Danıştay Kararı 2. Daire 2021/16693 E. 2022/516 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/16693 E.  ,  2022/516 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/16693
Karar No : 2022/516

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı şirkete ait Konya İli, Selçuklu İlçesi, … Mahallesi, Deniz Sokak No:… adresinde kafeterya faaliyetinde bulunan işyerine canlı müzik izin talebinin reddedilmesine ilişkin Selçuklu Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nün … gün, … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla; 10/08/2005 gün, 25902 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin ”canlı müzik yayını” başlıklı 38. maddesine göre lokantalara, içkili yerlere ve meskûn mahal dışında bulunan çay bahçelerine diğer şartların da sağlanması halinde canlı müzik izninin verilebileceği, bu hükümde canlı müzik izni verilebilecek işletmelerin -numerus clausus- sınırlı sayıda sayıldığı, dolayısıyla canlı müzik izni verilebilen faaliyet alanları hükümde sayılan işletme türleri ile sınırlı olup kıyas yoluyla başka işletme türlerini de kapsayacak şekilde hükmün genişletilemeyeceği, davalı idare tarafından savunma dilekçesi eklerinde bulunan dava konusu işyerine ait işyeri açma ve çalışma ruhsatında işyerinin faaliyet konusu olarak “kafeterya” yazdığı, kafeteryaların da hükümde sınırlı olarak sayılan işletme türleri arasında olmadığı görüldüğünden davacı şirkete ait işyerine canlı müzik izni verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı şirket tarafından her ne kadar ticaret sicil kaydında lokanta işletmeciliğinin de şirketin iştigal alanında kaldığı ve yiyecek ağırlıklı hizmet verdikleri, bu nedenle hem kafeterya hem lokanta olarak faaliyet yürüttükleri iddia edilse de lokanta ve kafeteryaların birbirinden farklı işletme türleri olduğu, işyerinin faaliyet konusunun belirlenmesinde işyeri açma ve çalışma ruhsatının baz alınması gerektiği, bu anlamda lokanta ve kafeteryalara ilişkin işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının ayrı ayrı düzenleneceği, davacının işyerine de kafeterya ruhsatının verildiği görüldüğünden davacı tarafın bu iddialarına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; ruhsatın ilk olarak lokanta faaliyet konusunda verildiği, kafeterya faaliyet konulu ruhsatın sonradan düzenlendiği, lokanta ve kafeterya ayrımının belediyelerin takdirine bırakılmasının belirlilik, hukuki güvenlik ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu, ilgili yönetmelikte kafeterya/lokanta ayrımı yapılmadan bu tarz yerlerin kuruluşundaki gerekli başvurular, yetkili idari merciler, eğitim kurumlarına uzaklığı, denetimi, açılış kapanış saatleri vb. hususlar aynı hükümlere tabi iken, canlı müzik izninin lokantalara verilip kafeteryalara verilemeyeceği şeklinde yapılan değerlendirmenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu, dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması talep edilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.