Danıştay Kararı 2. Daire 2021/17579 E. 2022/382 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/17579 E.  ,  2022/382 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/17579
Karar No : 2022/382

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Valiliği

VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Yenişehir Belediye Başkanlığında 1. dereceli kadroda ekonomist olarak görev yapan davacının, 2015 yılı Mahalli İdareler Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı kapsamında “1. dereceli ruhsat ve denetim müdürlüğü” kadrosuna yönelik başvurusunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş olup; anılan ret kararı, Danıştay İkinci Dairesinin 27/02/2020 günlü, E:2016/14050, K:2020/1244 sayılı kararıyla bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; “görev alanı” kavramının tanımı yapılmadan, görevde yükselme suretiyle atanılacak kadronun görev alanı ile ilgili eğitim ve öğretimde bulunan en az dört yıllık bölümlerinden veya bu bölümlere denkliği kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarının ilgili bölümlerinden mezun olma şartını sağlamadığı sebebiyle davacının başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptaline, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından; davacının, halihazırda iktisat fakültesi mezunu olarak, Yenişehir Belediye Başkanlığı bünyesinde ekonomist kadrosunda görev yaptığı; ruhsat ve denetim müdürü kadrosunun görev alanı ile ilgili olmayan bir bölümden mezun olması nedeniyle görevde yükselme sınavına katılmasının mümkün olmadığının değerlendirildiği; konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün görüşünün de bu yönde olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarelerin, Mahkeme kararının esasına yönelik temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davalı idarelerin, Mahkeme kararının davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ”Kararlarda bulunacak hususlar” başlığını taşıyan 24. maddesinin (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği, 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde de; davaya göre Kanun uyarınca takdir olunacak vekalet ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin birinci fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde; davayı kaybeden taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği kuralına yer verilmiştir.
Somut olayda, Mahkemece, dava konusu işlemin iptaline ilişkin verilen kararda davacı, vekil ile temsil edilmemesine rağmen “karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür.
Bu itibarla, davacının vekilinin olmaması hususu dikkate alındığında, davalı idareler aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan “ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin” ibaresinin, çıkarılarak kararın bu şekilde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARELERİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVALI İDARELERİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABÜLÜ ile anılan İdare Mahkemesi kararının davacı taraf lehine olan vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Davalı idareler tarafından yapılan … TL temyiz yargılama giderinin yarısı olan … TL’nin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, diğer yarısının davalı idareler üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı sonucunda vekil ile temsil edilmeyen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyorum.