Danıştay Kararı 2. Daire 2021/14940 E. 2022/6894 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/14940 E.  ,  2022/6894 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14940
Karar No : 2022/6894

DAVACI : …

DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından,
1- 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile Yüksek değerlendirme Kurulunun rütbe terfi kararlarının ve sözlü sınavı sonucunda 50 puan alarak başarılı olmasına rağmen düşük puan verilmesine ilişkin işlemin,
2- Bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
a- 20. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentlerinin;
b- 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin;
c- 28. maddesinin 3. fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinin;
d- 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali,
3- Özlük haklarında oluşacak herhangi bir hakkın iadesine hükmedilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; rütbe terfi yazılı sınavında 92,50 puan aldığı, sözlü sınavda 50 puan verilerek başarılı sayıldığı, sözlü sınav uygulamasının kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu,
Sözlü sınavda birden fazla komisyon oluşturulmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, komisyonlar arasında uygulama farklarının bulunduğu,
Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan kriterlerin sözlü sınavda değerlendirilebilecek nitelikte objektif, denetlenebilir, ölçülebilir kriterler olmadığı,

Sözlü sınav için 50 puan barajı getirmenin yazılı sınavın nesnel sonuçlarını ortadan kaldırdığı, subjektif değerlendirmelerin ve keyfi uygulamaların önüne açacak nitelikte olduğu,
Belirleyici ve objektif kriter olan yazılı sınavdan 92,50 puan aldığı, sözlü sınavdan 50 puan alarak başarılı olduğu; ancak emsallerinin yazılı sınavdan daha düşük puan almasına rağmen sözlüden daha yüksek puan almaları nedeniyle kendisinin önüne geçtikleri, bu durumun kendisini dezavantajlı duruma getirdiği
Yönetmelik’in 20. maddesinin 1. fıkrasının ulusal uluslararası düzenlemelere ve masumiyet karinesine aykırı olduğu,
Sözlü sınavın davalı idarece sesli ve görüntülü kayıt altına alınmaması ve komisyon üyelerince takdir edilen notların gerekçelerinin ortaya konulmamasının ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI :
… (kapatılan Başbakanlık) ve … Bakanlığı tarafından; 3201 sayılı Kanun’a göre idarenin yazılı ve sözlü yapmak zorunda olduğu, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine bir düzenleme getirdiği ve yazılı sınavın tamamlayıcısı olduğu, Yönetmelik’te sözlü sınav için objektif kriterler belirlendiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
… Genel Müdürlüğü tarafından; dava konusu sözlü sınavda barajın aday lehine düşük tutulduğu, 50 puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, daha fazla katılımı sağlamanın objektiflik ve hakkaniyet açısından makul olduğu, sözlü sınava girenlere önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle soru sorularak sınavların icra edildiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’ina- 20. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentlerinin; 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin iptali istemi yönünden davanın reddine, tüm rütbe terfi kararlarının ve sözlü sınavı sonucunda 50 puan alarak başarılı olmasına rağmen düşük puan verilmesine ilişkin işlem yönünden dava konusu işlemlerin iptaline, diğer istemler yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 3. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacının, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. Sınıf Emniyet Müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentlerinin, 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin, 28. maddesinin 3. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (d) bentlerinin, 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde; “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanuna dayanılarak Bakanlar Kurulunun 2015/7685 sayılı kararıyla, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik yürürlüğe konulmuştur.
Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrası, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu nedenle davanın bu kısmının esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ”… sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin incelenmesi:
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralına yer verilmiştir.
Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında, ilgililerin terfi değerlendirmesine tabi tutulabilmeleri için, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendindeki düzenlemeye uygun olarak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmaları şartı aranmaktadır. Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının iptali istenilen kısmında ise, yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav notuna da önem atfedilerek, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak şartının arandığı görülmektedir. Anılan Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan, başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az 50 puan alınması şeklinde belirlenen asgari başarı kriterinin hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Yönetmeliğin “Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü” başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında; hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini, (e) bendinde ise Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını, dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri kurala bağlanmıştır.
Yönetmeliğin “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinin 2. fıkrasında, ihtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyonun görevlendirilebileceği öngörülmüştür.
Yönetmeliğin dava konusu edilen 20. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentleri ile 26. maddenin 2. fıkrasında dayanağı Kanuna ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin incelenmesi:
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin yukarıda yer verilen 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “… sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” şeklindeki düzenlemede yukarıda yer verilen gerekçeler doğrultusunda herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiş ise de, anılan Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesi, ayrıca 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin de Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. Sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının incelenmesi:
25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. Sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları Danıştay Beşinci Dairesinin 29/06/2020 tarih ve E:2016/22350, K:2020/2821 sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
Bu nedenle davanın bu kısmının esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. Fıkrası ve 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. Sınıf emniyet müdürlerine yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarına yönelik olarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, diğer maddelerine yönelik olarak davanın reddi, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince: Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Davacı, 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 92,50 puan almıştır. 27/06/2015 tarihinde rütbe terfi sözlü sınavına katılmış ve 50 puan alarak başarılı sayılmıştır.
Bunun üzerine davacı, 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile Yüksek değerlendirme Kurulunun rütbe terfi kararlarının ve sözlü sınavı sonucunda 50 puan alarak başarılı olmasına rağmen düşük puan verilmesine ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in; 20. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentlerinin; 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; 28. maddesinin 3. fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali ve özlük haklarında oluşacak herhangi bir hakkın iadesine hükmedilmesi istemiyle bakılan davayı açmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I – DAVA KONUSU DÜZENLEMELERİN İNCELENMESİ:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;

