Danıştay Kararı 2. Daire 2021/18449 E. 2022/565 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/18449 E.  ,  2022/565 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18449
Karar No : 2022/565

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
VEKİLİ : Hukuk Mevzuat Genel Müdürü …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Aile ve Sosyal Politikalar … olarak görev yapan davacı tarafından, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınmasına ilişkin 21/02/2015 tarih ve 29274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan müşterek kararname ile … İli, … Çocuk Yuvası Kuruluşuna … olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay İkinci Dairesince; İdare Mahkemesi tarafından, Cumhurbaşkanlığı (Mülga-Başbakanlık) davalı konumuna alınmaksızın, eksik hasımla uyuşmazlığın karara bağlandığı, Cumhurbaşkanlığının da hasım mevkiine alınması suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bozulması üzerine, bozmaya uyma suretiyle verilen … günlü, E:…, K:… sayılı … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; öğretmen olarak görev yapmakta iken sınavsız olarak idarenin taktir yetkisi kapsamında … olarak atanan davacının davalı idarenin görevden alma konusunda çok geniş takdir hakkının olduğu üst düzey yöneticilerden olduğu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü gerektiği, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı, öte yandan dosyaya mübrez bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi ile davacının atamasının hizmet gerekleri dışında subjektif bir nedenle yapıldığı hususunda bir durumun da ortaya konulmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı; öte yandan, dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığından, söz konusu işlemler nedeniyle davacının mahrum kaldığı maddi ve özlük haklarının iadesi talebinin de reddi gerektiğinin açık olduğu gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; görevden alınmasını gerektirecek hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulmaksızın, salt takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, temyiz incelemesine konu İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

DAVALI …NIN CEVABI : Davalı idare tarafından; davacının, (mülga) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlık Makamının … tarih ve … sayılı Oluru ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun disiplin hükümleri ile “Milli Güvenliği Tehdit Eden Örgüt ve Yapılarla İrtibatlı Kamu Çalışanları Hakkında” konulu ve 2016/4 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde yer verilen hususlar göz önünde bulundurularak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137, 138 ve 139. maddeleri uyarınca, Denetim Hizmetleri Başkanlığı tarafından soruşturma açılmak üzere 18/07/2016 tarihinden itibaren görevinden uzaklaştırıldığı, davacının başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınmasına ilişkin 07/09/2016 tarih ve 29824 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … sayılı karar uyarınca görevden uzaklaştırma durumunun devamı ile birlikte davacının, 633 sayılı KHK’nın (mülga) 29. ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 43. ve 76. maddeleri ile 375 sayılı KHK’nın Ek 18. maddesinin 1. fikrasının (ç) bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince, … tarih ve … sayılı Personel Hareket Onayı ile (mülga) Çanakkale Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne “…” olarak atamasının yapıldığı, (mülga) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlık Makamının … tarih ve … sayılı Oluru ile 669 sayılı KHK’nın “Kamu Görevlerine İlişkin Tedbirler” başlıklı 3. maddesi, 673 sayılı KHK’nın “Görevden Uzaklaştırılanların İade Usulü” başlıklı 8. maddesi ve 675 sayılı KHK’nın “Soruşturma Süreleri” başlıklı 13. maddesi uyarınca görevine iade edildiği, ancak davacının 27/05/2020 tarihli dilekçesi ile “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Uzmanı” olarak atanma talebinin, Bakanlık Personel Genel Müdürlüğünün 25/06/2020 tarihli ve 128133 sayılı yazısı ile reddedildiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde;”Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. ..” hükmünün yer aldığı, idarenin bir kadroya kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek en uygun kişiyi atama konusundaki tercihinin, diğer unsurları yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sürece, bu yetkisini belirli bir kişi lehine kullanmaya yargı kararıyla zorlanamayacağının açık olduğu, idareyi bir ilde veya bir ilçede temsil eden, idare adına üst yetkiler kullanabilen, görevde yükselme sınavi, mülakat gibi seçici nitelikte belirli kriterler aranmadan doğrudan idarenin takdir yetkisi kapsamında atama yapılabilecek sınırlı sayıdaki yönetici kadrolarına yapılacak atamalarda, idarenin takdir yetkisinin diğer kadrolara yapılacak atamalara göre daha geniş değerlendirilmesi gerektiği, idarenin hangi yöneticilerle çalışması gerektiğinin yargı kararıyla belirlenmesi veya buna aşırı müdahalede bulunulmasının Anayasa’nın 125. maddesi ile yasaklanan yerindelik denetimine gireceği, dava konusu işlemin ve davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DAVALI … BAKANLIĞININ CEVABI : Davalı idare tarafından; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde;”Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. ..” hükmünün yer aldığı, idarenin bir kadroya kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek en uygun kişiyi atama konusundaki tercihinin, diğer unsurları yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sürece, bu yetkisini belirli bir kişi lehine kullanmaya yargı kararıyla zorlanamayacağının açık olduğu, idarenin takdir yetkisi kapsamında atama yapılabilecek sınırlı sayıdaki yönetici kadrolarına yapılacak atamalarda, idarenin takdir yetkisinin diğer kadrolara yapılacak atamalara göre daha geniş değerlendirilmesi gerektiği, idarenin hangi yöneticilerle çalışması gerektiğinin yargı kararıyla belirlenmesi veya buna aşırı müdahalede bulunulmasının Anayasa’nın 125. maddesi ile yasaklanan yerindelik denetimine gireceği , dava konusu işlemin ve davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.