Danıştay Kararı 2. Daire 2021/1667 E. 2022/6870 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1667 E.  ,  2022/6870 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1667
Karar No : 2022/6870

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Emniyet amiri olarak görev yapan davacı, 2015 yılı rütbe terfi döneminde bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının terfi dönemine ilişkin olarak Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı gereği bulunduğu rütbede 3 yıllık zorunlu bekleme süresini dolduran hiçbir emniyet amirinin bir üst rütbeye terfi ettilmediği, liyakat değerlendirilmesinin yapılmadığı, davalı idarece personel arasında objektif davranıldığı anlaşıldığından bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer yandan, hukuka aykırılığı saptanmayan dava konusu işlem nedeniyle davacının tazmini gerektirir zararından da söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Polis Akademisinden iyi derece ile mezun olduğu, tüm rütbe terfilerinin zamanında yapıldığı, çok sayıda kursa katıldığı ve bazı kurslarda eğitmenlik yaptığı, performans puanlarının çok iyi düzeyde olduğu, çok sayıda maaş taltifi aldığı, takdirname ve başarı belgeleri ile ödüllendirildiği, hakkında hiçbir liyakat değerlendirilmesi yapılmaksızın terfi etmez kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz istemin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Emniyet amiri olarak görev yapan davacı, 2015 yılı rütbe terfi döneminde … sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla bir üst rütbeye terfi ettirilmemiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun ile değişik “Terfi ve atama” başlıklı 55. maddesinde, “…Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 4. maddesinde “Liyakat”, personelin bir üst rütbedeki görevlerin gereklerini yerine getirebilme niteliği olarak tanımlanmış; “Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü” başlıklı 20. maddesinde, “(1) Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurulları, terfi edecek personel hakkında;
a) Bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini,
b) Mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini,
c) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını,
ç) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını,
d) Hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini,
e) Bu Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verirler.
(2) Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede; soruşturma açılmasına neden olan ihbar ve şikâyetlerin personeli mağdur etmek amacıyla yapıldığı yönünde Kurul üyelerinde kanaat oluşması halinde, yapılan soruşturma ve kovuşturmalar dikkate alınmaz.
(3) Liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında; terfi edeceği rütbede boş kadro bulunması halinde “Terfi eder.”, boş kadro bulunmaması halinde “Kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez.” kararı verilir. Bir üst rütbeye terfi etmek için yetersiz görülen personel hakkında ise “Terfi etmez.” kararı verilir.” hükmüne; “Kurullara hazırlık ve toplanma zamanı” başlıklı 21. maddesinde ise, “(1) Genel Müdürlük Personel Dairesi Başkanlığı tarafından;
a) Yıl içinde terfi edecek polis amirlerinin sicili, adı, soyadı, rütbesi, grubu, bulundukları rütbedeki bekleme süreleri, bulunduğu rütbe ve üst rütbeye terfi tarihleri, performans değerlendirme puanlarının ortalaması, bulunduğu rütbedeki cezaları, başarı ve üstün başarı belgeleri, rütbede değerlendirilmeyecek süre ve sebepleri, yazılı ve sözlü sınav sonuçları, yöneticilik ile ilgili hizmetiçi eğitim başarı durumları ve liyakate esas alınacak diğer bilgi ve belgeler ilgili değerlendirme kuruluna sunulur.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3201 sayılı Kanun’un 6638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesi ile Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında; rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesinin kıdem sırasına göre, rütbelere terfilerin ise liyakate göre yapılacağı anlaşılmaktadır.
Buna göre, rütbelere terfi ettirilecek personelden; liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında kadronun bulunması halinde “terfi eder” kararı, kadro bulunmaması halinde ise “kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez” kararı verilmesi, bir üst rütbeye terfi etmek için liyakat yönünden yeterli görülmeyen personel hakkında “terfi etmez” kararı verilmesi; personelin liyakat koşullarına göre değerlendirilmelerinde ise, bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme notunun, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerinin, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarının, verilen disiplin cezalarının, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerinin ve Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarının bir bütün halinde dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan, davalı idarenin, ilgili personelin bir üst rütbeye terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de bu yetkinin, yukarıda belirtilen kapsamda uygulanması sırasında eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması hukuk devleti ilkesinin gereğidir.
Olayda, davalı idarece, Yüksek Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararının 3. maddesinde yer alan, “YDK tarafından yapılan değerlendirmede; 3201 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin üçüncü fikrasında belirtilen rütbelere göre azami kadro oranı ve Bakanlık Makamının rütbelere göre terfi ettirilecek kadro sayılarına ilişkin 24/07/2015 tarihli onayına bağlı kalınarak, 3. Sınıf ve 4. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde 2 yıl bekleme süresini dolduranlar ile Emniyet Amiri rütbesinde 3 yıl bekleme süresini dolduran ve aynı hukuksal durumda bulunan personel hakkında eşitlik ilkesi çerçevesinde, herhangi bir liyakat değerlendirmesi yapılmaksızın prensip olarak terfi ettirilmemesine, bu kapsamda bulunan personelin terfi durumunun, 3201 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde 2016 yılında toplanacak YDK tarafından değerlendirilmesine karar verilmiştir.” şeklindeki kural uyarınca davacı hakkında liyakat değerlendirmesi yapılmaksızın prensip olarak “terfi etmez” kararı verildiği ileri sürülmekte ise de yukarıda ayrıntısına yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca davalı idare personelinin terfi değerlendirmelerinin liyakate göre yapılacağının ve yapılan değerlendirme sonucunda liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında kadronun bulunması halinde “terfi eder”, kadro bulunmaması halinde “kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez”, bir üst rütbeye terfi etmek için liyakat yönünden yeterli görülmeyen personel hakkında ise “terfi etmez” kararı verileceğinin kural bağlanmış olması ve anılan düzenlemeler karşısında Yüksek Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararının 3. maddesinin herhangi bir dayanağının olmadığı ve bu şekilde bir prensip kararı alınmasının hukuka aykırı olduğu dikkate alındığında, davalı idarece, davacının terfi durumunun, bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme notunun, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerinin, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarının, verilen disiplin cezalarının, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerinin ve Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarının bir bütün halinde dikkate alınarak liyakat yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.