Danıştay Kararı 2. Daire 2021/2236 E. 2023/979 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/2236 E.  ,  2023/979 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2236
Karar No : 2023/979

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Elazığ Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, Tunceli Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yaptığı dönemde hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/32. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Uyuşmazlık Hakkında Verilen Yargı Kararları:
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre bir emniyet mensubu hakkında meslekten çıkarma cezası verilebilmesi için, katıldığı toplantının bilimsel, kültürel ve teknik bir nitelik taşımaması gerektiği, somut olayda, davacının, izinli olduğu sırada bir kamu kurumu olan Tunceli Belediyesine ait konferans salonunda usulüne uygun olarak düzenlenen “Anayasa” konulu panele katıldığı, yasal mevzuata uygun olarak düzenlenen “Anayasa” konulu panelin bilimsel ve kültürel bir etkinlik olması nedeniyle panele izleyici olarak katılan davacının eyleminin Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/32. maddesinin kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu nedenle davaya konu meslekten çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan paneli düzenleyenlerin kimliklerinin paneli sosyal ve bilimsel bir etkinlik olmaktan çıkardığını düşünmenin çağdaş ve demokratik düşünce anlayışıyla bağdaşmayacağı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş; anılan karar Danıştay Onikinci Dairesinin 23/05/2014 günlü, E:2011/1015, K:2014/4276 sayılı kararıyla onanmıştır.
Davalı İdare tarafından karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 29/06/2017 günlü, E:2016/19105, K:2017/19378 sayılı kararıyla; Mahkeme kararının bozulmasına hükmedilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin anılan bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/32. maddesinde; ”Sendikaların veya üyesi bulunmadıkları derneklerin yapacakları bilimsel, kültürel ve teknik nitelik taşımayan açık veya kapalı yer toplantılarına veya gösteri yürüyüşlerine görevli olmaksızın katılmak, üyesi veya ortağı bulundukları tüzel kişiliklerin kapalı yer toplantılarına silahlı olarak veya açık yer toplantı ve gösteri yürüyüşlerine resmi giysili veya silahlı olarak katılmak veya üyesi bulundukları derneklerin tüzüklerinde belirtilen amaçları dışındaki çalışmaların veya bu nitelikteki toplantı veya gösteri yürüyüşlerini düzenlemek veya bunlara katılmak.” fiilinin meslekten çıkarma cezasını gerektirdiğinin hükme bağlandığı; dosyanın incelenmesinden, Elazığ Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, Tunceli Emniyet Müdürlüğünde görevli iken, 11/11/2007 tarihinde Tunceli Belediyesi Konferans Salonunda Halklar ve Özgürlükler Cephesi tarafından düzenlenen “Anayasa” konulu panele, izinli olduğu sırada ve görevli olmadığı halde katıldığının aynı tarihli tutanakla tespit edilmesi nedeniyle hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen soruşturma raporu ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/32. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının önerildiği, Tunceli Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun da aynı yöndeki teklifi doğrultusunda dava konusu işlem ile davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırıldığı; olayda, her ne kadar davacının katıldığı “Anayasa” konulu panelin, Tunceli Valiliğinin izni doğrultusunda ve yasal mevzuata uygun olarak düzenlenmiş olduğu görülmekte ise de; davacının olay tarihinde saat 13:35’de katıldığı paneli, gerek duvardaki siyasi ve ideolojik amaçlı afişlere, gerekse konuşmacıların aynı yöndeki söylemlerine rağmen terk etmediği, saat 15:10’da ise yine kendi isteği ve iradesi ile değil, polis arkadaşının çağırması üzerine panelden ayrıldığı, öte yandan söz konusu paneli düzenleyen Halklar ve Özgürlükler Cemiyetinin DHKP-C güdümünde faaliyet gösteren bir dernek olduğu ve konuşmacı olarak panele katılan Emek Partisi Tunceli İl Başkanı H.T’nin ”Kürt sorununa yaklaşım açısından baktığımız zaman yöneticiler Genelkurmay’dan, AKP’sine kadar tamamı bir katil gibi düşünmektedir” şeklindeki söylemlerinin Türk Ceza Kanununun 301. maddesini ihlal etmesi nedeniyle Tunceli İl Emniyet Müdürlüğünce Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunun anlaşıldığı; bu durumda, bilimsel, kültürel ve teknik nitelik taşıdığından söz edilmesine olanak bulunmayan toplantıya görevli olmaksızın katıldığı, katıldıktan sonra da kendi iradesi ile terk etmediği hususu sabit olan davacının, eylemine uyan meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemin sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, toplantının yasal olduğu, dinleyici olarak katıldığı toplantı nedeniyle verilen cezanın düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiği, cezanın kanunla değil tüzük ile düzenlenmiş olmasının da hukuka aykırı olduğu, anayasal ve hukuksal demokratik hakları çerçevesinde katıldığı toplantı nedeniyle cezalandırılmış olmasının taraf olunan uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Mahkemece, davacının katıldığı toplantıdaki konuşmacıların söylemlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesini ihlal etmesi nedeniyle Tunceli İl Emniyet Müdürlüğünce Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunun anlaşıldığı belirtilerek toplantının bilimsel, kültürel ve teknik nitelik taşıdığından söz edilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan suç duyurusu sonucunda konuşmacılar ve/veya toplantıyı düzenleyenler hakkında herhangi bir ceza yargılaması yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise sonucu araştırılarak ve buna bağlı olarak da toplantının bilimsel ve kültürel niteliğini kaybedip kaybetmediği yönünde bir tespitte bulunularak karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucunda davanın reddi yolunda verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle onama yönünde verilen karara katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/32. maddesinde; ”Sendikaların veya üyesi bulunmadıkları derneklerin yapacakları bilimsel, kültürel ve teknik nitelik taşımayan açık veya kapalı yer toplantılarına veya gösteri yürüyüşlerine görevli olmaksızın katılmak, üyesi veya ortağı bulundukları tüzel kişiliklerin kapalı yer toplantılarına silahlı olarak veya açık yer toplantı ve gösteri yürüyüşlerine resmi giysili veya silahlı olarak katılmak veya üyesi bulundukları derneklerin tüzüklerinde belirtilen amaçları dışındaki çalışmaların veya bu nitelikteki toplantı veya gösteri yürüyüşlerini düzenlemek veya bunlara katılmak.” fiilinin meslekten çıkarma cezasını gerektirdiği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, davacı hakkında meslekten çıkarma cezası verilebilmesi için katıldığı toplantının bilimsel, kültürel ve teknik nitelik taşımaması gerekmektedir. Polis memuru olan davacı ise izinli olduğu sırada yasal izinler alınarak düzenlenmiş ve konusu ”Anayasa” olan bir toplantıya izleyici olarak katılmıştır.
Bu durumda, yasal mevzuata uygun olarak düzenlenen “Anayasa” konulu bir panelin bilimsel ve kültürel bir etkinlik olduğunun kabulü gerektiğinden davacının eyleminin Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/32. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmakla, dava konusu meslekten çıkarma cezasında; davacının fiilinin ceza verilen maddeye uygun olmaması sebebiyle hukuka uyarlık bulunmadığı görüşüyle davanın reddi yönünde verilen kararın bozulması gerekirken onanması yolundaki çoğunluk kararına katılmıyorum.