Danıştay Kararı 2. Daire 2021/9271 E. 2022/6833 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/9271 E.  ,  2022/6833 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9271
Karar No : 2022/6833

DAVACI : …
DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından;
1-Rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin,
2- 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavlarının tamamının,
3- Bu sınavlar sonucunda 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinden 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine yapılan terfi işlemlerinin,
4- 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; rütbe terfi yazılı sınavında 80,00 puan aldığı, sözlü sınavda 40,00 puan verilerek başarısız sayıldığı, adli ve idari cezasının bulunmadığı, çok sayıda takdirname, başarı belgesi ve maaş taltifi ile ödüllendirildiği, sicil ve performans değerlendirme puanlarının iyi derecede olduğu, yazılı sınavdaki başarısıyla sözlü sınavda verilen puanın birbiriyle uyumlu olmadığı, sözlü sınavda sorulan sorunun nitelik ve kapsamı itibarıyla Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan kriterlerin ölçümüne uygun olmadığı, Yönetmelik’in 29. maddesinde yer alan dava konusu düzenlemenin Kanun’a aykırı olduğu, anılan düzenleme ile sözlü sınava öncelik ve üstünlük tanındığı, yazılı sınavın işlevsiz ve anlamsız hale geldiği, sözlü sınavın tek başına belirleyici olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
… (kapatılan …) ve … Bakanlığı tarafından; Kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca sınavların belirli bir zaman aralığında gerçekleştirilmesi gerektiği, binlerce personelin tek bir komisyon tarafından sözlü sınava tabi tutulmasının ve işlemlerin zamanında tamamlanmasının mümkün olmayacağı, bu nedenle personel sayısı da dikkate alınarak ihtiyaç halinde idareye birden fazla komisyon oluşturma yetkisi verildiği, Yasaya göre idarenin yazılı ve sözlü yapmak zorunda olduğu, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine bir düzenleme getirdiği ve yazılı sınavın tamamlayıcısı olduğu, Yönetmelikte sözlü sınav için objektif kriterler belirlendiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın gerektiği savunulmaktadır.
… Müdürlüğü tarafından; sözlü sınavında barajın aday lehine düşük tutulduğu, 50 puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, daha fazla katılımı sağlamak, objektiflik ve hakkaniyet açısından makul olduğu, sözlü sınava girenlere önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle sınavların icra edildiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği, Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresi ve diğer istemler yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 4. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavlarının tamamının, bu sınavlar sonucunda 4. Sınıf Emniyet Müdürlüğünden 3. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinin ve sınavın dayanağı olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
05.05.2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile d ava konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrası da yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu maddeye ilişkin olarak iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamakta ise de, söz konusu Yönetmelik hükmüne dayalı olarak tesis edilen işlemlerin de iptali istenildiğinden anılan düzenlemenin hukuksal irdelemesinin yapılması gerekmektedir.
Anayasanın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 4. fıkrasında; “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü, 11. fıkrasının (c) bendinde; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, “Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü, 18. fıkrasında da, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Yönetmeliğin mülga 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde; sözlü sınavda başarılı olabilmek için en az elli puan almış olmak kaydı aranmasının makul bir başarı puanı olduğu düşünülse de, yazılı sınavda herhangi bir başarı puanı öngörülmediği ve yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı puanı aranmadan sözlü sınava çağrıldığı dikkate alındığında, bu haliyle nihai başarı listesinin oluşumunda sözlü sınavın büyük oranda belirleyici olacağı ve somut olarak değerlendirilebilecek ve adaylar arasında objektifliği sağlayabilecek nesnel bir değerlendirme ölçütü olan yazılı sınav puanını değerlendirmede etkisiz kılacağı ve yazılı sınavın tamamlayıcısı niteliğinde olması gereken sözlü sınavını, seçimin tek belirleyici unsuru haline getireceği sonucuna varıldığından davaya konu düzenlemede yukarıda yer alan Yasa hükmüne uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükmünün uygulama işlemi niteliğinde olan 2015 yılı terfi döneminde yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında ,bu sınavlar sonucu başarılı sayılmak suretiyle yapılan rütbe terfi işlemlerinde ve davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.
Ancak; bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu şüphesizdir.
