Danıştay Kararı 2. Daire 2021/9311 E. 2023/486 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/9311 E.  ,  2023/486 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9311
Karar No : 2023/486

DAVACI : …

DAVALILAR : 1-…
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından;
1- 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 10/06/2016 tarihinde 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 03-10 Haziran 2016 ayında yapılan tüm sözlü sınavların,
2- Bu işlemin dayanağı olan, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 28. maddesinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, 28. maddede yer alan, beraber çalıştığı personeli sevk ve idare etme kabiliyeti hükmüne uygun işlem tesis edilmediği, zira sözlü sınav komisyonunda yer alan hiçbir görevliyi tanımadığı ve hiçbir şekilde birlikte çalışmadığı, bu anlamda komisyon üyelerinin kendisini değerlendiremeyeceği,
Objektif nitelikte olan yazılı sınavdan 87,50 puan almasına rağmen sözlüden 30 puan alarak başarısız sayılmasının hukuka aykırı olduğu,
Yönetmelik gereği liyakat yönünden aranan tüm şartlara sahip olduğu,
Sözlü sınavın objektif niteliğe sahip olmadığı, dava konusu 28. maddenin sözlü sınavdan öte mülakata ilişkin olduğu,
Sözlü sınav kapsamında kendisine sorulan bir soruyla terfi edilip edilmeyeceğine dair bir kanaat oluşturulamayacağı ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından; dava konusu Yönetmelik ile amir sınıfı personelden beklenen yeterlilikler de dikkate alınarak bir üst rütbeye terfi edecek personelin belirlenmesi için objektif kriterler belirlendiği ve idarece üst hukuk normlarına uygun düzenleme yapıldığı, dava konusu sözlü sınavın, sözlü sınava giren adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, yazılı sınavda personelin sadece mesleki bilgisi ve genel kültürü ölçülebilmekle beraber, bu bilgilerini uygulamaya nasıl yansıtacaklarının tespiti bakımından sözlü sınava tabi tutulmaları gerektiği, ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan sözlü sınav sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından; dava konusu sözlü sınavın sözlü sınava giren adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelikte açıkça ortaya konulduğu ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan sözlü sınav sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Hem bireysel işlem yönünden hem de düzenleyici işlem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : 3. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, 3-10 Haziran 2016 tarihleri arasında 3. Sınıf Emniyet Müdürlerine yönelik olarak yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin (Değişik birinci, üçüncü ve dördüncü fıkra 11.4.2016-2016/8770 K.) iptali istenilmektedir.
Anayasanın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin; 4. fıkrasında; “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü, 11. fıkrasının (c) bendinde; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, “Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü, 18. fıkrasında da, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Anılan Kanuna dayanılarak Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik hazırlanarak 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuz olup bir normun, kendisindan daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
Davaya konu rütbe terfi sözlü sınavlarının dayanağı olan Yönetmeliğin iptali istenilen “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinde;
” (1) (Değişik: 11/4/2016-2016/8770 K.) Yazılı sınava giren adaylardan yüz üzerinden en az elli puan almış olanlar, sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) (Değişik: 11/4/2016-2016/8770 K.) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Yazılı sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi (25 puan),
b) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği (15 puan),
c) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti (15 puan),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı (15 puan),
d) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği (15 puan),
e) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri (15 puan),
konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların
sözlü sınav puanı tespit edilir.
(4) (Ek: 11/4/2016-2016/8770 K.) Sözlü sınavda yüz üzerinden elli ve üzeri puan alanlar başarılı sayılır.”kuralı yer almaktadır.
Söz konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresi Danıştay 5. Dairesince verilen 26.03.2019 tarih ve E:2016/21855, K:2019/2232 sayılı kararla, aynı maddenin 3. fıkrası da Danıştay 5. Dairesince verilen 12.03.2019 tarih, E:2016/22150, K:2019/1904 sayılı, 26.06.2019 tarih ve E:2016/21804,K:2019/4332 sayılı ,kararlarla hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Davaya konu Yönetmeliğin 28.maddesinin 4. fıkrasında, başarılı sayılmak için sözlü sınavda yüz üzerinden elli ve üzeri puan almış olmak koşula bağlanmıştır.
Bu maddede, yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınavda başarılı sayılmak için en az elli puan almış olmak şartının getirilmesinin 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması koşuluna uygun olduğu anlaşıldığından bu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda her ne kadar davaya konu Yönetmeliğin 28.maddesinin 4. fıkrasında, başarılı sayılmak için sözlü sınavda yüz üzerinden elli ve üzeri puan almış olmak koşulu hukuka aykırı bulunmamakta ise de anılan Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresi ile 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasının hukuka aykırılığının Danıştay 5. Dairesinin anılan kararlarıyla tespit edilmiş olması karşısında söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde, anılan Yasa maddesinde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilemeyeceğinden davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiş ise de, bu tespitin davacının anılan sınavda başarılı olduğu anlamına gelmediği; adı geçenin 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmış olmasının ise yeni yapılacak sözlü sınava giriş koşulları kapsamında İdaresince zaten değerlendirileceği açıktır.
Belirtilen nedenlerle davanın, 10.05.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin (Değişik birinci, üçüncü fıkra 11.4.2016-2016/8770 K.) iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı, 28. maddesinin dördüncü fıkra 11.4.2016-2016/8770K.) iptali isteminin reddi, 3-10 Haziran 2016 tarihleri arasında 3. Sınıf Emniyet Müdürlerine yönelik olarak yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Davacı, 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken 10/06/2016 tarihinde rütbe terfi sözlü sınavına katılmış ve 30 puan alarak başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine davacı, 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 10/06/2016 tarihinde 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi için yapılan sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 03-10 Haziran 2016 ayında yapılan tüm sözlü sınavının, bu işlemlerin dayanağı olan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 28. maddesinin iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davayı açmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanun’a dayanılarak Bakanlar Kurulunun 2015/7685 sayılı kararıyla kabul edilen ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla değişik -dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle-, “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinde, “(1) (Değişik: 11/4/2016-2016/8770K.)Yazılı sınava giren adaylardan yüz üzerinden en az elli puan almış olanlar, sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) (Değişik: 11/4/2016-2016/8770 K.) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Yazılı sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi (25 puan),
b) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği (15 puan),
c) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti (15 puan),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı (15 puan),
d) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği (15 puan),
e) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri (15 puan),
konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.
(4) Sözlü sınavda yüz üzerinden elli ve üzeri puan alanlar başarılı sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I – DAVA KONUSU DÜZENLEMENİN İNCELENMESİ:
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde 28. maddenin 3. fıkrası ile 28. maddenin tamamının iptali istenilmiş ise de, anılan maddenin tamamı değerlendirildiğinden, 28. maddenin 3. fıkrası tekraren değerlendirilmemiştir
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
28. maddesinin 1. fıkrasının incelenmesi:
Anayasa’nın yukarıda aktarılan 124. maddesi uyarınca, yasa koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanmasını ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesini yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakmasının mümkün olduğu görülmektedir. Ancak, idarelerin düzenleme yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak kullanılabilir.
Normlar hiyerarşisi kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır. Dolayısıyla normlar hiyerarşisinde kanunlardan alt sırada gelen yönetmeliklerin de üst norm olan kanunlara aykırı olamayacağı açıktır.
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” kuralı yer almakta iken Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesince anılan düzenlemede yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin yürütülmesi durdurulmuş; 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle söz konusu düzenleme “Yazılı sınava giren adaylardan yüz üzerinden en az elli puan almış olanlar, sözlü sınava tabi tutulur.” şeklinde değiştirilmiştir.
Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla söz konusu düzenlemenin önceki halinde yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede ilgili Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Yukarıda aktarılan yargı kararları üzerine, dava konusu Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasının yargı kararlarına uygun olarak yeniden düzenlendiği, bu doğrultuda yürürlüğe konulan düzenleme ile objektif niteliğe sahip olan yazılı sınavdan en az elli puan alınmasının gerektiği, bu haliyle düzenlemenin liyakat ilkesine, üst hukuk normu niteliğindeki 3201 sayılı Kanun ile hukuka uygun olduğu anlaşılmaktadır.
28. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:
Anayasa’nın yukarıda aktarılan 124. maddesi uyarınca, yasa koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanmasını ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesini yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakmasının mümkün olduğu görülmektedir. Ancak, idarelerin düzenleme yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak kullanılabilir.
Normlar hiyerarşisi kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır. Dolayısıyla normlar hiyerarşisinde kanunlardan alt sırada gelen yönetmeliklerin de üst norm olan kanunlara aykırı olamayacağı açıktır.
Söz konusu düzenleme uyarınca sözlü sınava çağrılan adayların yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılan sınavda görevlendirilen personelin sınava girenlere göre daha üst rütbede olmasının, sınava girecek personelin objektif değerlendirilmesi bakımından memur güvencesine hizmet ettiği gibi, değerlendirmeyi yapacak personel açısından da kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Öte yandan, idarenin 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca kendisine verilmiş olan sözlü sınav yapma görev ve yetkisini yerine getirebilmesi amacıyla anılan Kanun’a uygun olarak yönetmelikle düzenleme yapma konusunda takdir yetkisi bulunmakta olup, bu kapsamda söz konusu Yönetmelik ile sınava girenlere göre daha üst rütbedeki kişilerin sınavda görevlendirilmesi öngörülmek suretiyle söz konusu takdir yetkisinin objektiflik ilkesine uygun olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle anılan Yönetmelik’in 28. maddesinin ikinci fıkrasında hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
28. maddesinin 3. fıkrasının tamamının incelenmesi:
Anayasa’nın yukarıda aktarılan 124. maddesi uyarınca, yasa koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanmasını ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesini yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakmasının mümkün olduğu görülmektedir. Ancak, idarelerin düzenleme yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak kullanılabilir.
Normlar hiyerarşisi kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır. Dolayısıyla normlar hiyerarşisinde kanunlardan alt sırada gelen yönetmeliklerin de üst norm olan kanunlara aykırı olamayacağı açıktır.
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 3. fıkrasında, “(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli; a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği, b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti, c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği, d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri, konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” kuralı yer almakta iken Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesince anılan düzenlemenin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiş; 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle söz konusu düzenleme “(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli; a) Yazılı sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi (25 puan), b) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği (15 puan), c) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti (15 puan), ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı (15 puan), d) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği (15 puan), e) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri (15 puan), konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemenin değişiklik önceki halinin “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Yukarıda aktarılan yargı kararları üzerine ve kararın iptal gerekçesi doğrultusunda dava konusu Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının yeniden düzenlendiği, anılan düzenlemeyle liyakat ilkesine uygun olarak ile sözlü sınav kriterleri getirildiği, söz konusu kriterlerin ölçme ve değerlendirme amacına hizmet ettiği, bu haliyle düzenlemenin, liyakat ilkesine, üst hukuk normu niteliğindeki 3201 sayılı Kanun ile hukuka uygun olduğu anlaşılmaktadır.
28. maddesinin 4. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin -05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle eklenen- 4. fıkrasında, “Sözlü sınavda yüz üzerinden elli ve üzeri puan alanlar başarılı sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Anayasa’nın yukarıda aktarılan 124. maddesi uyarınca, yasa koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanmasını ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesini yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakmasının mümkün olduğu görülmektedir. Ancak, idarelerin düzenleme yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak kullanılabilir.
Normlar hiyerarşisi kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır. Dolayısıyla normlar hiyerarşisinde kanunlardan alt sırada gelen yönetmeliklerin de üst norm olan kanunlara aykırı olamayacağı açıktır.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 28. maddesinin yukarıda aktarılan 1 ve 4. fıkraları birlikte değerlendirildiğinde, ilgililerin terfi değerlendirmesine tabi tutulabilmeleri için, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendindeki düzenlemeye uygun olarak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmaları şartının arandığı görülmektedir.
Anılan Yönetmelik’in dava konusu 28. maddesinin 4. fıkrası ile yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav notuna da önem atfedilerek, başarılı sayılmak için sözlü sınavda yüz üzerinden elli ve üzeri puan alınması şeklinde belirlenen asgari başarı kriterinin makul olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, sözlü sınav yönünden bir başarı kriteri getiren Yönetmelik’in 28. maddesinin 4. fıkrasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

II – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in dava konusu sözlü sınavın yapıldığı tarihteki haliyle “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında, yazılı sınava giren adaylardan yüz üzerinden en az elli puan almış olanların sözlü sınava tabi tutulacağı kurala bağlanmış, 2. fıkrasında, sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyelerinin, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorunda olduğu belirtilmiş, 3. fıkrasında, sözlü sınava yönelik değerlendirme kriterlerine yer verilmiş ve 4. fıkrasında da sözlü sınavda yüz üzerinden elli ve üzeri puan alanlar başarılı sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin, diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargısal denetiminin yapılması esastır. İdari işlemin yetki, şekil gibi salt usule ilişkin unsurları ile sınırlı olarak yapılacak bir yargısal denetim, hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmeyecektir.
