Danıştay Kararı 2. Daire 2021/8616 E. 2022/542 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/8616 E.  ,  2022/542 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/8616
Karar No : 2022/542

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde komiser olarak görev yapan davacının, 2012, 2013 ve 2014 yılları itibarıyla başkomiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin 2014 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının kendisiyle ilgili kısmının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, davacının 2012 ve 2013 yıllarında üst rütbeye terfii ettirilmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın bu kısmı yönünden reddine, 2014 yılı terfi döneminde bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin kısmının iptaline, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının dava tarihinden itibaren (24/07/2014) hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş olup; anılan karar Danıştay Beşinci Dairesinin 06/03/2019 günlü, E:2016/19633, K:2019/1762 sayılı kararıyla bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile, davacı için 2014, 2013 ve 2012 yılları olmak üzere geçmiş yıllara ilişkin terfi değerlendirmesi yapılmasının mevzuata uygun olmayan hatalı bir uygulama niteliği taşıdığı kuşkusuz olup, rütbe terfi değerlendirmesinin, geçmiş yıldan başlanmak suretiyle “ilgili yıla ilişkin terfi edecekler listesi” oluşturularak bu liste ile sınırlı şekilde yapılması, bu listeden o yılda bir üst rütbeye terfisine karar verilenler varsa terfi edenler dışarıda bırakılarak bir sonraki yıla ilişkin terfi edecekler listesinin oluşturulması ve bu şekilde her yıl için ayrı ayrı değerlendirme yapıldıktan sonra Değerlendirme Kurulunun karar aldığı yıla ilişkin terfi edecekler listesine son şeklinin verilmesi ve bu son liste üzerinden liyakat ölçütlerine göre o yıla özgü değerlendirme yapılması gerektiği dolayısıyla, davacı hakkında da sırasıyla 2012, 2013 ve 2014 yıllarının her biri için ayrı ayrı değerlendirme yapılmaksızın başkomiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin 2014 yılı Merkez Değerlendirme Kurulu Kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan; Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçeyle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasının, davacının doğrudan Başkomiser rütbesine terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı, bununla birlikte, davacının rütbe terfi durumunun 2012, 2013 ve 2014 yılları terfi dönemleri için yukarıda değinilen hususlar da gözönünde bulundurulmak suretiyle davalı idare tarafından “yeniden” değerlendirilerek yeni bir işlem tesis edilmesi gerektiğinin açık olduğu, davacının terfi edip etmeyeceğinin Merkez Değerlendirme Kurulunda ele alınarak değerlendirilmesi sonucunda verilecek karara göre belirlenecek olması nedeniyle, bu aşamada terfi edip etmeyeceği belli olmayan davacının parasal hak kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden, bu aşamada parasal ve özlük hakları bakımından karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, parasal ve özlük hakları istemi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2014 yılinda bir üst rütbeye terfi durumu değerlendirmeye alınan Komiserler için hazırlanan kıdem listesinde 60. sırada yer alan davacının, başkomiser rütbesine terfi durumunun 2014 yılı Merkez Değerlendirme Kurulunda 2012, 2013 ve 2014 yılları itibariyle görüşüldüğü ve ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılan
değerlendirme sonucunda hakkında ayrı ayrı terfi etmez kararı verildiği, davacının terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:…. sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.