Danıştay Kararı 2. Daire 2021/1713 E. 2022/6871 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1713 E.  ,  2022/6871 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1713
Karar No : 2022/6871

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
(DAVACI) : …

(DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca taraflarca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı, 2015 yılı rütbe terfi döneminde 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin … sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; her ne kadar davacı sözlü sınavda başarılı olmuş ise de, davacının da katıldığı 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve bunun dayanağı mevzuat hükümlerinin Danıştay Onaltıncı Dairesince yürütmesinin durdurulması nedeniyle, söz konusu sınava katılan personelin ve davacının durumunun yeni mevzuat düzenlemeleri sonrasında yapılacak sözlü ve yazılı sınavlar sonucunda bir üst rütbeye terfii değerlendirmelerinin Yüksek Değerlendirme Kurulunca yapılacak olması nedeniyle, davacının bir üst rütbeye terfi değerlendirmesinin yapıldığı 2015 yılı Yüksek Dğerlendirme Kurulu kararının da dayanaksız hale geldiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı öte yandan; bu kararın, davacının bir üst rütbeye terfi etmesi gerektiği yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu terfi etmez kararının dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen sözlü sınav ve Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkacak olan sonuca göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu diğer taraftan, dava konusu işlemin tesis edilmesi esnasında, davacının liyakat yönünden bir üst rütbeye terfi ettirilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmediği açık olduğundan, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi isteminin; davacının bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilmeyeceğinin davalı idare tarafından bir inceleme yapılıp, yeniden bir karar verilmesi üzerine bu kararın dava konusu edilmesi halinde karara bağlanabileceğinden, bu aşamada, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle ödenmesine ilişkin istemi hakkında bir karar verilebilmesi mümkün bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından: Mahkemece verilen iptal kararı üzerine bir üst rütbeye terfi ettirilmesi gerekirken yine kararda belirtildiği üzere iptal kararının bir üst rütbeye terfi sonucunu doğurmamasının hukuka aykırı olduğu, bu sebeple İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından: Kamu yararı ve Emniyet Teşkilatının nitelikli amir ihtiyacı göz önünde bulundurularak liyakatli personelin belirlendiği, kadro durumu da dikkate alınarak liyakatli personel arasından en liyakatli olanların bir üst rütbeye terfi ettirilmesinin amaçlandığı, bu kapsamda davacı hakkında verilen “Terfi Etmez” kararının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN CEVABI :
Davacının Cevabı: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Davalı İdarenin Cevabı : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması, davacının temyiz isteminin ise süreaşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarenin temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davacının temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. Maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 46. maddesinin 2. fıkrasında; Danıştay Dava Daireleri ile İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, “Temyiz Dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 3. fıkrasında, temyiz dilekçelerinin karşı tarafa tebliğ edileceği, karşı tarafın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde cevap verebileceği, cevap verenin kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabileceği, bu takdirde bu dilekçelerin temyiz dilekçesi yerine geçeceği, 48. maddesinin 6. fıkrasında ise, “Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde de kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği” kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden; temyize konu … İdare Mahkemesi kararının davacıya 21/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz süresinin 30 gün olduğu ve bunun İdare Mahkemesi kararında da belirtildiği, davacı tarafından anılan süre içinde temyiz isteminde bulunulmadığı, davalı idare tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine anılan temyiz dilekçesinin davacıya 15/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından ise 19/06/2017 havale tarihli temyize cevap dilekçesiyle katılma yoluyla temyiz talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından davalı idarenin temyiz dilekçesinin kendisine tebliğini izleyen günden itibaren 30 günlük cevap süresinin son günü olan 14/06/2017 tarihinde katılma yoluyla temyiz isteminde bulunulması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 19/06/2017 tarihinde kayda giren dilekçe ile istemde bulunulduğu anlaşıldığından yukarıda anılan maddede belirtilen otuz günlük süre geçirildikten sonra yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN SÜREAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE oybirliğiyle,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :

10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in, sözlü sınava dair 28. maddesinin 3. fıkrasının Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptaline karar verildiği; anılan karara karşı davalı idareler tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği; bu durumun davacının yeniden sözlü sınava alınmasını gerektirdiği, terfi için aranan sözlü sınavdan başarılı olma şartını gündem tarihi itibarıyla henüz yerine getirmeyen davacının, Kurul gündemine alınmasına ve terfi değerlendirmesine tabi tutulmasına hukuken olanak bulunmadığından, davacının 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.