Bu itibarla sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi, böylece sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
Dava dosyası incelendiğinde, davacının da katılmış olduğu sözlü sınavda sorulacak soruların söz konusu sınavdan önce hazırlanarak cevaplarıyla birlikte tutanağa bağlandığı, sözlü sınav komisyonu üyelerinin Yönetmelik’in 28. maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği şekilde sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olduğu, sınava alınan adaylara daha önceden hazırlanan soru havuzundan kendileri tarafından çekilen sorunun yöneltildiği, bu kapsamda davacının da 743 sıra numaralı soruyu çektiği ve cevaplandırdığı, davacı hakkında sözlü sınav komisyonu üyelerinin Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen kriterler yönünden ayrı ayrı değerlendirme yaptığı ve bu değerlendirmelerin gerekçeleriyle birlikte tutanağa bağlandığı, yapılan değerlendirme sonucununda davacının 30 puan takdir edilmek suretiyle sözlü sınavda başarısız sayıldığı görülmektedir.
Bu durumda, Yönetmelik’in 28. maddesinde yer alan düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilen sözlü sınavda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
III- 03-10 HAZİRAN 2016 TARİHLERİ ARASINDA YAPILAN RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVLARININ İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde 03-10 Haziran 2016 yılı rütbe terfi sözlü sınavının tamamının iptali istenilmiş ise de, davacının durumu ve menfaati gözetilerek dava dilekçesinde belirttiği iddialar da dikkate alındığında, anılan ifadenin “03-10 Haziran 2016 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının” iptali istemi olarak ele alınması ve incelemenin bu çerçevede yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Yukarıda da aktarıldığı üzere, davacının da katılmış olduğu sözlü sınavda sorulacak soruların söz konusu sınavdan önce hazırlanarak cevaplarıyla birlikte tutanağa bağlandığı, sözlü sınav komisyonu üyelerinin Yönetmelik’in 28. maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği şekilde sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olduğu, sınava alınan adaylara daha önceden hazırlanan soru havuzundan kendileri tarafından çekilen sorunun yöneltildiği, sınava katılan adaylar hakkında sözlü sınav komisyonu üyelerinin Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen kriterler yönünden ayrı ayrı değerlendirme yaptığı ve bu değerlendirmelerin gerekçeleriyle birlikte tutanağa bağlandığı dikkate alındığında, Yönetmelik’in 28. maddesinde yer alan düzenlemelere uygun olarak 03-10 Haziran 2016 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik gerçekleştirilen sözlü sınavlarda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1, 2, 3 ve 4. fıkralarının iptali istemine ilişkin DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 10/06/2016 tarihinde bir üst rütbeye terfi için yapılan sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 03-10 Haziran 2016 ayında yapılan sözlü sınavın tamamının iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oyçokluğuyla ,
3. Dava ret ile sonuçlandığından, aşağıda dökümü yer alan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta giderinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine;
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/02/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin -05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle değiştirilen- 3. fıkrasında, “Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Yazılı sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi (25 puan),
b) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği (15 puan),
c) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti (15 puan),
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı (15 puan),
d) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği (15 puan),
e) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri (15 puan),
konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava dosyası incelendiğinde, davacının 10/06/2016 tarihinde sözlü sınava alındığı, davacıdan sınav öncesinde komisyonca hazırlanan sorulardan kendi iradesi doğrultusunda çektiği soruyu okuyarak cevaplandırmasının istenildiği, davacının 743 sıra numaralı ” 18 yaşından küçük bir çocuk fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlama yeteneğine sahipse o fiille ilgili gösterdiği rızası hukuka uygun olur mu, neden?” sorusunu çektiği ve cevaplandırdığı, bu soru dışında davacıya herhangi bir soru yöneltilmediği ve davacı hakkında Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen kriterler doğrultusunda yapılan değerlendirme sonucunda 30 puanla başarısız sayıldığı görülmekte olup, davacıya yöneltilen sorunun Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının (c) ve (e) bentlerinde sayılan kriterlerin ölçülmesine uygun olmadığı dikkate alındığında, davacının bir üst rütbeye terfi için 2016 yılında katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, 03-10 Haziran 2016 ayında yapılan sözlü sınavının yukarıda aktarılan şekilde gerçekleştirilmesi nedeniyle söz konusu sözlü sınavlarda da hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacının bir üst rütbeye terfi için 10/06/2016 tarihinde katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 03-10 Haziran 2016 ayında yapılan sözlü sınavın tamamının iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla davanın reddine yönelik olarak verilen kararın bu kısmına katılmıyoruz.