Danıştay Kararı 2. Daire 2021/3760 E. 2023/830 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/3760 E.  ,  2023/830 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3760
Karar No : 2023/830

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…., K:…sayılı kararın gerekçeli onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 02/04/2019 günlü, E:2016/16700, K:2019/2344 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Polis memuru olan davacının, … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yaptığı dönemde “yurda girmesi veya çıkması yasaklanan kişilerin girip çıkmalarına göz yummak, aracı olmak veya yol göstermek” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/24. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, anılan Tüzüğün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … gün ve E… sayılı … Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; davacının yurda girişi yasak olan bir kişinin yolcu kayıtları sorgulama ekranında giriş tuşuna basarak girişini yaptığı, dava konusu işlemde ve soruşturma raporunda da vurgulandığı üzere davacının söz konusu kişiyi “Geri Çevrilenlere Ait Deftere” kaydettiği, ancak yaptığı giriş kaydını iptal etmediği sabit olmakla birlikte, davacının cezalandırılmasına esas alınan “yurda girmesi veya çıkması yasaklanan kişilerin girip çıkmalarına göz yummak, aracı olmak veya yol göstermek” fiilini işlediği hususunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde kesin delillerle ortaya konulamadığı anlaşıldığından, 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire Kararının Özeti : Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 02/04/2019 günlü, E:2016/16700, K:2019/2344 sayılı kararıyla, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünde yer alan ve davacı hakkında önerilen “meslekten çıkarma” cezasının Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunda görüşülmesi, Tüzüğün 15. maddesinde öngörülen koşulların varlığı halinde bir derece alt ceza uygulanması kararının da, meslekten çıkarma cezasında olduğu gibi, 3201 sayılı Kanun’un Ek 7. maddesinde yer alan hüküm gereğince valinin önerisi, Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile kesinleşmesi gerektiğinden, İl Polis Disiplin Kurulunda görüşülüp karara bağlanarak, valinin onayı ile tesis edilen dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı, diğer yandan davaya konu disiplin cezasının verilmesini gerektiren fiilin düzenlendiği Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümleri ile 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun hükümlerinin “lehe olan normun uygulanması ilkesi” çerçevesinde değerlendirilmesi, davalı idarece yapılacak yeniden değerlendirmede davacı lehinde olan düzenleme dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı gerekçeli olarak onanmıştır.

KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
BULUNANIN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun Ek 5. maddesinde, polis memurlarına her derecedeki disiplin cezalarını vermeye il polis disiplin kurullarının yetkili olduğu kurala bağlandığından ve ceza verme yetkisine sahip olan kurulun alt ceza uygulanması konusunda da yetkisi bulunduğundan, dava konusu işlemin yetki yönünden hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun Ek 5. maddesinde, polis memurlarına her derecedeki disiplin cezalarını vermeye il polis disiplin kurullarının yetkili olduğu kurala bağlandığı, ceza verme yetkisine sahip olan kurulun alt ceza uygulanması konusunda da yetkisinin bulunduğu açık olup kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesinin kararının gerekçeli onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 02/04/2019 günlü, E:2016/16700, K:2019/2344 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava; polis memuru olan davacının, … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yaptığı dönemde “yurda girmesi veya çıkması yasaklanan kişilerin girip çıkmalarına göz yummak, aracı olmak veya yol göstermek” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/24. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, anılan Tüzüğün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … gün ve E:../…, K:…. sayılı … Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Uyuşmazlığa konu disiplin cezasının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/24. maddesinde; “Yurda girmesi veya çıkması yasaklanan kişilerin girip çıkmalarına göz yummak, aracı olmak veya yol göstermek” fiili meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 günlü, E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile; Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağı olan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 83. maddesinin birinci cümlesinin, “yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlememesi ve bireylerin hangi somut olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanımaması nedeniyle, Anayasa’nın 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu” gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ve anılan madde, 08/03/2018 günlü, 30354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7068 sayılı “Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun”un 37. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Öte yandan, 7068 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/3/1979 tarihli ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları, bu Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunur.” hükmüne yer verildiğinden, dava konusu uyuşmazlığın bu Kanun uyarınca incelenip çözümlenmesi gerekmektedir.
7068 sayılı Kanun’un 8. maddesinde, disiplin cezası verilmesini gerektirecek fiiller sayma suretiyle belirtilmiş, ancak bu fiiller arasında davacının cezalandırılmasına dayanak olan “Yurda girmesi veya çıkması yasaklanan kişilerin girip çıkmalarına göz yummak, aracı olmak veya yol göstermek” fiiline yer verilmemiş; bir başka ifadeyle emniyet teşkilatı personelinin disiplin suç ve cezalarını düzenleyen yeni Kanun uyarınca davacıya isnat edilen eylem disiplin cezasını gerektiren bir eylem olmaktan çıkarılmıştır.
Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehinde ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.
Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda, idari işlem niteliğindeki disiplin yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir.
Dolayısıyla fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.
Ancak, lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının, davacının eylemine uyan başka bir disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı da açıktır.
Bu bağlamda, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına temel olan ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/24. maddesinde yer alan “Yurda girmesi veya çıkması yasaklanan kişilerin girip çıkmalarına göz yummak, aracı olmak veya yol göstermek” fiili, mevcut hukuki durum itibarıyla 7068 sayılı Kanun ile herhangi bir cezai yaptırıma bağlanmayarak disiplin suçu olmaktan çıkarıldığından, davacı hakkında tesis edilen davaya konu disiplin cezasında hukuka uyarlık; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında da sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/05/2019 günlü, E:2018/1314, K:2019/2098 sayılı; 16/03/2020 günlü, E:2019/2706, K:2020/765 sayılı ve 28/01/2021 günlü, E:2020/3248, K:2021/145 sayılı kararları da bu yöndedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. …. İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun olan 27/09/2012 günlü, E:2011/330, K:2012/1020 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz ve karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.