Danıştay Kararı 2. Daire 2021/2442 E. 2023/251 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/2442 E.  ,  2023/251 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2442
Karar No : 2023/251

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : İzmir İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesinde yer alan “Yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” ve 8/12. maddesinde yer alan “Kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fillerini işlediğinden bahisle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açtığı davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yargılamanın yenilenmesi suretiyle kaldırılarak, dava konusu meslekten çıkarma cezasının iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Uyuşmazlık Hakkında Verilen Kararlar:
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından Mahkemelerince davanın reddi yolunda verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karara dayanak alınan ceza mahkemesi kararının Yargıtay tarafından bozulduğu ve ilk derece mahkemesinin bozma kararına uyarak lehine karar verdiğinden bahisle yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulmuş ise de; anılan ret kararın sadece ceza mahkemesi kararına dayanmadığı, “soruşturma raporu ve tanık ifadeleri ve dosyada bulunan diğer bilgi ve belgelerden davacının üzerine atılı eylemi işlediği” gerekçesine yer verilmek suretiyle davacının fiilinin de değerlendirmeye tabi tutulduğu; öte yandan yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak ileri sürülen ceza mahkemesi kararının temyiz ve karar düzeltme aşamalarında Danıştay Onikinci Dairesinin bilgisine girdiği ve değerlendirildiği, buna rağmen davacının temyiz ve karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilerek hükmün kesinleştiği, bu haliyle yargılamanın yenilenmesi talep edilen kararın sadece ceza mahkemesine dayanmaması ve isteme gerekçe oluşturan ceza mahkemesi kararının temyiz ve karar düzeltme aşamasında değerlendirilmesi nedeniyle, yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Onaltıncı Dairesinin 13/05/2015 günlü, E:2015/11128, K:2015/2570 sayılı kararıyla onanmıştır.
Davacı tarafından karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 14/12/2017 günlü, E:2016/22870, K:2017/24211 sayılı kararıyla; davacının meslekten çıkarılma cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işleme sebep olan fiilleri nedeniyle, “resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık” isnadıyla yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla verilen mahkumiyet hükmünün, Yargıtay … Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılamada … Ağır Ceza Mahkemesinin .. günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davacının eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturduğu ve zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, anılan kararın yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak gösterildiği; bu durumda, davacının meslekten çıkarılması cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işleme sebep olan fiilleri ile ceza yargılamasındaki suç isnadına konu fiillerinin aynı olduğu, İdare Mahkemesince yapılan birçok ara kararı sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davacı hakkında mahkumiyet hükmü verildiğinin öğrenilmesi üzerine dosyanın hükme bağlandığı, dolayısıyla İdare Mahkemesi kararının, ceza mahkemesi kararı beklenerek ve bu karara dayanılarak verildiği anlaşıldığından, bu durumun 2577 sayılı Kanun’un 53/c maddesindeki, “Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması” hükmü kapsamında kaldığının ve davacı açısından yargılamanın yenilenmesi koşulunun gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davacının karar düzeltme istemi kabul edilerek, … İdare Mahkemesince yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi yolundaki … günlü, E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin anılan bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; davacının meslekten çıkarılma cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işleme sebep olan fiilleri nedeniyle, “resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık” isnadıyla yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla verilen mahkumiyet hükmünün, Yargıtay … Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılamada … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davacının eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturduğu ve zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği; fiil tarihinde yürürlükte bulunan, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8. maddesinde “Yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” ve “Kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fillerinin meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayıldığı; olayda davacının dava konusu işlemle yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya dostluk veya kin nedeniyle kötüye kullanmak ve kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek fiillerinin sübuta erdiğinden bahisle meslekten çıkarma cezası ile tecziyesine karar verildiği, aynı fiillere ilişkin olarak … Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonrasında davacının eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturduğu sonucuna varıldığı ve görevi ihmal suçuna ilişkin olarak zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği; bu durumda, yapılan ceza yargılaması sonucunda meslekten çıkarma cezası verilen davacının eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturduğu sonucuna varıldığı, bu fiilin ise davacıya meslekten çıkarma cezası verilmesini gerektiren anılan Tüzüğün 8. maddesi hükmüne girmediği anlaşılmakla dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından; davacının işlediği ve sübut bulan filleri nedeniyle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesinin fiilin işlenmediği anlamına gelmediği, ceza kovuşturmasının devam etmesinin idari soruşturmaya ve disiplin cezası verilmesine engel olmayacağı, yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, kazaya karışan araçların sahipleri ve sürücülerinin olay yerinde bulunmamasına rağmen, bu şahısların kazaya karıştıkları yolunda gerçeğe aykırı tutanak düzenlendiği, ayrıca bu tutanaklar sayesinde bazı şahısların sigorta şirketinden haksız menfaat temin ettiği anlaşıldığından, ayrıca davacının tutanak düzenlenmesi esnasında gerekli özeni göstermediği ve şüpheli bulguları tespit etmediği, isnat edilen fillerin oluştuğu gözönüne alındığında Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8. maddesinin 7. ve 12. fıkraları uyarınca meslekten çıkarılma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinin birinci fıkrasında, “Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) Tarafları,konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması.
ı) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu meslekten çıkarma cezasının iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E… , K.… sayılı kararın sadece ceza mahkemesi kararına dayanmadığı, “soruşturma raporu ve tanık ifadeleri ve dosyada bulunan diğer bilgi ve belgelerden davacının üzerine atılı eylemi işlediği” gerekçesine yer verilmek suretiyle davacının fiilinin de değerlendirmeye tabi tutulduğu, davacı vekili tarafından yargılamanın yenilenmesine dayanak olan ceza mahkemesi kararının temyiz ve karar düzeltme aşamalarında da Danıştay Onikinci Dairesi’nin bilgisine girdiği ve değerlendirildiği ancak buna rağmen davacının temyiz ve karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilerek hükmün kesinleştiği, bu haliyle yargılamanın yenilenmesi talep edilen kararın sadece ceza mahkemesine dayanmaması ve isteme gerekçe oluşturan ceza mahkemesi kararının temyiz ve karar düzeltme aşamasında değerlendirilmesi nedeniyle, yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığı sonucuna varıldığından, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan Daire kararına katılmıyorum.

(X) KARŞI OY :
Her ne kadar ceza yargılaması neticesinde; davacının “resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık” isnadıyla yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla verilen mahkumiyet hükmünün, Yargıtay … Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılamada … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davacının eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturduğu ve zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği görülmekte ise de; memurun ceza kanununa göre yapılan yargılamasında ceza almamış olması ve hatta beraat etmiş olması disiplin cezası verilmesine engel oluşturmaz.
Bir trafik kazası olması durumunda, polis memurları tarafından kazaya karışan sürücülerin kimlikleri tespit edilerek ve araç sahiplerinin kimliği de araştırılarak trafik kaza tutanağı ve alkolmetre test tutanağı düzenlenmesi mevzuat gereğidir.
Olayda ise, kazaya karışan araçların sahipleri ve sürücülerinin olay yerinde bulunmamasına rağmen, bu şahısların kazaya karıştıkları yolunda gerçeğe aykırı tutanak düzenlendiği, ayrıca bu tutanaklar sayesinde bazı şahısların sigorta şirketinden haksız menfaat temin ettiği anlaşıldığından, davacının tutanak düzenlenmesi esnasında gerekli özeni göstermediği ve şüpheli bulguları tespit etmediği, isnat edilen fillerin oluştuğu gözönüne alındığında Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8. maddesinin 7. ve 12. fıkraları uyarınca meslekten çıkarılma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.