Danıştay Kararı 2. Daire 2021/18369 E. 2022/6682 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/18369 E.  ,  2022/6682 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18369
Karar No : 2022/6682

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
DAVALI : … Valiliği
… İl Müdürlüğü
… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Muğla ili, Bodrum ilçesi, … Mahallesi, … Caddesinde bulunan, … ada, …parsel sayılı, 120,17 m2 yüzölçümlü Hazineye ait taşınmazın 14,70 m²’lik kısmının 13/10/2011-13/11/2013 tarihleri arasındaki dönemde işyeri yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 145.840,28-TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile anılan ihbarnameye yapılan itiraz neticesinde düzenlenen 116.361,00-TL bedelli … günlü, … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, … günlü, … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali yönünden ise işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine karar verilmiş olup, anılan karara karşı taraflarca temyiz yoluna başvurulması üzerine verilen Danıştay Onuncu Dairesinin 10/06/2020 günlü, E:2016/11787, K:2020/1779 sayılı kararıyla Mahkeme kararının temyize konu edilen ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin kısmen iptali, kısmen de davanın reddine ilişkin kısmının bozulmasına hükmedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin anılan bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu işlemin 67.914,26-TL’lik kısmının iptaline, davanın 48.446,74-TL’ye yönelik kısmının ise reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından; ilgili kuruluşlardan alınan rayiç bedeller, emsal kiralar ve yargı kararlarının dikkate alındığı, idare elemanı tarafından düzenlenen basit rapor uyarınca m² birim bedelinin belirlendiği, eksik incelemeye dayanan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği, mevzuata uygun işlem tesis edilmesi nedeniyle davanın tamamen reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından; 2011 yılı m² birim değerinin yargı kararı ile kesinleşmiş olması nedeniyle emlak vergi değeri doğrultusunda hesap yapılmasının kazanılmış hakkını ihlal ettiği, ödenen bedelin iadesi talebi hakkında karar verilmediği, dava konusu yerin sadece yaz sezonunda işlek olduğu, taşınmazı 1983 yılında imzalanan kira sözleşmesi ile kiraladığı, 06/09/2006 günlü dilekçeyle kira sözleşmesini devam ettirmek istediğini davalı idareye bildirdiği, davalı idare tarafından tahliye talebinde bulunulmadığı gibi taşınmazın yeniden kiraya verilmesi için de harekete geçilmediği, 6570 sayılı Kanun uyarınca kira sözleşmesinin aynı şartlarla uzayarak devam ettiği ve kira bedellerini düzenli ödediği, kira sözleşmesinin bu şekilde devam etmesi nedeniyle fuzuli şagil sayılamayacağı ve ecrimisil istenilemeyeceği, 20/12/2013 günlü dilekçeyle taşınmazın tahliye edildiğinin davalı idareye bildirildiği, davalı idarenin bildirdiği banka hesabına ödemelerin yapıldığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN CEVAPLARI :
Davacı tarafından, temyiz iddiaları tekrar edilerek davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idare tarafından cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararı uyarınca doğrudan Dairemiz esasına alınan dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Muğla ili, Bodrum ilçesi, … Mahallesi, … Caddesinde bulunan, … ada, … parsel sayılı, 120,17 m2 yüzölçümlü Hazineye ait taşınmazın 14,70 m²’lik kısmının 13/10/2011 -13/11/2013 tarihleri arasındaki dönemde işyeri yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 145.840,28-TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile anılan ihbarnameye yapılan itiraz neticesinde düzenlenen 116.361,00-TL bedelli … günlü, … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan haliyle 75. maddesinin 1. fıkrasında; “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 85. maddesinin 2. fıkrasında; “…ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur. İşgalin şekli, Hazine taşınmazının konumu ve taşınmazdan elde edilen gelir gibi unsurlar itibariyle asgari ecrimisil tutarlarını belirlemeye Bakanlık yetkilidir…” hükmüne; 5. fıkrasında; “Bakanlık, uygulamada birliği sağlamak amacıyla, ecrimisilin tespit ve takdirine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75 ve Geçici 3’üncü maddeleri ile 19/06/2007 günlü, 26557 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/07/2007 tarihinde yürürlüğe giren Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine dayanılarak hazırlanan, 20/08/2011 günlü, 28031 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin “Ecrimisilin Tespit ve Takdir Edilmesi” başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında; Hazine taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde; tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde taşınmaz tespit tutanağına dayanılarak bedel tespit komisyonunca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere, tarımsal amaçlı kullanımlar ile belediye ve mücavir alan sınırları dışında gelir getirici unsur taşımayan kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde birbuçuğundan; belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için ise taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edileceği; 5. fıkrasında, emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri belirlenmemiş olan yerler için, birim değeri belirlenen en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas metre kare birim değerinin dikkate alınacağı; 10. fıkrasında, ecrimisilin tespit ve takdirinde, İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi hususların göz önünde bulundurulacağı; 11. fıkrasında, ecrimisil tespit ve takdir edilirken, Hazine taşınmazının değerini etkileyebilecek; imar durumu, yüzölçümü, niteliği, verimi (tarım arazilerinde), alt yapı hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı, konumu, taşınmazın kullanım şekli ve işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi her türlü ölçütlerin dikkate alınacağı; 12. fıkrasında da; aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurların göz önünde bulundurulacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının incelenmesinden; uyuşmazlık hakkında verilen ilk karar olan … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla dosyadaki bilgi ve belgeler ile taraflar arasında aynı alanın 01/12/2006-12/10/2011 tarihleri arasındaki dönemde işgali sebebiyle açılan davada, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak alınan bilirkişi raporunda 2011 yılı için 1.400,00 TL m² birim bedeli belirlendiği ve anılan rapor doğrultusunda dava konusu işlemin kısmen iptali davanın kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının kanun yollarının tüketilmesiyle kesinleştiği dikkate alınarak 2011 yılı için kesinleşen birim m² bedeli yeniden değerleme oranında arttırılmak suretiyle yapılan hesaplama sonucunda, dava konusu ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin 69.612,80 TL’lik kısmının iptal edildiği, 46.748,20 TL’lik kısmı yönünden ise davanın reddedildiği, anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine verilen Danıştay Onuncu Dairesinin 10/06/2020 günlü, E:2016/11787, K:2020/1779 sayılı kararıyla; dava konusu alanın 2011 yılına ilişkin ecrimisil m² birim bedelinin yargı kararıyla kesinleşmiş olması karşısında bu yıl için kesinleşen bedelin dikkate alınması gerektiğinde kuşku bulunmadığı, bununla birlikte müteakip dönemler yönünden ise mevzuat hükümleri uyarınca dava konusu alana ilişkin emlak vergi değeri de araştırılmak suretiyle mahallinde yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenecek rapor esas alınarak ecrimisil bedelinin belirlenmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verildiği; Mahkemece bozma kararına uyularak öncelikle 03/12/2020 günlü ara kararla Bodrum Belediye Başkanlığından taşınmazın 2012 ve 2013 yılı emlak vergi değerlerinin sorulduğu, akabinde mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişilerce düzenlenen 01/06/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda iki ayrı hesaplama yapıldığı, ilk olarak; 2011 yılı için yargı kararıyla kesinleşen 1.400,00-TL m² birim bedeli esas alınarak ve 2012 ve 2013 yılları için bu miktara yeniden değerleme oranları uygulanarak sırasıyla 1.543,64-TL ve 1.664,04-TL m² birim bedellerinin belirlendiği ve bu oranlar üzerinden dava konusu dönem için 48.446,74-TL ecrimisil bedeli hesaplandığı, ikinci olarak da; Bodrum Belediye Başkanlığının bildirdiği emlak vergi değerlerinin % 3’ü üzerinden 2011 yılı için 1.714,13-TL, 2012 yılı için 1.890,00-TL, 2013 yılı için 2.070,00-TL m² birim bedellerinin belirlendiği ve bu oranlar üzerinden dava konusu dönem için 59.733,16-TL ecrimisil bedeli hesaplandığı, Mahkemece; yargı kararıyla kesinleşen bedele yeniden değerleme oranı uygulanarak hesaplanan 48.446,74-TL’nin hukuka uygun olduğu takdir edilerek, bu doğrultuda karar verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; Mahkemece esas alınan miktar hesaplamasında 2011 yılı m² birim bedelinin yargı kararıyla kesinleşen 1.400,00-TL olarak belirlenmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte, 2012 ve 2013 yılı için 1.400,00-TL’ye yeniden değerleme oranları uygulanmak suretiyle tespit edilen m² birim bedellerinin taşınmazın emlak vergi değerinin % 3’ü üzerinden hesaplanan m² birim bedellerinin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; 2012 ve 2013 yılları için belirlenen m² birim bedelleri 336 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği’nin 5. maddesinin 3. fıkrasına aykırı şekilde taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin % 3′ ünden az olarak belirlendiğinden, temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Nitekim; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/02/2022 günlü, E:2021/913, K:2022/284 sayılı ve 03/02/2022 günlü, E:2021/1176, K:2022/285 sayılı kararlarında, istenilen ecrimisil bedelinin hukuka uygunluğu hakkında karar verilirken 336 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca taşınmazın emlak vergisine esas değerinin de dikkate alınması gerekliliği vurgulanmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.