Danıştay Kararı 2. Daire 2021/3274 E. 2023/2151 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/3274 E.  ,  2023/2151 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3274
Karar No : 2023/2151

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacının, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü emrinde İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığı dönemde, … isimli şahsın iletişiminin dinlenmesi olayına ilişkin olarak mahkeme kararlarına gerekçe teşkil eden belgeleri gerçeğe aykırı olarak onaylamak/düzenlemek suretiyle “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/12. maddesi uyarınca “meslekten çıkarma” cezasıyla tecziyesine dair İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının (2) no’lu olaya yönelik kısmının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla, ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiş ise de; anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 28/12/2017 günlü, E:2016/26239, K:2017/25406 sayılı kararıyla, uyuşmazlık konusu dinlemenin sonlandırıldığı tarih itibarıyla iki yıllık ceza zamanaşımı süresinin aşılmaması nedeniyle, açılan davanın esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Söz konusu bozma kararına uyularak yeniden yapılan inceleme ve yargılama sonucunda … İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; örgütlü bir yapı içerisinde bir araya gelerek baskı, cebir, şiddet ve silahlı tehdit yolu ile çek senet tahsilatı yapan ve çeşitli ihalelere fesat karıştıran … ve … isimli şahıslarla birlikte hareket ettiği düşünülen …’nin, iletişim araçlarının 3 ay süreyle dinlendiği, sürenin bitiminde aynı gerekçelerle aynı örgütlenme içerisinde olan başka şahıslarla ilişki kurabileceği belirtilerek dinlenmesine ihtiyaç duyulduğundan bahisle, davacının da imzası bulunan Teknik Takip ve İzleme Uzatma Talep Formu uyarınca verilen hakim kararıyla … hakkında, 15/02/2012 tarihinden itibaren 3 ay süreyle iletişiminin tespiti ve dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, teknik araçlarla izlenmesi ve kayda alınması tedbirinin uygulandığı, 27/06/2012 tarihinde dinlemenin sonlandırılıdığı, söz konusu hattın Mersin İl Özel İdaresi adına kayıtlı olduğu, hattın Mersin Valisi’nin yakın korumaları tarafından kullanıldığı, …’nin haberleşmesinin dinlenmesini gerektirecek bilgiler/emareler olmaksızın, dayanaktan yoksun gerekçeler gösterilerek yapıldığı kanaatine varılmakla, davacının, iletişimin dinlenmesiyle ilgili hakim kararlarına gerekçe teşkil eden talep yazılarını imzalaması şeklindeki fiilinin karşılığı olan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dosya safahatında ileri sürülen hususlar gözetilerek lehine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince, temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden gerçekleştirilen incelemelerde, davacının, disiplin cezasıyla cezalandırılmasına dayanak gösterilen 2 no’lu olaydaki (… isimli şahsın iletişiminin dinlenmesi) fiiline yönelik yargılandığı ceza davasında, … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, “… Mahkememizin birleşen … Esas sayılı dosyasında yer alan diğer bir müşteki … adına gerçekleştirilen dinleme faaliyeti incelendiğinde, her ne kadar … numaralı GSM hattının … tarafından kullanıldığından bahisle 18/11/2011-27/06/2012 tarihleri arasında, organize suç örgütü kapsamında faaliyette bulunan şahıslar ile irtibatlı olduğu ve birlikte hareket ettiğinden bahisle istihbari nota istinaden önleme dinlemesi yapılmış ise de, idari soruşturma aşamasında Mersin Valiliği’nin mülkiye müfettişlerine yazmış olduğu 16/01/2014 tarih ve 604 sayılı cevabi yazıda …’nin İl Özel İdaresinin ortağı olan … A.Ş. de Genel Müdür olduğu, Nisan 2008 tarihinden bugüne görev yaptığı, …’nin Mart 2011-Mayıs 2012 tarihleri arasında asli görevinin yanı sıra Valilik protokol hizmetlerinde danışman olarak bulunduğu, kullandığı GSM notları arasında bahsi geçen … nolu numarasının yer almadığını ancak … numaralı GSM hattının İl Özel İdaresi adına kayıtlı olup, Valilik hizmetlerinde ve makam haberleşmelerinde kullanıldığı, valilik makamının hareket halinde ve makam dışındaki görüşmelerinde bu telefonun kullanıldığını, görüşmelerin valilik yakın koruma polisi olan … ve izinli olduğu dönemlerde … aracılığı ile kullanıldığını belirtilmekle, … nolu GSM hattının … tarafından değil vali koruması olan … ve … tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, önleme dinlemesinde işbu GSM hattının dinlenilmesine ilişkin … adına oluşturulan talepteki yazı içeriğinin gerçeğe aykırı olduğu, her ne kadar bu GSM numarası ile ilgili olarak müşteki … gösterilmiş ise de hattı kullananın … ve … olduğu, …’nın … nolu GSM hattı üzerinden 07/03/2011-28/02/2012 tarihleri arasında organize suç örgütü kapsamında önleme dinlemesinin yapıldığı organize suç örgütü kapsamındaki önleme dinlemesinin maksimum 1 yıl süre ile yapılabilmelmesinin mümkün olduğu, …’nın organize suç örgütü kapsamında dinleme süresinin sonuna yaklaştığında bir başka kullanmış olduğu hat olan işbu hattın (…) gerçeğe aykırı şekilde … adına 18/11/2011 tarihinde dinlenilmeye başlandığı, 7 ay süre ile daha dinlendiği, kanunun cevaz verdiği 1 yıllık dinleme süresinin hukuka aykırı bir şekilde farklı isimle aşılmaya çalışıldığı bu suretle telefonların usulsüz dinlendiği anlaşılmıştır. … …’nın 12 aylık dinleme tedbiri uygulanmasının bitimi tarihine yakın bir zamanda ve gerçeğe aykırı olarak başka kişi adına (…) gerçekleştirilen, 18/11/2011 karara dayanak “Teknik Takip İzleme Talep ve Uzatma” formuna konu dinlemelerin usule aykırı olarak gerçekleştirildiği, bu nedenle 18/11/2011 tarihli karara dayanak 15/11/2011 tarihli Teknik Takip ve İzleme Talep formunda aidiyet numaraları belirtilen ve imzaları bulunan sanıklar … (davacı), … ve …’nin üzerlerine atılı Haberleşmenin Gizliliğini İhlal ve Resmi Evrakta Sahtecilik suçlarını işledikleri sabit görülmüştür. …” gerekçesiyle, “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 3 yıl; “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” (müştekiler …, …, … ve …’nin dinlemelerine esas evraklardaki imzaları nedeniyle) suçundan ise 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, kararın bu kısımlarına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen istinaf başvurusunun esastan reddine; kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden ise, “… sanığın katılanlardan …’ye yönelik sahtecilik eylemini 28/04/2010, …’ye yönelik sahtecilik eylemini 06/07/2011, … yönelik sahtecilik eylemini 01/03/2013, …’ya yönelik sahtecilik eylemini 28/11/2011 tarihlerinde gerçekleştirdiği, sanığın eyleminin her bir katılan için ayrı ayrı düzenlenen farklı evraklarla gerçekleştirildiği gibi suç tarihlerinin de birbirlerinden farklı olduğu gözetildiğinde mağdur sayısı kadar suç oluştuğu gözetilmeden, sanığın her bir mağdur için ayrı ayrı cezalandırılması yerine TCK’nın 43. maddesi gereği cezasından artırım yapılmak suretiyle eksik ceza tayini …” sebebiyle istinaf talepleri yerinde görülerek, bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, yukarıda yer verilen açıklamanın eklenmesi suretiyle ONANMASINA,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, kararın kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.