozulmasını gerektiren bir sebep de bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.