a- Dava konusu 20. maddesinin (d) bendinin incelenmesi;
“Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü” başlıklı 20. maddesinde; “Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurulları, terfi edecek personel hakkında;
a) Bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini,
b) Mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini,
c) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını,
ç) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını,
d) Hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini,
e) Bu yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını, dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oyçokluğu ile karar verirler.” kuralı yer almıştır.
Anılan maddenin 2. fıkrasında, “Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede; soruşturma açılmasına neden olan ihbar ve şikayetlerin personeli mağdur etmek amacıyla yapıldığı yönünde Kurul üyelerinde kanaat oluşması halinde, yapılan soruşturma ve kovuşturmalar dikkate alınmaz.” hükmüne yer verildiğinden, personel ile ilgili devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerinin mutlak surette terfiye engel oluşturmayacağı, anılan bilginin doğruluğunun ve ciddiyetinin Kurul tarafından değerlendirileceği ve oluşan kanaate göre bir karar verileceği açıktır. Bu kapsamda, emniyet hizmetlerinin özelliği dikkate alındığında anılan hükmün üst norm olan Kanun hükümlerini aşan nitelikte bir yönünün bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.

b- Dava konusu 20. maddenin (e) bendinin incelenmesi;
Yukarıda yer verilen maddenin (e) bendinde, Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının terfi edecek personeller hakkında belirtilen değerlendirme kriterlerini dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre karar verecekleri öngörülmüş olup, üst norm olan 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin rütbe terfileri ile ilgili kuralları bir bütün halinde dikkate alındığında, söz konusu düzenlemenin dayanağı olan Kanun hükmüne uygun olarak belirlenmiş olduğu, rütbe terfileri bakımından herhangi bir hak kısıtlanmasının söz konusu olmadığı, üst norm olan Kanun hükümlerini aşan nitelikte bir yönünün bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.

c- 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “birden fazla komisyon oluşturulabileceği” ibaresinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.
” kuralına yer verilmiştir.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “birden fazla komisyon oluşturulabileceği” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

d- 28. maddesinin 3. fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinin incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 3. fıkrasında, “(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli; a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği, b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti, c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği, d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri, konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” kuralına yer verilmiş olup, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemenin “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

e- 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

II – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARILI SAYILMASINA RAĞMEN DÜŞÜK PUAN VERİLMESİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
Dava konusu sözlü sınav işleminin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar,” ibaresinin; “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede yukarıda alıntısı yapılan Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının ise; “… dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar verildiği; anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda 50 puan alarak başarılı sayılmış ise de, başarılı sayılmasının dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile hukuka aykırılığı tespit edilerek iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

III – 25-29 HAZİRAN 2015 TARİHLERİ ARASINDA 3. SINIF EMNİYET MÜDÜRLERİNE YÖNELİK YAPILAN RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVLARININ İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Danıştay Beşinci Dairesinin 23/11/2020 günlü, E:2016/23694, K:2020/5343 sayılı kararıyla 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/06/2022 günlü, E:2021/1509, K:2022/2176 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

IV – RÜTBE TERFİ SINAVLARI SONUCUNDA 3. SINIF EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDEN 2. SINIF EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE YAPILAN TERFİ İŞLEMLERİNİN İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde Yüksek değerlendirme Kurulunun rütbe terfi kararlarının şeklinde bir ifadeye yer verilmek suretiyle iptal isteminde bulunulmuş ise de davacının durumu ve menfaati gözetilerek dava dilekçesinde belirttiği iddialar da dikkate alındığında, anılan ifadenin 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan rütbe terfi işleminin iptali istemi olarak ele alınması ve incelemenin bu çerçevede yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Anayasa’nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu vurgulanmış, 138. maddesinin son fıkrasında ise, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararların sonuçları” başlıklı 28. maddesinde de “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.” hükmü yer almaktadır.
Mevzuatımızda yer alan düzenlemeler uyarınca, idari yargı yerlerince verilen kararların uygulanıp uygulanmaması konusunda idarenin herhangi bir takdir yetkisinin olmadığı, bu kararların doğruluğunu tartışma yetkisinin bulunmadığı, idarelerin bu alandaki yetkilerinin bağlı yetki niteliğinde olduğu kuşkusuzdur.
İdari işlemlerin hukuka uygunluk denetiminin yapıldığı iptal davasında; davacının ihlale uğrayan menfaatinin korunması yanında, kamu yararının korunması da söz konusu olup; bu durum, iptal davasının objektif niteliğinin bir sonucudur.
Hukuka aykırı bulunan idari işlemler hakkında verilen iptal kararları, varlıklarını hukuka uygunluk karinesinden yararlanmak suretiyle sürdüren idari işlemleri tesis edildikleri tarihe kadar geriye yürür şekilde ortadan kaldırır. Dolayısıyla, dava konusu edilen idari işleme bağlı olan diğer işlemler de ortadan kalkar. İptal kararlarının bu özelliği, dava konusu idari tasarruftan önceki hukuki durumun sağlanması gereğinden kaynaklanmakta olup, iptal kararları, iptal edilmiş olan idari işlemi hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirmektedir.
Davacının da katılmış olduğu rütbe terfi sözlü sınavlarının dayanağı hükümlerinden olan dava konusu Yönetmelik’in 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasında yer alan düzenlemeler ile aynı Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin düzenlemede 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edildiği ve bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onandığı görülmektedir.
Buna göre, dava konusu rütbe terfi sözlü sınavlarının dayanağını oluşturan ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptaline karar verilmiş olması ve bu mevzuat hükümleri dikkate alınarak 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının hukuka aykırı olduğu yönündeki yukarıda belirtilen gerekçe karşısında, anılan düzenlemeler ve sözlü sınavlar esas alınarak tesis edilen terfi işlemlerinin de hukuki temelinin ortadan kalktığı ve hukuka aykırı hale geldiği sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle 2015 yılında gerçekleştirilen rütbe terfi sınavları sonucunda 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

V – DAVACININ, ÖZLÜK HAKLARINDA OLUŞACAK HERHANGİ BİR HAKKIN İADESİNE HÜKMEDİLMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Davacının sözlü sınavda başarısız sayılması işleminin hukuka aykırı olduğuna ilişkin yukarıda yer verilen gerekçemizin davacının sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmayıp yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle bu aşamada davacının özlük haklarında oluşacak herhangi bir hakkının iadesine hükmedilmesi talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in; 20. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentlerinin; 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “birden fazla komisyon oluşturulabileceği” ibaresinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. Anılan Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinin iptali istemine ilişkin olarak oybirliğiyle, 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak oyçokluğuyla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3. Davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda 50 puan alarak başarılı olmasına rağmen düşük puan verilmesine dair işlem ile 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinin İPTALİNE oybirliğiyle,
4. 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
5. Davacının özlük haklarında oluşacak herhangi bir hakkının iadesine hükmedilmesi istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
6. Aşağıda dökümü yer alan ve davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, davalı … Bakanlığı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerin üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …TL’nin davacıdan alınarak davalı İçişleri Bakanlığına verilmesine, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya ve davalı idarelerden İçişleri Bakanlığına iadesine,
7. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
8. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 27/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemenin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenleme bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısmına katılmıyorum.