Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/17212 E. , 2022/378 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/17212
Karar No : 2022/378
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Tunceli … İlkokulunda … olarak görev yapan davacı tarafından, 28/02/2015 tarihinde gerçekleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı unvan değişikliği sınavına ilişkin olarak yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle belirlenen sınav sonuçlarının ve bu değerlendirmeye dayalı olarak da yeniden başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla, davanın reddine hükmedilmiş olup; bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İkinci Dairesinin 15/01/2020 günlü, E:2016/3632, K:2020/414 sayılı kararı ile, kararın sınav sonucunda yapılan ilk değerlendirme yönünden davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına, yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle belirlenen sınav sonuçlarına ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Kısmen bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda, davalı idare tarafından, yapılan ilk değerlendirme sonucunda başarı oranının çok düşük olması nedeniyle, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünce, “Çan eğrisi veya benzeri ölçme değerlendirme teknikleri kullanılarak tekrar değerlendirme yapılması”nın istenilmesi üzerine, … günlü, … sayılı Bakan Oluru ile tüm sınav sorularının yeniden değerlendirildiği, ancak adayların puan sıralamalarında değişiklik olmadığı, sınav öncesinde hazırlanan kılavuzda ve imzalanan protokolde sınav puanlarının hangi şekilde hesaplanacağının belirlenmiş olmasına karşın, yapılan ilk değerlendirme sonucunda başarı oranının düşük çıktığından bahisle, bağıl değerlendirme ve benzeri tekniklerin kullanılarak sınav sonuçlarının yeniden hesaplanmasına karar verildiği; sınav sonuçlarının, Kılavuzda belirtilen hesaplama yöntemine uyulmadan belirlendiği ve yeniden yapılan değerlendirmenin nasıl yapıldığının açık ve anlaşılır bir şekilde ortaya konulamadığı; bu durumda, sınav öncesi belirlenen puan hesaplama yönteminin sonradan değiştirilmesinin ve hesaplama şeklinin belirsiz olmasının, idare hukukuna hâkim olan hukuki güvenilirlik, idâri istikrar gibi ilkelere aykırı olduğu sonucuna varıldığından, idarece yapılan yeniden değerlendirme sonrasında açıklanan sınav sonuçlarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle belirlenen sınav sonuçlarının iptaline, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; unvan değişikliği sınavında başarı oranının çok düşük olduğu, bu nedenle bağıl değerlendirme ve benzeri teknikler kullanılarak sınavın tekrar değerlendirildiği, adaylar arasında farklı bir uygulama yapılmadığı, bu değerlendirmenin hukuka aykırılığından söz edilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarenin, Mahkeme kararının esasına yönelik temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, Mahkeme kararının davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ”Kararlarda bulunacak hususlar” başlığını taşıyan 24. maddesinin (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği, 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde de; davaya göre Kanun uyarınca takdir olunacak vekalet ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin birinci fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde; davayı kaybeden taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği kuralına yer verilmiştir.
Somut olayda, Mahkemece, neticeten dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine ilişkin verilen kararda davacı, vekil ile temsil edilmemesine rağmen “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür.
Bu itibarla, davacının vekilinin olmaması hususu dikkate alındığında, davalı idare aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin, çıkarılarak kararın bu şekilde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile, yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle belirlenen sınav sonuçlarının iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABÜLÜ ile anılan İdare Mahkemesi kararının davacı taraf lehine olan vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Davalı idare tarafından yapılan … TL temyiz yargılama giderinin yarısı olan … TL’nin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, diğer yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı sonucunda vekil ile temsil edilmeyen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyorum.