Danıştay Kararı 2. Daire 2021/9033 E. 2023/1035 K. 08.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/9033 E.  ,  2023/1035 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9033
Karar No : 2023/1035

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Komutanlığı
VEKİLİ : Av. … , Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Marmara Denizinde trol ile su ürünleri avcılığı yaptığı tespit edildiğinden bahisle 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanun’unun 36. maddesi uyarınca 5.792,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile, trol avcılığında kullanılan söz konusu tekneye el konulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işleme ilişkin olarak; uyuşmazlıkta, dosyadaki mevcut bilgi, belge ve CD görüntülerinin tetkikinden, davacının teknesinde trol teçhizatının olduğu, Sahil Güvenlik ekipleri fark edildiğinde trol ağ, kapı ve donanımlarının kesilerek denize atıldığının görüldüğü, bu suretle trol ile su ürünleri avcılığı yaptığı hususu sabit olan davacının, fiili nedeniyle, 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun Ek 3. maddesi uyarınca yetkili Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı tarafından, dava konusu idari para cezası ile tecziyesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği, Trol avcılığında kullanılan isimsiz tekneye el konulmasına ilişkin olarak; davacıya ait tekneye, müsaderesinin sağlanması amacıyla el konulmasına ilişkin işlem, sulh ceza mahkemesi tarafından müsadereye ilişkin verilecek kararın hazırlık işlemi niteliğinde olup; bu haliyle davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem olmadığı gerekçesiyle; davanın, idari para cezasına ilişkin kısmının reddine, trol avcılığında kullanılan isimsiz tekneye el konulmasına ilişkin kısmının incelenmeksizin reddine karar verilmiş, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davada idarenin vekille temsil edildiği ve davanın reddine karar verildiği halde, idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu, kararın vekalet ücretine ilişkin kısmı yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile anılan kararın davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı; uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman, hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde; yargılama giderlerinin, davayı kaybeden tarafa yükleneceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idareye dava dilekçesinin 18/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı idare vekili Av. … tarafından 17/03/2015 tarihli birinci savunma dilekçesinin verildiği, yine 22/05/2015 tarihinde adıgeçen avukat tarafından ikinci savunma dilekçesinin verildiği, davanın idare vekili avukatlar tarafından takip edildiği, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, mahkemece davanın kısmen reddine kısmen incelenmeksizin reddine karar verildiği, ancak davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği; oysa davalı idarenin, davayı vekili aracılığıyla takip ettiği ve süresinde savunma verildiği anlaşıldığından, davalı idare lehine Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde öngörülen avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasına “kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 750,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2. Temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, davanın reddi yolunda hüküm kurulmasına karşın, vekil ile temsil edilen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.