Danıştay Kararı 2. Daire 2021/2747 E. 2023/2047 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/2747 E.  ,  2023/2047 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2747
Karar No : 2023/2047

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı (… Genel Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Emniyet Müdürlüğü bünyesinde polis memuru olarak görev yapan davacının, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/20. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiş olup, anılan ret kararı, Danıştay Beşinci Dairesinin 29/05/2017 günlü, E:2016/18031, K:2017/14800 sayılı kararı ile bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmak suretiyle verilen temyize konu karar ile; olayda, davacının evinde kalan arkadaşı …’nin davacının gardorobunu kullandığı, söz konusu uyuşturucu maddelerinin kendisine ait olduğunu beyan ettiği, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve … Esas sayılı kararı ile davacının, “satmak amacıyla uyuşturucu bulundurmak” suçunu işlediği sabit olmadığından beraatine karar verildiği, disiplin soruşturması kapsamında ise davacının uyuşturucu maddeleri sakladığına ilişkin yeterli ve inandırıcı delillerle ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu disiplin kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; yapılan disiplin soruşturmasına göre davacıya isnat edilen kusurlu fiillerin tespit edildiği, dava konusu işlemin usule ve hukuka uygun olarak tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2023 tarihinde temyize konu kararın iptale ilişkin kısmının onanmasına oybirliğiyle, temyize konu kararda dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan mali haklar hakkında karara yer verilmemesi yönünden ise oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Davaların karara bağlanması” başlıklı 22. maddesinin 1. bendinde, konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı belirtilmiş olup; “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin (b) bendinde, “Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandağı hukuki sebeplerin özeti istem sonucu ile davalının savunmasının özeti”; (e) bendinde, “Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm; tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı” kararlarda belirtilecek hususlar olarak sayılmıştır.
Diğer taraftan, anılan Kanun’un temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c bendinde yer alan “usul hükümlerine uyulmamış olunması” hususu, temyiz incelemesi sırasında Mahkeme kararını bozma nedenleri arasında gösterilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 23/03/2012 tarihli dava dilekçesinde, dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesinin istenildiği ve temyize konu karar ile dava konusu işlem hakkında karar verildiği ancak, işlem nedeniyle yoksun kalınan mali hakların faiziyle birlikte tazminine yönelik talep hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı görülmektedir.
Bu durumda; dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan mali hakların faiziyle birlikte tazminine ilişkin talep hakkında da bir karar verilmesi gerektiğinden, eksik hüküm nedeniyle, temyize konu kararın bu kısmının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyorum.