Danıştay Kararı 2. Daire 2021/18629 E. 2023/2036 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/18629 E.  ,  2023/2036 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18629
Karar No : 2023/2036

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Davacı, Kastamonu DSİ … Bölge Müdürlüğüne bağlı Zonguldak … Şube Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapmakta iken, davalı idare tarafından, Konya DSİ … Bölge Müdürlüğüne mühendis olarak, buradan da iki ay sonra Kastamonu DSİ … Bölge Müdürülüğüne atandığı, hakkında 1/30 aylıktan kesme cezası verildiği ve emekli olmaya zorlandığı iddialarıyla hakkının ihlal edildiğinden bahisle 100.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı hakkında …/ günlü, … sayılı yazıyla, davacının Zonguldak ilinde görevli olduğu sırada Kastamonu ilindeki lojmanda kaldığı, Cuma günleri Zonguldak’tan Kastamonu’ya, Pazartesi günleri de Kastamonu’dan Zonguldak’a ve bölge sınırları dışına, Bölge Müdürünün şifahi bilgisi ve izni doğrultusunda çıktığı ancak Bölge Müdüründen yazılı göevlendirme izni almadan görev mahallinde kurumca belirlenen usul ve esasların yerine getirlmesinde görevle ilgili resmi belge hazırlanması, araç kullanılmasında kayıtsızlık gösterdiği ve düzensiz davrandığı, ayrıca Zonguldak’ta boşaltılan daireye taşınması gerekirken taşınmadığı aynı zamanda Kastamonu’da bulunan lojmanda oturarak her iki lojmanı meşgul ettiği ve kurum zararına sebep olduğu, bundan sonra daha dikkatli olması konusunda uyarılması üzerine, davacının üstleri hakkında kamu zararına sebep olanların aslında kendileri olduğu şeklinde Genel Müdürlüğe şikayet dilekçesi verdiği ve bunun üzerine hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda davacının bu fiilinin “Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” kapsamında 657 sayılı Kanun’un 125/C-(ı) bendine göre 1/30 oranında maaş kesim cezası verildiği, verilen cezanın Mahkemelerinin kararıyla davacının şikayet hakkını kullanarak aksaklık ve eksiklik olarak gördüğü birtakım hususları ve edinmiş olduğu bazı duyumları yetkili makamlara ilettiği ve bu hususlarda inceleme yapılarak bunlar hakkında bilgi almak istediği kapsamında değerlendirilerek, üzerine atılı eylemin kanunda yer alan madde kapsamına girmediği gerekçesiyle iptaline karar verildiği, yine davacının Zonguldak, Konya ve tekrar Kastamonu illerine atanmalarıyla ilgili davacının bu atamalarla ilgili yargı yoluna başvurmadığı gibi bir kısım atamalarda talebinin de bulunduğu, emekliye ayrılması işleminin de davacının emekliye ayrılma dilekçesi neticesinde işlem tesis edildiği, dilekçeyi vermesinde kendisine baskı ve cebir uygulandığında dair soyut iddiadan başka davacı tarafça dosyaya sunulan somut herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığı, davalı idarenin bir işlemi ya da eylemi sonucunda ağır bir elemin duyulmuş olması ya da şeref ve haysiyetin zedelenmesi ile ilgili dava dosyasına somut bir bilgi ve belge sunulmadığı gibi davacı yararına ortada manevi tazminata yol açacak idarenin ağır hizmet kusurunun olmadığı ve talep olunan manevi tazminatın ödenmesini gerektirecek yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; DSİ Genel Müdürlüğüne vermiş olduğu 26/01/2007 tarihli şikayet dilekçesine istinaden şahsına, 657 sayılı Kanun’un 125/C- ı maddesi kapsamında 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verildiği, anılan işlemin iptali istemiyle açtığı dava sonucu, işlemin mahkeme kararıyla iptal edildiği ve kararın kesinleştiği, hakkında tesis edilen atama işlemleri ve verilen disiplin cezasının emekli olması için zorlamaya yönelik muameleler olduğu, tam yargı davalarının iptal davaları ile birlikte açılabileceği gibi iptal davası sonuçlandıktan sonra da açılabileceği, Anayasa’nın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun hükme bağlandığı ileri sürülerek, Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesinin 20/09/2021 günlü, E.2016/10311, K:2021/4122 sayılı Gönderme Kararı ile Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.