Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/9322 E. , 2022/6424 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9322
Karar No : 2022/6424
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLLERİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Komiser yardımcısı rütbesinde görev yapan davacı tarafından;
1- 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, sözlü sınavın tamamının ve komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının,
2- Bu işlemin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
a- 12. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin,
b- 20. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin,
c- “Rütbe terfi sınavlarına ilişkin genel esaslar” başlıklı beşinci bölümünde yer alan maddelerin (23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32 ve 33. maddeler) tamamının,
ç- (A) ve (B) grubu bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemlerini düzenleyen Geçici 1. , Geçici 2., Geçici 5. ve Geçici 6. maddelerinin iptali,
3- Hakediş tarihi olan Temmuz 2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde komiser rütbesinin verilmesi,
4- Dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalındığı ileri sürülen parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine hükmedilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, 28 ve 29. madde yönünden; başarılı olmanın, belirleyici unsuru olarak sözlü sınava bağlanmasının hukuka aykırı olduğu, ve bu durumun objektifliği kaldırdığı, bu doğrultuda Yönetmelik’in 28. maddesinin tamamının ve 29. maddesinin 1. fıkrasında geçen “… Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az 50 puan almış olmak kaydıyla …” ibaresinin objektif ve somut değerlendirme ölçütü olan yazılı sınavın önemini yitirmesi sonucunu doğurduğu, yazılı sınavda herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava girme hususu değerlendirildiğinde sözlü sınavın belirleyici hale geldiği,
Yönetmelik’in “Rütbe ve Terfi Sınavlarına İlişkin Genel Esaslar” başlıklı (23-33 maddeleri arası) maddeleri, 12. madde, 20. maddenin 1 fıkrasının (e) bendi, Geçici 1, 2, 5 ve 6. maddeleri yönünden; Anılan maddelerin tamamının iptali gerektiği; bu düzenlemelerin terfi aşamasındaki tüm komiser yardımcılarını kapsar nitelikte olduğu, oysaki kendisinin 6 yıl boyunca başarılı başarılı meslek hayatı geçirerek terfi aşamasına gelmesine rağmen -terfisine 3 ay kala getirilen bu düzenlemelerin- komiser rütbesine terfi beklerken çok farklı sonuçlar ortaya çıkardığı, bu durumun kesinleşmiş olan kazanılmış hakkına aykırı olduğu; sonuç itibarıyla yeni yönetmelik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği, sınavsız olarak komiser rütbesinin kendisine verilmesi gerektiği,
Sözlü sınav uygulamasında 28. maddenin 3. fıkrasına uyulmadığı, sesli ve görüntülü kayıt yapılmadığı ve bu hususun yönetmelikte de düzenlenmediği, 2-3 dakika içinde 5 maddede sayılan 13 sorunun değerlendirilemeyeceği, Yönetmelikte terfi etmesi için aranan şartlara sahip olduğu, Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa’nın 2. maddesine, 10. maddesine ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
1-Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığının savunmaları: Emniyet teşkilatında rütbe terfi işlemlerinin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesi ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre yapıldığı, 17/07/2009 tarihinden geçerli (B) grubu komiser yardımcısı rütbesine atanan ve bu rütbedeki zorunlu en az bekleme süresini 2015 yılı itibarıyla tamamlayan davacının komiser rütbesine terfi durumunun 2015 yılı Merkez Değerlendirme Kurulunda değerlendirilmesi öngörülmekte iken, 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavından başarısız olmasından dolayı mevzuat gereği davacının kurul gündemine alınmasının mümkün olmadığı, 692 sayılı KHK uyarınca kamu görevinden çıkarılması nedeniyle hukuki ve fiili imkansızlık olduğu; bu anlamda tesis edilecek bir işlemin bulunmadığı savunulmaktadır.
