Danıştay Kararı 2. Daire 2021/9254 E. 2022/6617 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/9254 E.  ,  2022/6617 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9254
Karar No : 2022/6617

DAVACI : …

DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından,
1- Emniyet amiri olarak görev yapan yapmakta iken, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında rütbe terfi sözlü sınavlarının tamamının ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin,
2- Bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
a- 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin;
b- 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali,
3- Emniyet Amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek yasal haklarının iade edilmesine,
4- Yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; rütbe terfi yazılı sınavında 77,50 puan aldığı, sözlü sınavda 46 puan verilerek başarısız sayıldığı, sözlü sınav uygulamasının kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu,
Sözlü sınavda birden fazla komisyon oluşturulmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, komisyonlar arasında uygulama farklarının bulunduğu,
Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan kriterlerin en fazla üç dakika süren sözlü sınavda değerlendirilebilecek nitelikte objektif, denetlenebilir, ölçülebilir kriterler olmadığı,
Sözlü sınav için 50 puan barajı getirmenin yazılı sınavın nesnel sonuçlarını ortadan kaldırdığı, subjektif değerlendirmelerin ve keyfi uygulamaların önüne açacak nitelikte olduğu,
Performans puanlarının çok iyi düzeyde olduğu, mesleki geçmişinin dikkate alınmadığı,
Sözlü sınavın davalı idarece sesli ve görüntülü kayıt altına alınmamasının ve komisyon üyelerince takdir edilen notların gerekçelerinin ortaya konulmamasının ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
1- Cumhurbaşkanlığı (kapatılan Başbakanlık) ve İçişleri Bakanlığının savunmaları: Kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca sınavların belirli bir zaman aralığında gerçekleştirilmesi gerektiği, binlerce personelin tek bir komisyon tarafından sözlü sınava tabi tutulmasının ve işlemlerin zamanında tamamlanmasının mümkün olmayacağı, bu nedenle personel sayısı da dikkate alınarak ihtiyaç halinde idareye birden fazla komisyon oluşturma yetkisi verildiği, 3201 sayılı Kanun’a göre idarenin yazılı ve sözlü yapmak zorunda olduğu, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine bir düzenleme getirdiği ve yazılı sınavın tamamlayıcısı olduğu, Yönetmelik’te sözlü sınav için objektif kriterler belirlendiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
2- Emniyet Genel Müdürlüğünün savunması: Davalı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu sözlü sınavda barajın aday lehine düşük tutulduğu, 50 puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, daha fazla katılımı sağlamanın objektiflik ve hakkaniyet açısından makul olduğu, sözlü sınava girenlere önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle soru sorularak sınavların icra edildiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “birden fazla komisyon oluşturulabileceği” ibaresi yönünden davanın reddine, davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin incelenmeksizin reddine, diğer istemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, emniyet amiri olarak görev yapan davacı tarafından, 2015 yılı terfi döneminde emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin, 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”…Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla…” ibaresinin iptali ile yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi ve 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 4. fıkrasında; “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü, 11. fıkrasının (c) bendinde; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, “Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü, 18. fıkrasında da, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Anılan Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 10.5.2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin “Sınav Komisyonlarının Teşkili” başlıklı 26. maddesinin 2. fıkrasında; “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.” hükmüne, “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında; yazılı sınava giren adayların, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulacağı hükmüne yer verilmiş, “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında da, başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olmasının şart olduğu belirtilmiştir.
Yönetmeliğin 26.maddesinin 2. fıkrasında yer alan ihtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği yolundaki düzenlemede, üst hukuk normlarına ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
5.5.2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile dava konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrası da yürürlükten kaldırılmış olduğundan iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamakta ise de, söz konusu Yönetmelik hükmüne dayalı olarak tesis edilen işlemlerin de iptali istenildiğinden, anılan düzenlemenin hukuksal irdelemesinin yapılması gerektiği açıktır.
Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde; sözlü sınavda başarılı olabilmek için en az elli puan almış olmak kaydı aranmasının makul bir başarı puanı olduğu düşünülse de, yazılı sınavda herhangi bir başarı puanı öngörülmediği ve yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı puanı aranmadan sözlü sınava çağrıldığı dikkate alındığında, bu haliyle nihai başarı listesinin oluşumunda sözlü sınavın büyük oranda belirleyici olacağı ve somut olarak değerlendirilebilecek ve adaylar arasında objektifliği sağlayabilecek nesnel bir değerlendirme ölçütü olan yazılı sınav puanını değerlendirmede etkisiz kılacağı ve yazılı sınavın tamamlayıcısı niteliğinde olması gereken sözlü sınavını, seçimin tek belirleyici unsuru haline getireceği sonucuna varıldığından davaya konu düzenlemede bu yönüyle hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan dava konusu sözlü sınavın diğer hukuki dayanağı olan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin iptali istemiyle açılan başka davalarda; 3201 sayılı Kanunda emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar,. …” ibaresinde ve Yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak maddenin başlığında “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilip, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden aynı maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı belirlenmiştir.
Bu durumda, hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin uygulama işlemi niteliğinde olan 2015 yılı terfi döneminde emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Ancak, sözlü sınavın hukuka aykırılığının belirlenmesi davacının doğrudan sözlü sınavda başarılı olduğu ve bir üst rütbeye terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağından yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemi bu aşamada yerinde görülmemiştir.
Davacının 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmesine karar verilmesi isteminin ise, yargı yerlerince idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceğinden incelenmeksizin reddi gerekmektedir
Davanın, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda “derdestlik” müessesesi düzenlenmemiş ve Kanunun 31. maddesinde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava görülmekte iken ikinci davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenemeyeceği usul hukukunun genel ilkelerindendir.
Davacı tarafından, bir üst rütbeye terfisinin yapılması kapsamında 28.6.2015 tarihinde katıldığı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinde açılan davada, anılan Mahkemenin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu işlemin iptal edildiği ve kararın temyiz aşamasında Danıştay 5. Dairesinin E:2016/36071 sayılı dosyasında derdest bulunduğu anlaşıldığından, bu haliyle bakılmakta olan davanın, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemine ilişkin kısmının derdestlik nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle;10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı, 2015 yılı terfi döneminde emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavının iptali, davanın diğer kısımlarının ise reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY :
Davacı, emniyet amiri olarak görev yapmakta iken 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 77,50 puan almıştır. 28/06/2015 tarihinde rütbe terfi sözlü sınavına katılmış ve tarafına 46 puan verilerek başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine davacı, bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan”İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali, emniyet amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek yasal haklarının iade edilmesine, terfi ettirilmemesi nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle bakılan davayı açmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I- 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.
” kuralına yer verilmiştir.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “birden fazla komisyon oluşturulabileceği” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
II – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” hükmüne yer verilmek suretiyle “kesin hüküm” doğrudan dava açma şartları arasında sayılmış, 115. maddesinde, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmış; 303. maddesinin 1. fıkrasında ise “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “kesin hüküm” müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun’un 31. maddesinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine çıkarılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükme karşın tarafları, konusu ve sebepleri aynı olan ikinci bir dava açılmış olması durumunda bu davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi için 28/06/2015 tarihinde katıldığı rütbe terfi sözlü sınavında (46) puan verilerek başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle Malatya İdare Mahkemesinde dava açıldığı; bununla birlikte, emniyet amiri olarak görev yapmakta iken bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali, terfi ettirilmemesi nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline hükmedildiği, davalı idarenin temyiz isteminin Danıştay Beşinci Dairesinin 06/12/2018 günlü, E:2016/36071, K:2018/18052 sayılı kararıyla reddedildiği ve Mahkeme kararının onandığı, anılan kararın düzeltme isteminin de aynı Dairenin 13/02/2020 günlü, E:2019/1516, K:2020/1088 sayılı kararıyla reddedildiği ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Bu nedenle, bakılan davanın, davacının emniyet amiri olarak görev yapmakta iken bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemine ilişkin kısmının kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddi gerekmektedir.
III- 25-29 HAZİRAN 2015 TARİHLERİ ARASINDA EMNİYET AMİRLERİNE YÖNELİK YAPILAN RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVLARININ İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde 25-29 Haziran 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavının tamamının iptali isteminde bulunulmuş ise de davacının durumu ve menfaati gözetilerek dava dilekçesinde belirttiği iddialar da dikkate alındığında, anılan ifadenin “25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının” iptali istemi olarak ele alınması ve incelemenin bu çerçevede yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Danıştay Beşinci Dairesinin 21/10/2020 günlü, E:2016/21882, K:2020/4584 sayılı kararıyla 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/02/2022 günlü, E:2021/2271, K:2022/553 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
IV- DAVACININ 4. SINIF EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE TERFİ ETTİRİLMESİNE KARAR VERİLEREK YASAL HAKLARININ İADE EDİLMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ:

Anayasa’nın 125. maddesinin 4. fıkrasında, “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.” kuralı yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında, idari işlemler hakkında yetki, şekil sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlere karşı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davalar idari dava türleri arasında sayılmış olup, anılan Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrasında, “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca idari yargı yerlerince idari eylem veya işlem niteliğinde karar verilemeyeceği açık olup, davacının emniyet amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek yasal haklarının iade edilmesine yönündeki idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi içerikli isteminin incelenmeksizin reddi gerekmektedir.

V- DAVACININ YOKSUN KALDIĞI PARASAL HAKLARININ YASAL FAİZİYLE ÖDENMESİNE HÜKMEDİLMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Davacının sözlü sınavda başarısız sayılması işleminin hukuka aykırı olduğuna ilişkin yukarıda yer verilen gerekçemizin davacının sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmayıp yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle bu aşamada davacının parasal veya özlük hakkı kaybının ödenmesi talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. Anılan Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak oyçokluğuyla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3. Davacının emniyet amiri rütbesine terfii için 28/06/2015 tarihinde katıldığı rütbe terfi sözlü sınavında (46) puan verilerek başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali ve emniyet amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek yasal haklarının iade edilmesi istemleri yönünden DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE oybirliğiyle,
4. Davacının, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemi ile yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
5. Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen, ret ve kısmen incelenmeksizin ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre yarısı olan …-TL’lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL”nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 20/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :

İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemenin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenleme bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısmına katılmıyorum.