Açıklanan nedenlerle;10.05.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı, 2015 yılı terfi döneminde yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile bu sınavlar sonucu başarılı sayılmak suretiyle yapılan tüm rütbe terfi işlemleri ve davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı, 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 80,00 puan almıştır. Rütbe terfi sözlü sınavında ise 40,00 puan verilerek başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından; rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavlarının tamamının, bu sınavlar sonucunda 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinden 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine yapılan terfi işlemlerinin, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanun’a dayanılarak Bakanlar Kurulunun 2015/7685 sayılı kararıyla kabul edilen ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in -davanın açıldığı tarihteki haliyle-
“Kurul gündemine alınma şartları” başlıklı 12. maddesinde, “(1) Polis amirlerinin üst rütbeye terfiinin Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbe için öngörülen bekleme süresinin tamamlanmış olması,
b) Bulunulan rütbede, kurul gündemine alındığı tarih itibarıyla son performans puanı da dahil olmak üzere, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması,
c) Bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı sayılması,
ç) Polis Akdemisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimde başarılı olunması,
d) Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğünden Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi etmek için zorunlu ikinci bölge hizmetinin en az bir kez yapılmış veya halen bu bölge hizmetinin ifa ediliyor olması,
şarttır.
(2) 6/8/1992 tarihli ve 92/3393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinin yedinci fıkrası kapsamına girenler için birinci fıkranın (d) bendinde yer alan şart aranmaz.”;
“Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.”;
“Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinde, “(1) Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
Konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.”;
“Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinde; “(1) Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.
(2) Sınav sonuçları Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sayfasında duyurulur.” düzenlemeleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I – DAVA KONUSU DÜZENLEMENİN İNCELENMESİ:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
II – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
Dava konusu sözlü sınav işleminin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar,” ibaresinin; “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede yukarıda alıntısı yapılan Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının ise; “… dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar verildiği; anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile hukuka aykırılığı tespit edilerek iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
III – 25-29 HAZİRAN 2015 TARİHLERİ ARASINDA 4. SINIF EMNİYET MÜDÜRLERİNE YÖNELİK YAPILAN RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVLARININ İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde “2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavının” şeklinde bir ifadeye yer verilmek suretiyle iptal isteminde bulunulmuş ise de davacının durumu ve menfaati gözetilerek dava dilekçesinde belirttiği iddialar da dikkate alındığında, anılan ifadenin “25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının” iptali istemi olarak ele alınması ve incelemenin bu çerçevede yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Danıştay Beşinci Dairesinin 16/11/2020 günlü, E:2016/23196, K:2020/5173 sayılı kararıyla 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/06/2022 günlü, E:2021/2270, K:2022/2177 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

IV – 14/08/2015 TARİHİNDE AÇIKLANAN 4. SINIF EMNİYET MÜDÜRÜ RÜTBESİNDEN 3. SINIF EMNİYET MÜDÜRÜ RÜTBESİNE TERFİ İŞLEMLERİNİN İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Dairemizin 24/11/2022 günlü E:2021/1112, K:2022/5991 sayılı kararıyla 2015 yılında gerçekleştirilen rütbe terfi sınavları sonucunda 14/08/2015 tarihinde açıklanan 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinden 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi işlemlerinin iptal edildiği görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği hüküm altına alınmış; aynı Kanun’un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde; vekâlet ücretine yargılama giderleri arasında yer verilmiş ve 326. maddesinde; Kanun’da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı belirtildikten sonra, 331. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesine yer verilmiş; böylece, kural olarak, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esası benimsenmiştir.
Davaya konu düzenleyici işlem hakkında, davanın konusuz kaldığına karar verilmiş ise de; bu husus, düzenleyici işlemde, dava tarihinden sonra değişiklik yapan idarenin doğrudan haksız çıkan taraf olduğu ve yargılama giderlerinden sorumlu olacağı sonucunu doğurmayacaktır. Zira, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresine yönelik olarak açılan başka bir davada Danıştay Beşinci Dairesince verilen 16/11/2020 günlü, E:2016/23196, K:2020/5173 sayılı “davanın reddi” yolundaki karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/06/2022 günlü, E:2021/2270, K:2022/2177 sayılı kararıyla onanmıştır.
Sonuç olarak, başka bir davada verilen ve kesinleşen yargı kararıyla hukuka uygun olduğu kabul edilen Yönetmelik hükmü yönünden davalı idarenin, davada haksız çıkan taraf olarak kabul edilemeyeceği ve bu sebeple yargılama giderlerinin yarısının davacı üzerinde bırakılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oyçokluğuyla,
2. Davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin İPTALİNE oybirliğiyle,
3. 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali ve 14/08/2015 tarihinde açıklanan 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinden 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi işlemlerinin iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
4. Yargılamanın devamı sırasında davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan …-TL posta giderinin yarısı olan …-TL’nin davacıdan, diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerden tahsili için kararın kesinleşmesinden sonra müzekkere yazılmasına,
5. Aşağıda dökümü yer alan ve davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, davalı İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerin üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davacıdan alınarak davalı İçişleri Bakanlığına verilmesine,
6. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 22/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Daire çoğunluğunca, Dairemizin 24/11/2022 günlü, E:2021/1112, K:2022/5991 sayılı kararıyla 4. sınıf emniyet müdürlüğünden 3. sınıf emniyet müdürlüğüne iptal edildiği gerekçesiyle bakılan davada 4. sınıf emniyet müdürlüğünden 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi işlemlerinin iptali istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kesin hüküm, yargı yerince yasada gösterilen usullere uygun olarak verildikten sonra olağan kanun yollarından geçerek veya kanun yollarına başvurma süreleri geçirilmek suretiyle uyuşmazlığı nihai olarak sonuçlandıran kararlara yönelik olarak kullanılan ve anılan kararın kimse tarafından değiştirilemeyeceğini ifade eden hukuki bir terimdir.
Hukuk düzeninde istikrarı ve hukuk güvenliğini sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, doktrinde de şekli ve maddi anlamda kesin hüküm olmak üzere iki başlıkta ele alınmaktadır. Şekli anlamda kesin hüküm, yargı yerince verilen karara karşı olağan kanun yollarına başvurulamayacağını ifade etmektedir. Dolayısıyla söz konusu terim ile görülmekte olan davanın şeklen sona ermesi kastedilmektedir.
Maddi anlamda kesin hüküm ise; uyuşmazlığın esasını çözen nihai yargı kararlarının, kimse tarafından değiştirilememesini ve daha sonra açılan dava bakımından bağlayıcı olmasını, diğer bir anlatımla taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir daha dava konusu yapılamamasını ifade etmektedir. Buna göre, bir kararın maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşıması halinde tarafları, sebebi ve konusu aynı olan yeni bir dava açılması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Olayımızda öncelikle, sebebi ve konusu aynı olmakla birlikte tarafları farklı bir uyuşmazlık bahis konusudur.
Ayrıca bu davada karar vermeye yer olmadığı kararı verilmesine gerekçe olarak alınan E:… sayılı dosyada verilen iptal kararı, yukarıda izah edildiği üzere ne şeklen ne de maddi olarak kesinleşmiştir.
Öte yandan, gerek yargısal içtihatlarda, gerekse doktrinde, iptal kararlarının, işlemin hukuka aykırı olduğunu ortaya koymak suretiyle işlemi hukuken ortadan kaldırdığından; daha önce verilen ve kesinleşen iptal kararının, işlemle ilişkisi bulunan kişilerin, aynı işlemin iptali istemiyle açacakları davalarda kesin hüküm etkisini gösterdiği kabul edilmektedir.
Ancak önceki dosyada verilen iptal kararının henüz kesin hüküm halini almamış olması durumunda anılan kararın bağlayıcılığından söz etmek mümkün değildir. Örneğimizde sözüedilen … esas sayılı dosyada verilen kararın temyiz edilmesi ve temyiz incelemesi neticesinde bozulması durumunda yada davacı tarafından davadan feragat edilmesi durumunda ortaya çıkacak durum anılan karara bağlı olarak verilen karar vermeye yer olmadığına dair kararı dayanaksız ve anlamsız hale getirecektir.
Tarafların iradesine bağlı olarak kullanılan yada kullanılmayan kanun yolları nedeniyle sonucun bir dosyada değişip diğerinde değişmemesinin yaratacağı hukuki sakıncalar gözetilerek iş bu dosyada da dava konusu 4. sınıf emniyet müdürlüğünden 3. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinin iptali isteminin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle Dairenin karar vermeye yer olamadığına dair kararına katılmıyorum.
Diğer taraftan, idari yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemenin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenleme bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısmına katılmıyorum.