Danıştay Kararı 2. Daire 2021/18747 E. 2022/564 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/18747 E.  ,  2022/564 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18747
Karar No : 2022/564

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. . …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğünde … olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, Aile ve Sosyal Politikalar uzmanlığına atanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali ile mahrum kalınan parasal ve özlük haklarının tebliğ tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında yürütülen herhangi bir inceleme ve soruşturma bulunmadığı, dava konusu işlemin davalı idarece takdir yetkisi kapsamında tesis edildiğinin ileri sürüldüğü ancak takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmetin gerekleri doğrultusunda kullanıldığının ortaya konulamadığı, davacının görevinin değiştirilmesi gerektiğine ilişkin hukuken geçerli somut bir sebep de gösterilmediği, görevi ile ilgili olarak herhangi bir yetersizliği bulunmayan, herhangi bir inceleme ve soruşturma geçirmeyen ve disiplin cezası da almayan davacının görev yapma niteliğini kaybettiğine ilişkin herhangi bir tespit ve teklifin de bulunmadığı hususları dikkate alındığında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde … olarak görev yapmakta olan davacının, Aile ve Sosyal Politikalar …’na atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, davacının parasal ve özlük haklarının dava açma tarihinden tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay İkinci Dairesinin 12/12/2019 günlü, E:2016/8494, K:2019/7152 sayılı kararıyla; davacının takdir yetkisi kapsamında daire başkanı olarak atandığı ve belli bir süreyle bu görevi ifa ettiği; yine aynı takdir yetkisi kapsamında dava konusu işlem ile de anılan görevden alınarak aile ve sosyal politikalar uzmanı kadrosuna atandığı, 657 sayılı Kanunun 76. maddesi kapsamında, memurların naklen atanmaları hususunda idareye, takdir yetkisi tanındığı, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi, belge bulunmadığı, daire başkanı olarak görev yapan davacının, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek aile ve sosyal politikalar uzmanı olarak atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık, anılan işlemin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan mali hakların tazmini yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Danıştay İkinci Dairesinin 12/12/2019 günlü, E:2016/8494, K:2019/7152 sayılı bozma kararı 05/03/2020 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş, davacı tarafından sunulan karar düzeltme istemli dilekçe ise 30/06/2020 tarihinde İdare Mahkemesi kayıtlarına girmiş, ancak davacının karar düzeltme istemi hakkında bir karar verilmeksizin … İdare Mahkemesinin … günlü, E:.., K:… sayılı kararıyla bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından; 30/06/2020 tarihli dilekçe ile Danıştay İkinci Dairesinin 12/12/2019 günlü, E:2016/8494, K:2019/7152 sayılı bozma kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunduğu halde, bu istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine; Danıştay İkinci Dairesinin 22/10/2020 günlü, E:2020/1895, K:2020/3099 sayılı kararıyla; Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle yargı alanında hak kayıplarının önlenmesi amacıyla bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm sürelerin, 15/06/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar duracağı, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı düzenlemesi dikkate alındığında; süresi içerisinde verilen karar düzeltme istemi hakkında karar verilmek üzere dosyanın Danıştaya gönderilmesi gerekmekte iken, İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmak suretiyle verilen ret kararında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle anılan karar bozulmuştur.
Dava konusu işlemin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin 12/12/2019 günlü, E:2016/8494, K:2019/7152 sayılı kararına karşı davacı taraf, karar düzeltme isteminde bulunmuş olup, Danıştay İkinci Dairesince verilen 01/04/2021 günlü, E:2021/15127, K:2021/1001 sayılı kararla, davacının karar düzeltme isteminin reddine hükmedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Danıştay İkinci Dairesinin 12/12/2019 günlü, E:2016/8494, K:2019/7152 sayılı bozma kararına uyularak; 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi kapsamında, memurların naklen atanmaları hususunda idareye, kazanılmış hak aylık derecelerine ve 68. maddedeki esaslara uygun olmak şartı ile başkaca bir sınırlama olmaksızın takdir yetkisi tanındığı, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı dikkate alındığında; daire başkanı olarak görev yapan davacının, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek aile ve sosyal politikalar uzmanı olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; hiçbir gerekçe gösterilmeden görevden alınarak uzman olarak atandığı, görev yerinin değiştirilmesi konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de; bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk denetimine tabi olacağı, hakkında açılmış bir disiplin soruşturması bulunmadığı, görevini yerine getiremediğine dair bilgi ve belgenin İdare tarafından dosyaya sunulmadığı, İdarenin takdir yetkisini hukuka uygun kullanmadığı ileri sürülerek, temyiz incelemesine konu İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.