Danıştay Kararı 2. Daire 2021/6585 E. 2023/1238 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/6585 E.  ,  2023/1238 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/6585
Karar No : 2023/1238

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Müdürlüğünde …. sınıf … olarak görev yapan davacı tarafından “Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 6/B-5. maddesi uyarınca “6 ay kısa süreli durdurma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulunun … günlü … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:.., K:… sayılı davanın reddi kararı, davacı hakkında farklı fiillerden dolayı tesis edilen iki ayrı disiplin cezası arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığından, söz konusu disiplin cezalarına karşı ayrı ayrı dilekçelerle dava açılması gerekirken, aynı dilekçe ile dava açılmasında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesi hükmüne uyarlık bulunmadığından, anılan Kanun’un 15/1-d maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle (Kapatılan) Danıştay Onaltıncı Dairesinin 01/12/2015 günlü, E.2015/7291, K.2015/7798 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Danıştay Onaltıncı Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …. İdare Mahkemesinin dava dilekçesinin yenilenmesi üzerine verilen temyize konu kararıyla; davacı hakkında tesis edilen 6 ay kısa süreli durdurma cezasının gerekçesinin dava konusu işlemde “bilgisine başvurulan görevliler, tanık ifadeleri ve teknik takibi yapılan telefon tapelerinden …. sınıf emniyet müdürü … ile S.D., S.S. ve M.T.’nin birbirlerini tanıdığı, …. sınıf emniyet müdürü …’in S.D. ile S.S.’nin evinde birlikte olduğu ve böylece bu davranışlarıyla hizmet dışında güven sarsıcı davranışta bulunduğunun anlaşıldığı” olarak belirtildiği, işlemde gerekçe olarak belirtilen hususlardan davacı ile haklarında herhangi bir isnat olmadığı anlaşılan S.D., S.S. ve M.T.’nin birbirlerini tanımış olmasının hizmet dışında güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilebilecek bir yönünün bulunmadığı, davacının S.D. ile S.S.’nin evinde birlikte olduğu isnadının ise bir başka soruşturma kapsamında S.S. ile Ö.Y. arasında geçen telefon dinleme kayıtları ile idari soruşturma kapsamında S.S.’nin alınan ifadesine dayandığı, (Söz konusu kayıt ve ifadelerde davacı ile S.D.’nin S.S.’nin evinde kaldığına yönelik söylemler bulunmaktadır) oysa soruşturma kapsamında davacının ve birlikte olduğu ileri sürülen S.D.’nin, konu hakkında detaylı bir şekilde ifadesine başvurulmadığı, zira alınan ifade tutanaklarından, S.D.’ye, S.S. ile yaptığı görüşmenin sorulduğu, bu görüşmede davacı ile birlikte kaldıklarına yönelik bir ibare bulunmadığı, bunun dışında S.D.’ye davacıyla birlikte olup olmadıklarına yönelik bir soru sorulmadığı ya da tutanak altına alınmadığı, ayrıca davacının alınan ifadesinde telefon tapelerine yönelik açıklamaları olduğundan bu konunun davacıya sorulduğu düşünülebilir ise de, S.D. ile evde kalıp kalmadıkları, belirtilen zamanda nerede oldukları gibi sorularla detaylı şekilde konu irdelenerek isnadın sübut bulup bulmadığının yeterince araştırılmadığı ve bu haliyle davacının S.D. ile S.S.’nin evinde birlikte olduğunun her türlü kuşkudan uzak olacak şekilde somut olarak ortaya konulamadığı kanaatine varıldığı bu durumda, davacı ile haklarında herhangi bir isnat olmadığı anlaşılan S.D., S.S. ve M.T.’nin birbirlerini tanımış olmasının hizmet dışında güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilebilecek bir yönü bulunmadığı gibi davacının S.D. ile S.S.’nin evinde birlikte olduğunun her türlü kuşkudan uzak olacak şekilde somut olarak ortaya konulamadığından, davacı hakkında 6 ay kısa süreli durdurma cezası tesis edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının kendisine duyulan güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunduğu anlaşıldığından, polislik mesleğinin hassasiyeti ve özelliğine uygun bir ceza ile cezalandırması gerektiği, davacının disiplin cezasına konu fiili işlemediği gerekçesi ile dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.