Danıştay Kararı 2. Daire 2021/6584 E. 2023/1239 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/6584 E.  ,  2023/1239 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/6584
Karar No : 2023/1239

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Müdürlüğünde … sınıf … olarak görev yapan davacı tarafından “Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 7/B-1. maddesi uyarınca “16 ay uzun süreli durdurma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulunun … günlü … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı davanın reddine ilişkin kararı, davacı hakkında farklı fiillerden dolayı tesis edilen iki ayrı disiplin cezası arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığından, söz konusu disiplin cezalarına karşı ayrı ayrı dilekçelerle dava açılması gerekirken, aynı dilekçe ile dava açılmasında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesi hükmüne uyarlık bulunmadığından, anılan Kanun’un 15/1-d maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle (Kapatılan) Danıştay Onaltıncı Dairesinin 01/12/2015 günlü, E.2015/7291, K.2015/7798 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Danıştay Onaltıncı Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …. İdare Mahkemesinin dava dilekçesinin yenilenmesi üzerine verilen temyize konu kararıyla; davacı hakkında tesis edilen 16 ay uzun süreli durdurma cezasının gerekçesinin dava konusu işlemde “adı geçen Emniyet Müdürünün operasyonu aksatarak operasyon kapsamında aranan bir şahsın yakalanmasını engellediği, M.T.nin İstanbul’a gitmekten vazgeçmesinde davacının telefonla görevli memurlar ve M.T. ile görüşmesinin etkili olduğu, dolayısıyla yapmış olduğu bu davranışlarıyla hizmet içerisinde resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven sarsacak davranışlarda bulunduğu” olarak belirtildiği, dosya içeriğinden anlaşıldığına göre M.T.’nin polislerle birlikte İstanbul iline adres göstermeye gitmesinin herhangi bir hukuki zorunluluğa değil iradesine bağlı olduğu, davacıyla ve/veya annesiyle görüşmesi sonrasında gitmekten vazgeçmesinin de nihayetinde kendi iradesiyle olduğu, nitekim soruşturma raporunda davacının operasyonu engellediği ve bozduğu iddialarının oluşmadığı belirtildiği gibi davacının konuyla ilgili olarak adli yönden yargılandığı Asliye Ceza Mahkemesi kararında da, dinlenen tanıkların, (Komiser yardımcısı ve polisler) davacının yapmış oldukları operasyonu sekteye uğratacak herhangi bir müdahalesinin olmadığını bildirdikleri belirtildiğinden davacının beraatine karar verildiği, bu haliyle işleme gerekçe olarak belirtilen davacının operasyonu engellediği iddiasının sübut bulmadığı, davacının şüpheli sıfatı bulunmayan M.T. ile ya da operasyonu sekteye uğratacak herhangi bir müdahalesi olmaksızın görevli polislerle görüşmesinin de hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunma kapsamında değerlendirilebilecek bir yönü bulunmadığından davacı hakkında isnat edilen fiilin sübut bulmadığı kanaatine varıldığı bu durumda, davacıya isnat edilen disiplin suçu sübuta ermediğinden davacı hakkında 16 ay uzun süreli durdurma cezası tesis edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı ceza yargılaması sonucunda beraat etmiş ise de, ceza mahkemesince delillerin takdiri ve suçun niteliği yönünden yapılan değerlendirmede uyulacak ilke ve kuralların disiplin hukuku açısından uygulanan kurallardan farklı olduğu, aynı suç ile ilgili olarak verilen beraat kararının disiplin cezası uygulanmasına engel oluşturmayacağı, davacının kendisine duyulan güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunduğu anlaşıldığından, polislik mesleğinin hassasiyeti ve özelliğine uygun bir ceza ile cezalandırması gerektiği, davacının disiplin cezasına konu fiili işlemediği gerekçesi ile dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. .. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.