2-Emniyet Genel Müdürlüğünün savunması: Davalı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, 2015 yılı Merkez Değerlendirme Kurulunda değerlendirilmesi öngörülmekte iken, 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavından başarısız olmasından dolayı mevzuat gereği davacının kurul gündemine alınmasının mümkün olmadığı, davacının 692 sayılı KHK uyarınca kamu görevinden çıkarılması nedeniyle hukuki ve fiili imkansızlık olduğu; bu anlamda tesis edilecek bir işlemin bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının,10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in; 12. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin, “Rütbe terfi sınavlarına ilişkin genel esaslar” başlıklı beşinci bölümünde yer alan maddelerin (23, 24, 25, 26, 27, 28, 30, 31, 32 ve 33. maddeler) tamamının, (A) ve (B) grubu bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemlerini düzenleyen Geçici 1. maddenin iptali istemi yönünden davanın reddine; sözlü sınavın tamamının, Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının, 29. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ibarenin, Geçici 2. maddesi ile dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalındığı ileri sürülen parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine hükmedilmesi istemleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına; Geçici 5 ile Geçici 6. maddenin iptali, hakediş tarihi olan Temmuz 2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde komiser rütbesinin verilmesi istemleri yönünden incelenmeksizin ret kararı verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Komiser yardımcısı rütbesinde görev yapan davacının, 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının ve bu işlemin dayanağı olan 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin; 12. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin, “Rütbe terfi sınavlarına ilişkin genel esaslar” başlıklı beşinci bölümünde yer alan maddelerin (23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32 ve 33. maddeler) tamamının, (A) ve (B) grubu bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemlerini düzenleyen Geçici 1. madde, Geçici 2. madde, Geçici 5. madde ve Geçici 6. maddenin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalındığı ileri sürülen parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
Yönetmeliğin 28. maddesinin iptal istemi yönünden;
Danıştay 5. Dairesinin 10/12/2019 tarih ve E:2016/21109 sayılı kararıyla; 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasının tamamının; “Davranış ve düşüncelere ilişkin bilgi edinme amacıyla bir kişiyle yapılan sorulu cevaplı görüşme olan mülakat, kamu görevlerine girişte yapılan yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olup, yazılı sınavla bilgisi ölçülen kişilerin, mesleğe uygun tavır ve davranışlara, yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmaktadır. Sözlü sınav ise, amacı bakımından yazılı sınava benzemekte olup, bilgi ölçme amacıyla yapılmaktadır. Ancak sözlü sınava ilişkin benzer düzenlemelere yer veren bazı yasa ve yönetmeliklerde, sözlü sınava tabi tutulacak adayların bilgi yanında mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olup olmadığı yönünden değerlendirmeye tabi tutulacağına ilişkin düzenlemelere yer verildiği, dolayısıyla yazılı sınavın tamamlayıcısı olan sözlü sınavın, ölçme ve değerlendirme bakımından mülakatı da kapsadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakatta kullanılabilecek değerlendirme kriterlerine yer verildiği, ancak sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik değerlendirme kriterlerine yer verilmediği anlaşıldığından, anılan 28. maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır “gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden, dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesi yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek yoktur.
Yönetmeliğin iptali istenen diğer maddeleri yönünden:
Normlar hiyerarşisi kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır. Dolayısıyla normlar hiyerarşisinde Kanunlardan alt sırada gelen Yönetmeliklerin de üst norm olan Kanunlara aykırı olamayacağı açıktır.
Dava konusu Yönetmeliğin iptal istemine konu diğer maddelerinde hukuka ve normlar hiyerarşisine aykırı bir husus bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının katıldığı 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemi yönünden:
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin yukarıda yer verilen 28. Maddesi haricindeki maddelerinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiş ise de, anılan Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavda başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davanın 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, iptali istenen diğer maddeler yönünden reddine, davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünde (B) grubu komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 2015 yılında katıldığı rütbe terfi sözlü sınavından 44 puan alarak başarısız sayılması üzerine; 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının ve bu işlemin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in; 12. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin, “Rütbe terfi sınavlarına ilişkin genel esaslar” başlıklı beşinci bölümünde yer alan maddelerin (23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32 ve 33. maddeler) tamamının, (A) ve (B) grubu bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemlerini düzenleyen Geçici 1., Geçici 2., Geçici 5. ve Geçici 6. maddelerinin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalındığı ileri sürülen parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açlmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I- 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “sözlü sınavda” ibaresinin incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Kurul gündemine alınma şartları” başlıklı 12. maddesinde, “(1) Polis amirlerinin üst rütbeye terfiinin Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbe için öngörülen bekleme süresinin tamamlanmış olması,
b) Bulunulan rütbede, kurul gündemine alındığı tarih itibarıyla son performans puanı da dahil olmak üzere, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması,
c) Bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı sayılması,
ç) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimde başarılı olunması,
d) Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğünden Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi etmek için zorunlu ikinci bölge hizmetinin en az bir kez yapılmış veya halen bu bölge hizmetinin ifa ediliyor olması, şarttır.
(2) 6/8/1992 tarihli ve 92/3393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinin yedinci fıkrası kapsamına girenler için birinci fıkranın (d) bendinde yer alan şart aranmaz.” kuralı yer almıştır.
Anayasa’nın 124. maddesi ile idarelere, kamu hizmetinin daha etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda yönetmelik çıkarma ve bu yönetmeliklerde değişiklikler yapabilme yetkisinin verilmiş olduğu ve bu yönetmeliklerin Anayasa, yasa, tüzük ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler içermemesi ve öngörülen biçim ve yetki koşullarına uyularak çıkarılması dışında, söz konusu düzenleme yetkisinin kullanılmasında kamu hukuku yönünden herhangi bir engel bulunmadığı açıktır.
Dava konusu Yönetmelik’in 12. maddesinin 1. fıkrasında, ilgililerin terfi değerlendirmesine tabi tutulabilmeleri için sözlü sınavda başarılı olma şartının arandığı görülmektedir. Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınavda başarılı olma şartının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca, kurullarda personelin üst rütbeye terfisinin görüşülebilmesi için aranan şartlardan birisi olduğu dikkate alındığında, Yönetmelik’in 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “sözlü sınavda” ibaresinin üst norm olan 3201 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeye uygun olduğu görülmektedir.
Bu durumda, Yönetmelik’in 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “sözlü sınavda” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
20. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendindeki “sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını, dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verirler.” ibaresinin incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü” başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, “Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurulları, terfi edecek personel hakkında;
a) Bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini,
b) Mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini,
c) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını,
ç) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını,
d) Hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini,
e) Bu Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını, dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verirler.” kuralı yer almıştır.
Yönetmelik’in 20. maddesinin 1. fıkrasında, Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının terfi edecek personeller hakkında belirtilen değerlendirme kriterlerini dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre karar verecekleri öngörülmüş olup, üst norm olan 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin rütbe terfileri ile ilgili kuralları bir bütün halinde dikkate alındığında, söz konusu düzenlemenin dayanağı olan Kanun hükmüne uygun olarak belirlenmiş olduğu, rütbe terfileri bakımından herhangi bir hak kısıtlanmasının söz konusu olmadığı, üst norm olan Kanun hükümlerini aşan nitelikte bir yönünün bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
28. maddesinin 1. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” kuralına yer verilmiş olup, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemede yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede ilgili Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
28. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrasında, “Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan düzenlemede sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyelerinin sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorunda olduğu kuralına yer verildiği, söz konusu düzenleme uyarınca sözlü sınava çağrılan adayların yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılan sınavda görevlendirilen personelin sınava girenlere göre daha üst rütbede olmasının, sınava girecek personelin objektif değerlendirilmesi bakımından memur güvencesine hizmet ettiği gibi değerlendirmeyi yapacak personel açısından da kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, idarenin 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca kendisine verilmiş olan sözlü sınav yapma görev ve yetkisini yerine getirebilmesi amacıyla anılan Kanun’a uygun olarak yönetmelikle düzenleme yapma konusunda takdir yetkisi bulunmakta olup, bu kapsamda söz konusu yönetmelik hükmü ile sınava girenlere göre daha üst rütbedeki kişilerin sınavda görevlendirilmesi öngörülmek suretiyle takdir yetkisinin objektiflik ilkesine uygun olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle, Yönetmelik’in 28. maddesinin 2. fıkrasında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
28. maddesinin 3. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 3. fıkrasında, “(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli; a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği, b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti, c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği, d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri, konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” kuralına yer verilmiş olup, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemenin “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde “… 29…maddenin tamamının iptali istenilmiş ise de davacının durumu ve menfaati gözetilerek dava dilekçesinde belirttiği iddialar da dikkate alındığında, anılan maddelerin davacı yönünden ilgili kısımlarının incelenerek karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
29. maddesinin 1. fıkrasının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
“Rütbe terfi sınavlarına ilişkin genel esaslar” başlıklı beşinci bölümünde yer alan maddelerin (23, 24, 25, 26, 27, 30, 31, 32 ve 33. maddeler) tamamının iptali istemi yönünden; (28 ve 29. maddenin ilgili kısımlarına dair istem yukarıda değerlendirilmiştir );
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde anılan maddelerin tamamının iptali istenilmiş ise de, hukuka aykırılık iddiasının, yeni Yönetmelik hükümlerinin ve sözlü sınav hükümlerinin kendisine uygulanmaması gerektiğine ilişkin olması nedeniyle sözü edilen maddeler bu yönüyle incelenmiştir.
Davacı tarafından, bu düzenlemelerin terfi aşamasındaki tüm komiser yardımcılarını kapsar nitelikte olduğu, oysa ki kendisinin 6 yıl boyunca başarılı başarılı meslek hayatı geçirerek terfi aşamasına gelmesine rağmen -terfisine 3 ay kala getirilen bu düzenlemelerin- komiser rütbesine terfi beklerken çok farklı sonuçlar ortaya çıkardığı, bu durumun kazanılmış hakkına aykırı olduğu; sonuç itibarıyla yeni yönetmelik hükümlerinin ve sözlü sınav hükümlerinin kendisine uygulanmaması gerektiği, sınavsız olarak komiser rütbesinin kendisine verilmesi gerektiği ileri sürüldüğü gözönüne alındığında; 3201 sayılı Kanun’la sistem değişikliğine gidilerek sözlü sınav yapılmasının öngörüldüğü, bu doğrultuda davalı idarece henüz terfi süreci başlatılmadan önceki bir aşamada dava konusu Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği, düzenleyici işlemlerin de yürürlüğe girdiği tarihten sonraki aşamalarda uygulanacağı, bu haliyle kazanılmış haktan sözedilemeyeceğinden, rütbe tefi yazılı ve sözlü sınav hususlarına dair hükümlerin üst norm niteliğinde olan 3201 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemelere ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
(B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemlerini düzenleyen Geçici 1. maddenin incelenmesi;
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in -davanın açıldığı tarihteki haliyle- “(A) ve (B) grubu bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemleri” başlıklı Geçici 1. maddesinde ; “27/3/2015 tarihli ve 6638 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce atanan polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemleri bu maddede yer alan hükümler çerçevesinde yürütülür. (2) Polis amirlerinden Polis Akademisi mezunları, Polis Akademisi mezunu sayılanlar ile Emniyet Genel Müdürlüğüne eleman yetiştirmek üzere Polis Akademisi bünyesindeki en az dört yıllık fakülte ve yüksek okullardan mezun olanlar (A), komiser yardımcılığı kursunu başarıyla bitirmiş olanlar (B) grubunu oluşturur. (3) (B) grubu polis amirlerinden en az dört yıllık yükseköğretim kurumunu bitirenlerin (A) grubuna geçmeleri aşağıdaki şartlara bağlıdır: a) Başkomiser rütbesinde (A) grubu polis amirleri için öngörülen en az bekleme süresi kadar çalışmış olmak. b) Başkomiser rütbesinden Emniyet Amiri rütbesine terfide bu grup için ayrı yapılacak yazılı ve sözlü sınav ile meslek içi yöneticilik eğitiminde başarılı olmak. c) Merkez Değerlendirme Kurulu kararıyla Emniyet Amiri rütbesine terfi etmiş olmak. (4) (B) grubundan (A) grubuna geçecek olan amirlerin sayısı, o yıl itibarıyla (A) grubundan Başkomiser rütbesinden Emniyet Amirliği rütbesine terfi edenlerin sayısının %10’unu geçemez. (5) Bu grup için ayrı olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınav ile yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimi, bu Yönetmeliğin Beşinci Bölümünde yer alan yazılı ve sözlü sınav ile Altıncı Bölümünde yer alan yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimin şartlarını düzenleyen usul ve esaslar çerçevesinde yapılır. (6) (B) grubu komiser yardımcısı rütbesinden komiser rütbesine, (B) grubu komiser rütbesinden başkomiser rütbesine terfi sınavları bu Yönetmeliğin Beşinci Bölümünde yer alan yazılı ve sözlü sınav ile Altıncı Bölümünde yer alan yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitim şartlarını düzenleyen usul ve esaslar çerçevesinde ayrı sınavlara tabi tutulur. Bu grupla ilgili başarı listesi ayrı düzenlenerek Personel Dairesi Başkanlığına gönderilir. (7) Polis amirlerinin, rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri rütbe sırası ile aşağıda gösterilmiştir” hükmü yer almaktadır.
