Danıştay Kararı 2. Daire 2021/9030 E. 2023/1649 K. 30.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/9030 E.  ,  2023/1649 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9030
Karar No : 2023/1649

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A. Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı şirket hakkında … İcra Hukuk Mahkemesince ihalenin feshi talebinin reddedilmesi üzerine verilen 41.226,00-TL tutarlı para cezasının takip ve tahsili amacıyla düzenlenen … günlü, … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının ihalenin feshi istemiyle … İcra Hukuk Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında açtığı davada 11/07/2013 günlü kararla ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine Mahkeme tarafından 26/04/2014 günlü harç tahsil müzekkeresi düzenlenerek davacı şirketten ihale bedelinin %10’u oranında para cezasının tahsil edilmesinin istenildiği, davalı vergi dairesince ödeme emri düzenlenerek davacı şirkete tebliğ edildiği, Mahkeme kararı ile kesinleşerek tahakkuk etmiş amme alacağının tahsiline ilişkin olarak düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu ödeme emrinin düzenlenme sebebi olan ihalenin alacaklısı tarafından bedelinin yatırılmaması nedeniyle ihalenin düştüğü, düşen bu ihaleyle ilgili olarak para cezası ödenmesinin hakkaniyete aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirket hakkında … İcra Hukuk Mahkemesince ihalenin feshi talebinin reddedilmesi üzerine verilen 41.226,00-TL tutarlı para cezasının takip ve tahsili amacıyla düzenlenen … günlü, … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesinde “Amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu” kuralına yer verilmiş, aynı Kanun’un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ‘Ödeme Emri’ başlıklı 55. maddesinde “Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir ödeme emri ile tebliğ olunur.” hükmü yer almış, işlem tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle “Ödeme Emrine İtiraz” başlıklı 58. maddesinde ise “kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği” hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddelerinin incelenmesinden; ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacakları hakkında ödeme emri düzenlenmesinden önce Maliye Vekaletince borcu ödemesi için borçluya 1 ay süre verilmesi gerektiği, ancak bu süre içerisinde borç ödenmez ise ödeme emri düzenlenebileceği anlaşmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
6183 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre, ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacağının takibine geçilebilmesi için alacağın usulüne uygun bir şekilde ilgiliye tebliğ edilmesi ve ödeme için bir aylık süre tanınması gerekmektedir. 6183 sayılı Kanun hükmü uyarınca takip işlemlerini yürüten davalı idarenin, Kanunda belirtilen şekilde ödeme zamanının belirlenip belirlenmediği hususunu re’sen inceleyerek, ödeme zamanı belirlenmemiş alacaklar için bir aylık ödeme süresi tanıyarak vade tarihini belirlemesi, akabinde süresi içerisinde ödenmeyen alacaklar için ödeme emri düzenlemesi gerektiği açıktır.

Dava dosyasının içeriğinde yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca davacıya ödeme için bir aylık sürenin verildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Bu durumda, 6183 sayılı Kanunun 37. maddesi uyarınca, davalı idarece usulüne uygun yapılacak tebligattan itibaren bir aylık ödeme süresi tanınmadan ve vade tarihi belirlenmeden alacağın tahsili yolunda tesis edilen dava konusu ödeme emrinde ve davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.