Danıştay Kararı 2. Daire 2021/5090 E. 2023/933 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/5090 E.  ,  2023/933 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5090
Karar No : 2023/933

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı Şirketin, Yalova ili, Merkez ilçesi, … Köyü yakınında maden kömürü (leonardit) işletme ruhsatının bulunduğu sahaya GSM ruhsatı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı … Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, bu karar Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesi’nin 17/06/2015 günlü, E:2015/6308, K:2015/2884 sayılı kararıyla bozulmuş, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla anılan bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiş, bu kararın temyiz edilmesi üzerine ise Danıştay Onuncu Dairesinin 11/07/2018 günlü, E:2017/3625, K:2018/2461 sayılı kararıyla bozulmuş, bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararıyla; maden işletme ruhsatına ve gerekli izinlere sahip olan işletmenin işyeri açma ve çalışma ruhsatı alabilmesi için İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte belirtilen kriterleri sağlaması gerektiği ve Yönetmeliğin 17. maddesine eklenen ikinci fıkra hükmü ile maden üretim faaliyetlerine işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilmesi için başvuru formundaki bilgi ve belgeler dışında bilgi ve belge istenemeyeceğinin belirtilmiş olması karşısında, ÇED kapsam dışı belgesi ile başkaca izinlere sahip, diğer ruhsat koşullarını taşıyan davacı talebinin davalı idare tarafından ileri sürülen alanın Safran Köyü yerleşim alanı içerisinde olduğu, 1/1000 ölçekli imar planı sınırları içinde imarlı konut alanlarını da kapsadığı ve maden işletme ruhsatında belirtilen alanın 1/25000 ölçekli çevre düzeni planında orman alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin mevzuatta belirtilen kriterler açısından başka bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın reddinde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan 5995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değiştirilen 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 7. maddesine eklenen fıkra uyarınca madencilik faaliyet konulu işyerlerinin ruhsatlandırılmasında yetkili idarenin yeniden belirlendiği ve belediyelerin bu hususta bir yetkisi kalmadığından, davacının başvurusunun valilikçe değerlendirileceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; duruşmalı davalar için belirlenen vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle kararın vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği,
Davalı … Belediye Başkanlığı tarafından; işyeri açma ve çalışma ruhsatı talep edilen alanın, Safran Köyü sınırları içinde bulunduğu, imar planında konut alanı olarak planlanan yerde ve orman alanı içinde kalması nedeniyle işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilemeyeceği,
Davalı … İl Özel İdaresi tarafından ise; hasım konumuna alma kararından önce savunmalarının alınarak karar verilmesi gerektiği, kurumlarınca tesis edilmeyen işlemin iptalinin mümkün olmadığı, davacı tarafından aynı taleple kurumlarına yapılan başvurunun reddedildiği, üretim yapılmak istenen alanın çevresinde konutlar bulunduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN CEVABI : Davacı tarafından, davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuş, davalı idareler tarafından ise cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı İdarelerin temyiz istemlerinin reddine, davacının temyiz isteminin kabul edilerek, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; davacı Şirketin, Yalova ili, Merkez ilçesi, … Köyü yakınında maden kömürü (leonardit) işletme ruhsatının bulunduğu sahaya GSM ruhsatı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 19/03/2010 günlü, 528 sayılı Yalova Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Davalı idarelerin temyiz istemlerinin incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararda da belirtildiği üzere, davalı Yalova Belediye Başkanlığı tarafından, davacı Şirketin işyeri açma ve çalışma ruhsatı başvurusunun reddine gerekçe olarak ileri sürülen hususlar Mahkeme tarafından yerinde görülmemiş, davacı Şirketin başvurusunun davalı idarece mevzuatta yer alan şartları sağlayıp sağlamadığı yönünden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bununla birlikte, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğuna ilişkin Anayasa’nın 141. maddesi hükmü göz önünde bulundurulduğunda, İdare Mahkemesi tarafından re’sen araştırma ilkesi uyarınca davacı Şirketin ruhsat başvurusunun, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin mevzuatta yer alan şartları sağlayıp sağlamadığı yönünden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davacı Şirket tarafından, dava konusu işleme konu olan ruhsat sahası için Gayrısıhhi Müessese Ruhsatı verilmesi istemiyle, 5995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değiştirilen 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 7. maddesine eklenen fıkra uyarınca yetkili idare haline gelen Yalova İl Özel İdaresine yapılan başvuru davalı … İl Özel İdaresince reddedilmiştir. Bu işlemin iptali istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla, davalı İl Özel İdaresince … günlü, … sayılı yazı ile görüş istenilmesi üzerine İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından tanzim edilen inceleme raporu, … İl Özel İdaresi Genel Sekreterlik Makamının onayı doğrultusunda teşkil edilen komisyonca bölgeye yönelik tanzim edilen 28/11/2017 günlü teknik rapor ve Yalova Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün … günlü, … sayılı yazısı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sahada büyük bir hafriyatın yapılması gerekeceği, görünür rezerve ait endüstriyel analiz ortalamasının orijinal kömürde kül oranı %19,96 kuru kömürde ise %28,95 olarak belirtilmiş olması ve maden sahasının yerleşim yerlerine olan yakınlığı da dikkate alındığında bu ölçüde yapılacak hafriyatın insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olacağının açık olduğu, maden kömürü (leonardit) işletme ruhsatının bulunduğu sahaya G.S.M. ruhsatı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Şirketin bu kararın istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması talebi … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Bu durumda, dava konusu işlemin işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin mevzuatta yer alan şartları sağlayıp sağlamadığı yönünde bir araştırma yapılarak karar verilmesi gerekmekte ise de işbu davaya konu ruhsat alanı için davacı Şirketin işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi istemiyle 3213 saylı Kanun’da yapılan değişiklikten sonra yetkili idare haline gelen davalı … İl Özel İdaresine yapılan başvuru üzerine, davalı idarece gerekli araştırmanın ve incelemenin yapılarak işlem tesis edilmesi ve bu işlemin davaya konu edilerek yargısal denetiminin yapılmakta olması (davanın reddine ilişkin Mahkeme kararının henüz kesinleşmemiş olması) nedeniyle İdare Mahkemesi kararında bu aşamada sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Davacının, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden temyiz isteminin incelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı; uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman, hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmak suretiyle dava konusu işlemin iptaline ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmasız davalar için belirlenen 1.090,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine karar verilmiş ise de bozma kararından önce İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… karar duruşma yapılarak verilmiş ve davacı Şirket vekilinin duruşmaya katıldığı anılan kararda belirtilmiştir.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince ilk karar duruşma yapılarak verildiğinden ve davacı Şirket vekili de duruşmaya katıldığından, bozmaya uyularak verilen temyize konu kararda davacı Şirket vekili lehine duruşmalı davalar için belirlenen vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 1.090,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” şeklindeki ibarenin “kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 1.660,00-TL vekalet ücretinin davalı idareler tarafından davacıya verilmesine” şeklinde düzeltilerek, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı İdarelerin Temyiz İstemlerinin YUKARIDA YER VERİLEN AÇIKLAMAYLA REDDİNE oybirliğiyle,
2. Davacının TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idareler üzerinde bırakılmasına;
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, dava konusu işlemin iptali ile kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmasız davalar için belirlenen 1.090,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesi yolunda hüküm kurulmakla birlikte, bozma kararından önce duruşma yapılarak karar verilmesi nedeniyle davacı Şirket vekili lehine duruşmalı işler için belirlenen vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla aksi yönde oluşan vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.