Danıştay Kararı 2. Daire 2021/9035 E. 2022/6990 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/9035 E.  ,  2022/6990 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9035
Karar No : 2022/6990

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı şirket tarafından, … günlü, … ve … sayılı çıkış beyannameleri nedeniyle idari para cezasına verilmesine ilişkin karara yaptığı itirazın reddine ilişkin İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …. İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı şirketin Libya’ya ihraç talebinde bulunduğu eşyaların izne tabi olduğu ancak davacı şirket tarafından söz konusu izinler alınmadan ihraç talebinde bulunulduğu görüldüğünden, dava konusu idari para cezasında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararlarının tavsiye niteliğinde olduğu, söz konusu eşyaların silah ve muhimmat ile alakasının bulunmadığı, ihracı yasak veya izne bağlı mallar arasında olmadığı; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, … günlü, … ve … sayılı çıkış beyannameleri nedeniyle idari para cezasına verilmesine ilişkin karara yaptığı itirazın reddine ilişkin İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Vergi Mahkemelerinin görevleri” başlıklı 6. maddesinde, “Vergi mahkemeleri, a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları, c)Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı; 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ise, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince 14. maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14. maddenin 3/(a) bendine göre, idari yargının görevli olduğu konularda görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde; “Eşyanın ihracı, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar idari para cezası verilir.” hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava konusu idari para cezası, Gümrük Kanunu’nun cezaları konu alan on birinci kısımının, vergi kaybına neden olan işlemlere uygulanacak cezaların düzenlendiği ikinci bölümünde yer alan 235. maddesi uyarınca uygulanmış bir yaptırımdır.
Öte yandan; esasen idari para cezası olmakla beraber, aynı maddi olaydan kaynaklanan 235. maddesinin, 2. fıkrasının (b) bendi kapsamında tespitte bulunulduğundan, aynı maddi olayda vergi cezasına ve idari para cezasına aynı yargı merciinin bakmasının usul hukukuna uygun olacağı ve Danıştay’ın yerleşik içtihadının da bu şekilde oluştuğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, verilen idari para cezasının, Gümrük Kanunu’nda itirazı öngörülmüş karar kapsamında olduğu dikkate alındığında; gümrük idarelerince, 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca vergi kaybına neden olan işlemlere uygulanacak cezalar kapsamında bulunan ve mali yükümlülük üzerinden hesaplanarak alınan kararın iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesi uyarınca vergi mahkemesinin görevinde olup, idare mahkemesinde açılan iş bu davanın görev yönünden reddedilerek dosyanın vergi mahkemesine gönderilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.