Danıştay Kararı 2. Daire 2021/1518 E. 2023/277 K. 19.01.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1518 E.  ,  2023/277 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1518
Karar No : 2023/277

DAVACI : …
DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3- …
VEKİLİ : Av. ….

DAVANIN KONUSU : Emniyet amiri olarak görev yapan davacı tarafından;
1- 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının,
2- Sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin,
3- 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 12, 21, 26, 28, 29, 31. ve 38. maddelerinin iptali ile
4- 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”sözlü sınav” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, sözlü sınavın subjektif değerlendirmelere dayalı olarak yapıldığı ve yargısal denetime olanak sağlamadığı, dava konusu Yönetmelik’in sözlü sınava ilişkin hükümlerinin Kanun’da aranan yazılı sınav şartını etkisiz hale getirdiği ve sözlü sınavın rütbe terfi işlemlerinde tamamlayıcı nitelikte değil, tek başına sonucu belirleyici nitelikte olmasına sebebiyet verdiği, sözlü sınavda sorulan sorulara verilen yanıtların kayıt altına alınmadığı, sözlü sınav için birden fazla komisyon oluşturulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
… (kapatılan …) ve… Bakanlığı tarafından; dava konusu sözlü sınavın, sözlü sınava giren adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, binlerce rütbeli personelin tek bir komisyon tarafından değerlendirmeye tabi tutulması halinde sınav işlemlerinin zamanında tamamlanmasının mümkün olamayacağı, bu nedenle personel sayısı da dikkate alınarak ihtiyaç halinde idareye birden fazla komisyon oluşturma yetkisi verildiği, Yasaya göre idarenin yazılı ve sözlü sınav yapmak zorunda olduğu, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine bir düzenleme getirdiği ve yazılı sınavın tamamlayıcısı olduğu, Yönetmelikte sözlü sınav için objektif kriterler belirlendiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
… Müdürlüğü tarafından; sözlü sınavda başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, (50) puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, dava konusu sözlü sınavın sözlü sınava giren adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelikte açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 12, 21 ve 26. maddeleri ile 28. maddesinin iptali istemi yönünden davanın reddine, diğer istemler yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Emniyet Amiri olarak görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında Emniyet Amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 12., 21, 26., 28., 29., 31. ve 38. maddelerinin iptali ve dava konusu işlemlere dayanak gösterilen 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanunla değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”… sözlü sınavda …” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası yerinde görülmemiştir.

Anayasanın işlem tarihindeki şekliyle 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin; 4. fıkrasında; “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü, 11. fıkrasının (c) bendinde; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, “Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü, 18. fıkrasında da, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Anılan Kanun maddesine dayanılarak hazırlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik 10.05.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Uyuşmazlık konusu 12. madde hükmünde, “(1) Polis amirlerinin üst rütbeye terfiinin Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbe için öngörülen bekleme süresinin tamamlanmış olması,
b) Bulunulan rütbede, kurul gündemine alındığı tarih itibarıyla son performans puanı da dahil olmak üzere, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması,
c) Bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı sayılması,
ç) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimde başarılı olunması,
d) Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğünden Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi etmek için zorunlu ikinci bölge hizmetinin en az bir kez yapılmış veya halen bu bölge hizmetinin ifa ediliyor olması, şarttır.
(2) 6/8/1992 tarihli ve 92/3393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinin yedinci fıkrası kapsamına girenler için birinci fıkranın (d) bendinde yer alan şart aranmaz.” kuralı yer almıştır.
İptali istenen Yönetmelik hükmünün, kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için gerekli yasal şartları içerdiği, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesine uygun olarak belirlendiği, rütbe terfileri bakımından herhangi bir hakkın kısıtlanmasının söz konusu olmadığı, üst norm konumundaki Kanun hükümlerini aşan bir yönünün bulunmadığı anlaşıldığından, ilgili Yönetmelik hükmünün hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Anılan yönetmeliğin 21. madde hükmünde ise, “(1) Genel Müdürlük Personel Dairesi Başkanlığı tarafından;
a) Yıl içinde terfi edecek polis amirlerinin sicili, adı, soyadı, rütbesi, grubu, bulundukları rütbedeki bekleme süreleri, bulunduğu rütbe ve üst rütbeye terfi tarihleri, performans değerlendirme puanlarının ortalaması, bulunduğu rütbedeki cezaları, başarı ve üstün başarı belgeleri, rütbede değerlendirilmeyecek süre ve sebepleri, yazılı ve sözlü sınav sonuçları, yöneticilik ile ilgili hizmetiçi eğitim başarı durumları ve liyakate esas alınacak diğer bilgi ve belgeler ilgili değerlendirme kuruluna sunulur.
b) 3201 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin ondokuzuncu ve yirminci fıkralarında belirtilen durumlar kapsamında Yüksek Değerlendirme Kurulu gündemine gelecek personelin; sicili, adı, soyadı, görev yeri, rütbesi, unvanı, cezaları, performans değerlendirme puanı, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olup olmadığı ile ilgili bilgiler Yüksek Değerlendirme Kuruluna sunulur.
(2) Yüksek Değerlendirme Kurulu Bakan onayı, Merkez Değerlendirme Kurulu ise Genel Müdür onayı ile her yıl Mayıs ayında toplanır. Her iki kurul salt çoğunluk ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır. Oyların eşitliği halinde kurul başkanının kullandığı oy yönünde karar alınmış sayılır. Kurullar, Bakan onayı ile yıl içerisinde birden fazla da toplanabilir.
(3) Merkez Değerlendirme Kurulunun kararları Genel Müdür, Yüksek Değerlendirme Kurulunun kararları Bakan onayı ile yürürlüğe girer.
(4) Kurulların raportörlük hizmetleri Personel Dairesi Başkanlığınca yürütülür.” kuralı yer almıştır.
İptali istenen Yönetmelik hükmünde, terfi edecek polis amirleri hakkında değerlendirme kurullarına iletilecek bilgi ve belgelerin neler olduğunun, bu bilgilerin hangi merci tarafından ve ne zaman ilgili kurullara sunulacağının, bu kurulların toplanma şekli, zamanı ve karar alma usulünün, kurullarca alınan kararların kesinleşmesi ile ilgili hususların, üst norm olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesine uygun olarak belirlendiği anlaşıldığından, anılan düzenlemenin hizmet gereklerine ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

Dava konusu Yönetmeliğin Sınav Komisyonlarının Teşkili başlıklı 26. maddesinde; İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebileceği; komisyonların emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşacağı, gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyelerinin de komisyon üyesi olarak görevlendirilebileceği kurala bağlanmıştır.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda, ilgili adaya yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan adayca soru kartı çekilmek suretiyle tespit edilecek olması ve ihtiyaca göre her bir rütbe için sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olması nedeniyle sınavın, makul sürede sonuçlandırılabilmesi için sınavın birden çok komisyon marifetiyle yürütülmesinin bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış olması karşısında birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yapılmasında hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Uyuşmazlık konusu 28. maddenin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hükmünde, “(1) Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” kuralı yer almıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca, sözlü sınavda başarılı olma şartının, kurullarda personelin üst rütbeye terfisinin görüşülebilmesi için aranan şartlardan birisi olduğu dikkate alındığında, Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sözlü sınava” ibaresi ile 2. ve 3. fıkralarında yer alan “… sözlü sınav” ibarelerinin üst norm olan Kanun hükümlerine uygun olduğu görülmektedir.
Buna karşılık 3201 sayılı Yasanın 55. maddesinde “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılması anılan yasal düzenlemeye aykırı bulunmaktadır. Bu nedenle Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” cümlesinde hukuka uyarlık olmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, yazılı sınava giren adayların belli bir sıralama dahilinde sözlü sınava tabi tutulmasının eşitlik ilkesine aykırı bir yönünün bulunmadığı dikkate alındığında, anılan Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Uyuşmazlık konusu 28. maddenin 2. fıkrası uyarınca, sözlü sınava çağrılan adayların yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılan sınavda görevlendirilen personelin sınava girenlere göre daha üst rütbede olmasının, sınava girecek personelin objektif değerlendirilmesi bakımından memur güvencesine hizmet ettiği gibi, değerlendirmeyi yapacak personel açısından da kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olduğu görülmektedir. Bu nedenle Yönetmeliğin 28. maddesinin 2. fıkrasında da hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Anılan maddenin 3. fıkrasında ise, sözlü sınav komisyonlarının üst rütbeye terfi edecek personeli değerlendireceği konular düzenlenmiş olup, 3201 sayılı Yasanın 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde ve Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında “sözlü sınav” ifadesine yer verildiği halde, anılan Yönetmelik maddesinin içeriğinde ancak mülakata konu olabilecek değerlendirme kriterlerine yer verildiği, buna karşılık sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik değerlendirme kriterlerine ise hiç yer verilmediği tespit edilmiştir. Bu nedenle Yönetmeliğin 28. maddesinin, dayanılan Yasaya aykırı olarak düzenlendiği anlaşılan 3. fıkrasında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Davaya konu Yönetmeliğin “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddenin “(1) Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.
(2) Sınav sonuçları Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sayfasında duyurulur.” kuralı yer almıştır.
İptali istenen Yönetmelik hükmünün dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 1. fıkrasının, 3201 sayılı Yasanın 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması şartına uygun olduğu; başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak şartının aranmasının asgari başarı kriteri açısından makul olduğu; ayrıca anılan maddenin, sınav sonuçlarının duyurulmasına ilişkin usulü düzenleyen 2. fıkrasında da hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.

Anılan Yönetmeliğin dava konusu “Sınav sonuçlarına itiraz” başlıklı 31. maddesinde,
“(1) Yazılı sınav sonuçlarına, maddi hata bulunduğu iddiasıyla neticelerin ilanından itibaren en geç yirmidört saat içinde Polis Akademisi Başkanlığında oluşturulan sınav komisyonlarına doğrudan veya bu komisyona gönderilmek üzere kadrosundaki birimine yazılı itirazda bulunulabilir.
(2) Sınav komisyonu, maddi hata olup olmadığını inceler ve sonucunu bir gün içinde duyurur.
” hükmü yer almıştır.
İdarenin takdir yetkisini kullanarak sadece yazılı sınav sonuçlarına yönelik olarak getirdiği itiraz yolunun, yazılı sınavdaki maddi hatalar nedeniyle meydana gelebilecek hak kayıplarının önüne geçilebilmesi bakımından ilgililere dava açma hakkı öncesinde tanınmış bir başvuru yolu olarak öngörülmüş olduğu açıktır. Madde metninde sözlü sınav yönünden ilgililere ayrıca itiraz hakkı tanınmamış olması, yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına karşı yargı yolunun açık olması karşısında hukuki bir eksiklik olarak nitelenemez. Bu nedenle Yönetmeliğin 31. maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Yönetmeliğin iptali istenen 38 madde hükmü ise”(1) Bir üst rütbeye terfi etmek için yetkili değerlendirme kurulu gündemine alınan ve kurul tarafından liyakatli olduğu değerlendirilen, ancak kadrosuzluk sebebi ile terfi edemeyen personel, sonraki yıllarda bir üst rütbeye terfi için öngörülen sınavlar ve yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimden muaf tutulur.
(2) Sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar nedeniyle geçmişe dönük olarak rütbe terfii hakkı kazanan personelin, terfi edilecek rütbe için önceki yıllarda yazılı ve sözlü sınavlarda aldığı puanlar ve yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimi geçerli kabul edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Sözkonusu düzenlemenin, bir üst rütbeye terfi etmek için yetkili değerlendirme kurulu gündemine alınan ve kurul tarafından liyakatli olduğu değerlendirilen, kadrosuzluk sebebiyle terfi edemeyen personelin yada sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar bakımından yargı kararlarının uygulanması ve kararlara konu ilgililerin mağduriyetlerinin önlenmesine yönelik olarak getirildiği anlaşıldığından, anılan düzenlemede de hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davacının katıldığı rütbe terfi sözlü sınavlarının tüm sonuçlarının ve sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemine gelince;
Dava konusu bireysel işlemin dayanağını teşkil eden Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin ve anılan maddenin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasının yukarıda açıklanan nedenlerle hukuka aykırı bulunmuş olması karşısında, söz konusu sınavdaki puanların belirlenmesi sırasında ilgili Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmez. Bu durumda; yukarıda belirtilen hukuka aykırı Yönetmelik düzenlemelerine dayalı olarak yapılan sözlü sınavlarında ve davacının bu sınavda başarısız sayılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, davacının rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiş ise de, bu tespitin davacının anılan sınavda başarılı olduğu anlamına gelmediği; hukuka aykırılığı yargı kararı ile tespit edilen Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre ilgili hakkında idarece işlem tesis edileceği; bunun yanında, adı geçenin 01/09/2016 tarihinde yayımlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmış olmasının da yeniden yapılacak sözlü sınava giriş koşulları kapsamında davalı idarece ayrıca değerlendirileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 10.05.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresi, aynı maddenin 3. fıkrası ile 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında Emniyet Amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının tüm sonuçlarının ve davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali, davacının diğer istemlerinin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Davacı, emniyet amiri olarak görev yapmakta iken, 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 85 puan almıştır. Rütbe terfi sözlü sınava katılmış ve 45 puan alarak başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine davacı tarafından; 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının, sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 12, 21, 26, 28, 29, 31. ve 38. maddelerinin iptali ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”sözlü sınav” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanun’a dayanılarak Bakanlar Kurulunun 2015/7685 sayılı kararıyla kabul edilen ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in -davanın açıldığı tarihteki haliyle-
“Kurul gündemine alınma şartları” başlıklı 12. maddesinde, “(1) Polis amirlerinin üst rütbeye terfiinin Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbe için öngörülen bekleme süresinin tamamlanmış olması,
b) Bulunulan rütbede, kurul gündemine alındığı tarih itibarıyla son performans puanı da dahil olmak üzere, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması,
c) Bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı sayılması,
ç) Polis Akdemisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimde başarılı olunması,
d) Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğünden Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi etmek için zorunlu ikinci bölge hizmetinin en az bir kez yapılmış veya halen bu bölge hizmetinin ifa ediliyor olması,
şarttır.
(2) 6/8/1992 tarihli ve 92/3393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinin yedinci fıkrası kapsamına girenler için birinci fıkranın (d) bendinde yer alan şart aranmaz.”;
“Kurullara hazırlık ve toplanma zamanı” başlıklı 21 madddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; “Genel Müdürlük Personel Dairesi Başkanlığı tarafından;
a) Yıl içinde terfi edecek polis amirlerinin sicili, adı, soyadı, rütbesi, grubu, bulundukları rütbedeki bekleme süreleri, bulunduğu rütbe ve üst rütbeye terfi tarihleri, performans değerlendirme puanlarının ortalaması, bulunduğu rütbedeki cezaları, başarı ve üstün başarı belgeleri, rütbede değerlendirilmeyecek süreve sebepleri, yazılı ve sözlü sınav sonuçları, yöneticilik ile ilgili hizmetiçi eğitim başarı durumları ve liyakate esas alınacak diğer bilgi ve belgeler ilgili değerlendirme kuruluna sunulur.”
“Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.”;
“Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinde, “(1) Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
Konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.”;
“Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinde; “(1) Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.
(2) Sınav sonuçları Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sayfasında duyurulur.” düzenlemeleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I- ANAYASA’YA AYKIRILIK İDDİASININ İNCELENMESİ:
Davacı tarafından; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan “sözlü sınav” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de terfi edecek personelin seçilmesi için kullanılacak yöntemlerden birinin sözlü sınav olarak belirlenmesinde ve bu sınavın ilke, yöntem ve usullerinin belirlenmesinin idareye bırakılmasında Anayasa’da yer alan kamu yararı ve hukuk güvenliği ilkelerine aykırılık bulunmadığından, Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.

II – DAVA KONUSU DÜZENLEMELERİN İNCELENMESİ:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
12, 21. ve 26. maddelerinin incelenmesi:
Anayasa’nın 124. maddesi ile idarelere, kamu hizmetinin daha etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda yönetmelik çıkarma ve bu yönetmeliklerde değişiklikler yapabilme yetkisinin verilmiş olduğu ve bu yönetmeliklerin Anayasa, yasa, tüzük ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler içermemesi ve öngörülen biçim ve yetki koşullarına uyularak çıkarılması dışında, söz konusu düzenleme yetkisinin kullanılmasında kamu hukuku yönünden herhangi bir engel bulunmadığı açıktır.
Dava konusu Yönetmelik’te ilgililerin terfi değerlendirmesine tabi tutulabilmeleri için sözlü sınavda başarılı olma şartının arandığı görülmektedir. Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınavda başarılı olma şartının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca, kurullarda personelin üst rütbeye terfisinin görüşülebilmesi için aranan şartlardan birisi olduğu dikkate alındığında, yukarıda yer verilen hükümlerde yer alan “sözlü sınav” ibaresinin üst norm olan 3201 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeye uygun olduğu görülmektedir.
Bu durumda, Yönetmelik’in 12, 21 ve 26. maddelerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

28. maddesinin 1. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” kuralına yer verilmiş olup, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemede yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede ilgili Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

28. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrasında, “Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.” kuralına yer verilmiştir.
Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınavda başarılı olma şartının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca, kurullarda personelin üst rütbeye terfisinin görüşülebilmesi için aranan şartlardan birisi olduğu dikkate alındığında, Yönetmelik’in 28. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “sözlü sınav” ibaresinin üst norm olan 3201 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeye uygun olduğu görülmektedir.
Bu durumda, Yönetmelik’in 28. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “sözlü sınav” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

28. maddesinin 3. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 3. fıkrasında, “(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli; a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği, b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti, c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği, d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri, konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” kuralına yer verilmiş olup, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemenin “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

29. maddesinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

31. maddesinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav sonuçlarına itiraz” başlıklı 31. maddesinde, “(1) Yazılı sınav sonuçlarına, maddi hata bulunduğu iddiasıyla neticelerin ilanından itibaren en geç yirmidört saat içinde Polis Akademisi Başkanlığında oluşturulan sınav komisyonlarına doğrudan veya bu komisyona gönderilmek üzere kadrosundaki birimine yazılı itirazda bulunulabilir.
(2) Sınav komisyonu, maddi hata olup olmadığını inceler ve sonucunu bir gün içinde duyurur.
” kuralına yer verilmiştir.
İdarenin takdir yetkisini kullanarak sadece yazılı sınav sonuçlarına yönelik olarak getirdiği itiraz yolunun, yazılı sınavdaki maddi hatalar nedeniyle meydana gelebilecek hak kayıplarının önüne geçilebilmesi bakımından ilgililere dava açma hakkı öncesinde tanınmış bir başvuru yolu olarak öngörülmüş olması, ayrıca yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına karşı yargı yolunun da açık olması karşısında, sözlü sınav yönünden ilgililere itiraz hakkı tanınmaması yönünden Yönetmelik’in 31. maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

38. maddesinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Rütbe terfi sınavı sonuçlarının geçerliliği” başlıklı 38. maddesinin, 28/05/2020 günlü, 31138 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27/05/2020 günlü, 2581 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 16. maddesiyle tamamen değiştirildiği görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

III- DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
Dava konusu sözlü sınav işleminin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar,” ibaresinin; “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede yukarıda alıntısı yapılan Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının ise; “… dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar verildiği; anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile hukuka aykırılığı tespit edilerek iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

IV – 25-29 HAZİRAN 2015 TARİHLERİ ARASINDA EMNİYET AMİRLERİNE YÖNELİK YAPILAN RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVLARININ İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde “2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavının” şeklinde bir ifadeye yer verilmek suretiyle iptal isteminde bulunulmuş ise de davacının durumu ve menfaati gözetilerek dava dilekçesinde belirttiği iddialar da dikkate alındığında, anılan ifadenin “25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının” iptali istemi olarak ele alınması ve incelemenin bu çerçevede yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Danıştay Beşinci Dairesinin 21/10/2020 günlü, E:2016/21882, K:2020/4548 sayılı kararıyla 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/02/2022 günlü, E:2021/2271, K:2022/553 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemi yönünden dava konusu işlemin İPTALİNE oybirliğiyle,
2. 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
3. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 12, 21, 26, 28. maddesinin 2. fıkrası ile 31. maddesinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
4. Anılan Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. ve 3. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak oybirliğiyle, 29. ve 38. maddesinin iptali istemine ilişkin olarak oyçokluğuyla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5. Dava kısmen iptal, kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen dava ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü yer alan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 19/01/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. ve 38. maddesinin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemelerin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenlemeler bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısımlarına katılmıyorum.