Anılan madde, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olduğu haliyle incelendiğinde, davacı tarafından maddenin tamamı dava konusu edilmiş ise de, dava dilekçesi içeriğinden, rütbe ve terfi sınavlarına dair düzenlemenin iptalini istediği anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, yazılı ve sözlü sınava dair temel düzenlemenin-diğer terfi şartları ile birlikte değerlendirildiğinde- liyakatli olanın terfi etmesi amacına yönelik olduğu, bu haliyle yazılı ve sözlü sınav hükümlerine dair üst norm niteliğinde olan 3201 sayılı Kanun’la aynı doğrultuda düzenlendiği gözönüne alındığında, geçiş döneminin sözlü sınav esaslarını düzenleyen Geçici 1. maddede de hizmet gereklerine ve üst norm niteliğinde olan 3201 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemelere ve hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Geçici 2. maddenin incelenmesi;
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in Geçici 2. maddesinin; 28/05/2020 günlü, 31138 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararınının 21. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Geçici 5. ve Geçici 6. maddelerin iptali isteminin incelenmesi:
Davacı tarafından anılan maddelerin iptali isteminde bulunulmuş ise de, dava konusu 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’te söz konusu maddelerin olmadığı görüldüğünden, sözü edilen istemlerin hukuken incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
II – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
Dava konusu sözlü sınav işleminin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar,” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede yukarıda alıntısı yapılan Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının ise “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile hukuka aykırılığı tespit edilerek iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
III KOMİSER RÜTBESİNE TERFİ ETTİRİLMEMESİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in, sözlü sınava dair 28. maddesinin 3. fıkrasının Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptaline karar verildiği; anılan karara karşı davalı idareler tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E: 2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onama kararı verilerek kesinleştiği; bu durumun davacının yeniden sözlü sınava alınması gerektiği, terfi için aranan sözlü sınavdan başarılı olma şartını gündem tarihi itibarıyla henüz yerine getirmeyen davacının, Kurul gündemine alınmasına ve terfi değerlendirmesine tabi tutulmasına hukuken olanak bulunmadığından, komiser rütbesine davacının terfi ettirilmemesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
IV – DAVACININ HAKEDİŞ TARİHİ OLAN TEMMUZ 2015 TARİHİNDEN İTİBAREN KOMİSER RÜTBESİNİN VERİLMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Anayasa’nın 125. maddesinin 4. fıkrasında, “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.” kuralı yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında, idari işlemler hakkında yetki, şekil sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlere karşı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davalar idari dava türleri arasında sayılmış olup, anılan Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrasında, “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca idari yargı yerlerince idari eylem veya işlem niteliğinde karar verilemeyeceği açık olup, davacının hakediş tarihi olan Temmuz 2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde komiser rütbesinin verilmesi yönündeki idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi içerikli isteminin incelenmeksizin reddi gerekmektedir.
V – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMDEN KAYNAKLANAN MADDİ KAYIPLARININ YASAL FAİZİYLE BİRLİKTE ÖDENMESİNE VE ÖZLÜK HAKLARININ İADESİNE HÜKMEDİLMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Davacının sözlü sınavda başarısız sayılması işleminin hukuka aykırı olduğuna ilişkin yukarıda yer verilen gerekçemizin davacının sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmayıp, yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle bu aşamada davacının maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine hükmedilmesi istemine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1 Davacının. 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemi yönünden dava konusu işlemin İPTALİNE oybirliğiyle,
2. Davacının komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
3. 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında Komiser yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
4. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 12. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin, 28. maddesinin 2. fıkrasının, “Rütbe terfi sınavlarına ilişkin genel esaslar” başlıklı beşinci bölümünde yer alan maddelerin (23, 24, 25, 26, 27, 30, 31, 32 ve 33. maddeler) tamamının, (A) ve (B) grubu bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemlerini düzenleyen Geçici 1. maddenin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
5. Anılan Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. ve 3. fıkrasının ve iptali istemine ilişkin olarak oybirliğiyle, 29. maddesinin 1. fıkrasının ve Geçici 2. maddenin iptali istemine ilişkin olarak oyçokluğuyla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6. Davacının hakediş tarihi olan Temmuz 2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde komiser rütbesinin verilmesi ile Geçici 5 ve Geçici 6. maddelerin iptali istemi yönünden DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE oybirliğiyle,
7. Dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalındığı ileri sürülen parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine hükmedilmesi istemi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
8. Dava kısmen iptal, kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen dava ret, kısmen incelenmeksizin ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü yer alan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …- TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
9. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, …-TL vekalet ücretinin ise davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
10. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 13/12/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresi ile Geçici 2. maddenin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemelerin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenlemeler bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısımlarına katılmıyorum.