Danıştay Kararı 2. Daire 2021/15542 E. 2023/1409 K. 22.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/15542 E.  ,  2023/1409 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/15542
Karar No : 2023/1409

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Müdürlüğü emrinde … olarak görev yapan davacının, hakkında başlatılan soruşturma sonucunda (1-2. maddesinde yer alan fiili nedeniyle); ”yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” fiilini işlediğinden bahisle ”meslekten çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı … Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile dava reddedilmiş, anılan karar davacının temyizi üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2018 günlü, E:2016/20919, K:2018/10597 sayılı kararı ile bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; davacıya isnat edilen “yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” fiili kapsamında değerlendirilen, polis uygulamasına neden olan ihbar hakkında H.A.’ya bilgi verdiği şeklindeki fiilin, şüpheden uzak ve somut olarak ortaya konulamadığı, işlemin gerekçesi olarak gösterilen telefon görüşmesinde davacının H.A. ile buluşmak üzere konuştuğu görülmekte ise de, görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belli olmadığı, ayrıca görüşmenin içeriğinden işlemin sebebi olarak gösterilen fiile ilişkin bir belirleme yapmanın mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacının “meslekten çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan, dava konusu işlemin hukuka aykırılığının saptanmış olması karşısında, söz konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı hakların davalı idarece Anayasa’nın 125. maddesi’nin son fıkrası uyarınca davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı mali hakların davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu olaya ilişkin ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği, davacı hakkında ceza davası açıldığı dava dilekçesinde belirtilmiş olmasına rağmen verilen kararda söz konusu ceza davasından bahsedilmediği ve akibetinin irdelenmediği, disiplin cezasına konu işlem nedeniyle davacının ceza yargılamasında ceza alıp almadığı hususunun işbu davada verilecek kararı etkilediği, davacının talebi varken bu hususun irdelenmemiş olmasının bozma nedeni olduğu, dava dosyasında mevcut deliller incelendiğinde 14 ay süren ortam dinlemesi neticesinde karar verildiği ileri sürülerek kararın bozulması talep edilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.