Danıştay Kararı 2. Daire 2021/3283 E. 2023/2319 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/3283 E.  ,  2023/2319 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3283
Karar No : 2023/2319

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VASİSİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd.V. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı, hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekiyor ise de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesi gereğince isnat edilen fiilin zaman aşımına uğraması nedeniyle soruşturma dosyasının ilgili bölümünün işlemden kaldırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; ceza verme yetkisinin zaman aşımına uğramış olması nedeniyle, davacının disiplin cezasını gerektirecek fiilinin sübuta erip ermediği konusunda bir değerlendirme yapılmaksızın doğrudan dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken, fiil hakkında değerlendirme yapılarak ve sübuta erdiği kanaati belirtilerek tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş; anılan karar Danıştay Beşinci Dairesinin 21/12/2017 günlü, E:2016/22622, K:2017/24777 sayılı kararıyla, isnat edilen fiillerin davacı tarafından işlenip işlenmediğinin, işlenmiş ise hangi tarihte işlendiğinin ve bu fiillerin meslekten çıkarma cezasını gerektirip gerektirmediğinin, başka bir ifadeyle öncelikle, fiilin sübûta erip ermediğinin incelenmesi, isnad edilen fiillerin işlendiğinin tespit edilmesi durumunda, fiilin işlendiği tarih esas alınarak ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi, varılacak sonuca göre de dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin anılan bozma kararına uyularak yapılan inceleme ve yargılama sonunda … İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; Mahkemelerinin 30/09/2019 tarihili ara kararına cevaben gönderilen dava konusu işleme ilişkin bilgi ve belgeler ile disiplin soruşturmasında alınan ifadelerin ve toplanan delillerin değerlendirilmesinden, davacının, polis memuru …’nin tayin edilmesinden 1,5 ay sonra polis memuru hakkında bilgi notu hazırlanılmasını Başkomiser …’dan istediği, …’nın bunu yapmak istemese de davacının şube müdürü olması sebebiyle yaptığı, davacının soruşturma kapsamında alınan ifadesinde, polis memuru … hakkında tefecilik yaptığına dair bazı duyumlar aldığını ve bu sebeple ikaz yazısını yazdığını beyan ettiği, kendisine bu duyumları nereden aldığı sorulduğunda ise isim olarak hatırlamadığını bildirerek kaynak göstermediği, suç işlediğini düşündüğü polis memuru hakkında neden suç duyurusunda bulunmadığı sorulduğunda ise ikaz yazısının yeterli olacağını düşündüğünü belirttiği, bu durumda herhangi bir somut delil bulunmaksızın ve bilgi aldığını ifade ettiği şahıslar hakkında en ufak bir bilgi dahi vermeksizin, polis memuru …’nin tayin edilmesinden 1,5 ay sonra uzun süredir görevli bulunduğu istihbarat biriminden çıkartılmasına sebebiyet veren dayanaksız ikaz yazısını yazması nedeniyle davacı hakkında “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” suçunu işlediği, fiilin işleniş tarihi olan 2010 yılı itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesi uyarınca idarenin ceza verme yetkisine dair 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğunun tespiti üzerine soruşturma dosyasının işlemden kaldırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemin ve Mahkeme kararaının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının adli yardım talebinin daha önce … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… sayılı kararı ile kabul edildiği görüldüğünden, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi uyarınca, adli yardım istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.