Danıştay Kararı 2. Daire 2021/16549 E. 2022/497 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/16549 E.  ,  2022/497 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/16549
Karar No : 2022/497

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava, davalı idare emrinde genel müdür yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; A. S. isimli personel hakkında verilen yargı kararının uygulanması amacıyla, bu görevden alınarak fabrika müdürü (merkez) kadrosuna atanmasına ilişkin T. Şeker Fabrikaları A.Ş. Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle davacının, yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla; davalı idare Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararı ile Genel Müdür Yardımcısı A. S.’nin müşavir kadrosuna, … Şeker Fabrikası Müdürü olan davacının ise A. S.’nin yerine genel müdür yardımcılığına atandığı, söz konusu kararın iptali istemiyle A. S.’nin açtığı davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla kaldırıldığı ve davalı idare Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptaline hükmedildiği, Danıştay İkinci Dairesinin 13/02/2018 günlü, E:2018/3562, K:2018/7079 sayılı kararı ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması üzerine kararın kesinleştiği,
Bu durumda, davalı idarenin, yargı kararının uygulanması amacıyla dava konusu kararı tesis ederek, davacının yerine atandığı A. S.’yi tekrar genel müdür yardımcılığına atadığı, davacıyı ise eski kadrosu olan fabrika müdürlüğüne atadığı görüldüğünden, dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; hiyerarşik sıraya göre terfi ettiği ve çalıştığı tüm birimlerde başarı gösterdiği; hakkında yürütülen herhangi bir soruşturma olmadığı gibi disiplin cezasının da bulunmadığı; dava konusu işleme dayanak gösterilen yargı kararı ile davacı arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığı, davacının tarafı olmadığı bir yargı kararının uygulama alanı genişletilerek davacı hakkında işlem tesis edilmesinin hukuka uygun olmadığı; yetki ve usulde paralellik ilkesi gereğince davacının görevden alınma işleminin, atanma işlemindeki sıraya uyularak tesis edilmesi gerekirken, yalnızca davalı Genel Müdürlük tarafından tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; dava konusu işlemle, önceki konumu olan daire başkanlığından daha alt bir pozisyona atandığı, bu yönüyle işlemin konu ve amaç bakımından hukuka aykırılık taşıdığı; davalı idare tarafından dava konusu işleme dayanak teşkil eden haklı, somut ve hukuki bir gerekçe sunulamadığı; Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca davacının yoksun kaldığı hakların yasal faiziyle birlikte tazmininin gerektiği ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla, A. S.’nin genel müdür yardımcılığı görevinden alınarak müşavirlik kadrosuna atanmasına ve yerine davacının atanmasına ilişkin dava konusu işlemlerde sebep ve maksat yönleri itibariyle hukuka uyarlık bulunmadığına hükmedildiği, kesinleşen yargı kararının uygulanmasının davacı yönünden de işlem yapılmasını gerektirdiği; yargı kararlarının uygulanmasında işlemin tesis edildiği usule uyularak işlemin geri alınması zorunluluğunun bulunmadığı, yargı kararının uygulanması işleminin bildirim niteliği taşıdığı; davacının genel müdür yardımcılığından önce daire başkanlığı görevine atanmasına karar verildiği, ancak söz konusu kararın onay süreci tamamlanmadan, yeni bir karar tesis edilerek davacının genel müdür yardımcılığı görevine atandığı, davacının tebellüğ ettiği ve herhangi bir itirazda bulunmadığı genel müdür yardımcılığı görevine atanmasına ilişkin Personel Hareket Onayında eski görevi olarak fabrika müdürlüğünün belirtildiği; temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği yolunda cevap verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının duruşma istemi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla, kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava, davalı idare emrinde genel müdür yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; A. S. isimli personel hakkında verilen yargı kararının uygulanması amacıyla, bu görevden alınarak fabrika müdürü (merkez) kadrosuna atanmasına ilişkin T. Şeker Fabrikaları A.Ş. Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle davacının, yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararı ile Genel Müdür Yardımcısı A. S.’nin müşavir kadrosuna, … Şeker Fabrikası Müdürü olan davacının ise genel müdür yardımcılığına atandığı, söz konusu kararın iptali istemiyle A. S.’nin açtığı ve davacının taraf olmadığı davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla kaldırıldığı ve A. S. tarafından dava konusu edilen yönetim kurulu kararının iptaline hükmedildiği, 14/09/2018 günlü Genel Müdürlük Makam Onayı ile yargı kararının uygulanması gerekçe gösterilmek suretiyle A. S.’nin boş bulunan genel müdür yardımcılığı kadrosuna iade edildiği görülmektedir.
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; göreve iade edilen A. S.’nin davacının yerine atanmadığı, davacı ile A. S.’nin dava konusu kararın tesisine kadar geçen süre zarfında genel müdür yardımcısı olarak birlikte görev yaptıkları, davacı ile A. S. arasında halef-selef ilişkisi bulunmadığı, bu bağlamda, A. S. tarafından açılan ve davacının taraf olmadığı davada verilen Mahkeme kararının davacının görevinden alınmasını gerektirmediği anlaşılmakta olup, davacının genel müdür yardımcılığı görevinden yargı kararının uygulanması gerekçe gösterilmek suretiyle alınarak fabrika müdürü olarak atanmasına ilişkin kararda hukuka uyarlık, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararı hakkındaki istinaf isteminin reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla, kararın onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyoruz.