Danıştay Kararı 2. Daire 2021/14933 E. 2022/6618 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/14933 E.  ,  2022/6618 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14933
Karar No : 2022/6618

DAVACI : …

DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLLERİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından,
1- Emniyet amiri olarak görev yapan yapmakta iken, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin,
2- Bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
a- 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin,
b- 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali,
3- Emniyet Amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek yasal haklarının iade edilmesine,
4- Terfi ettirilmemesi nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi,
5- Dava konusu işlemlere dayanak gösterilen 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”ve sözlü” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; rütbe terfi yazılı sınavında 65 puan aldığı, sözlü sınavda 30 puan verilerek başarısız sayıldığı, sözlü sınav uygulamasının kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu,
Sözlü sınavda birden fazla komisyon oluşturulmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, komisyonlar arasında uygulama farklarının bulunduğu,
Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan kriterlerin en fazla üç dakika süren sözlü sınavda değerlendirilebilecek nitelikte objektif, denetlenebilir, ölçülebilir kriterler olmadığı,
Sözlü sınav için 50 puan barajı getirmenin yazılı sınavın nesnel sonuçlarını ortadan kaldırdığı, subjektif değerlendirmelerin ve keyfi uygulamaların önüne açacak nitelikte olduğu,
Performans puanlarının çok iyi düzeyde olduğu, mesleki geçmişinin dikkate alınmadığı,
Sözlü sınavın davalı idarece sesli ve görüntülü kayıt altına alınmamasının ve komisyon üyelerince takdir edilen notların gerekçelerinin ortaya konulmamasının ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olduğu,
Sözlü sınava dair hükümlerin Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
1- … ve … Bakanlığının savunmaları: Kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca sınavların belirli bir zaman aralığında gerçekleştirilmesi gerektiği, binlerce personelin tek bir komisyon tarafından sözlü sınava tabi tutulmasının ve işlemlerin zamanında tamamlanmasının mümkün olmayacağı, bu nedenle personel sayısı da dikkate alınarak ihtiyaç halinde idareye birden fazla komisyon oluşturma yetkisi verildiği, 3201 sayılı Kanun’a göre idarenin yazılı ve sözlü yapmak zorunda olduğu, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine bir düzenleme getirdiği ve yazılı sınavın tamamlayıcısı olduğu, Yönetmelik’te sözlü sınav için objektif kriterler belirlendiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

2- … Genel Müdürlüğünün savunması: Davalı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu sözlü sınavda barajın aday lehine düşük tutulduğu, 50 puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, daha fazla katılımı sağlamanın objektiflik ve hakkaniyet açısından makul olduğu, sözlü sınava girenlere önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle soru sorularak sınavların icra edildiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; ibaresi ile emniyet amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek haklarının iade edilmesi istemi yönünden davanın reddine, davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin incelenmeksizin reddine, diğer istemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Emniyet Amiri olarak görev yapan davacının, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında Emniyet Amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali ve yürütmenin durdurulması; terfi ettirilmemesi nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve dava konusu işlemlere dayanak gösterilen 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanunla değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”ve sözlü” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Anayasa’nın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin; 4. fıkrasında; “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü, 11. fıkrasının (c) bendinde; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, “Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü, 18. fıkrasında da, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Anılan Yasa’ya dayanılarak hazırlanan ve 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinde; “(1) Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” düzenlemesi, aynı Yönetmeliğin 29. maddesinde ise; “(1) Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.
(2) Sınav sonuçları Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sayfasında duyurulur.” düzenlemesi yer almıştır
3201 sayılı Yasa’da ”sözlü sınav” öngörülmesine ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında “sözlü sınav” ifadesine yer verilmesine karşın, anılan Yönetmelik maddesinin 3. fıkrasında bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmeyerek sadece mülakata ilişkin esas ve usullerin düzenlenmesinde üst norma uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan; 3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranmasına karşın Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında; yazılı sınava katılan tüm adayların sözlü sınava alınması öngörülmüş; belirlenecek bir taban puanın aşılması veya terfi ettirilecek personel sayısının belli bir katının sözlü sınava alınması şeklinde düzenleme yapılmamış olup; söz konusu düzenlemenin 3201 sayılı Yasa hükmüne aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; yukarıda belirtilen hukuka aykırı Yönetmelik düzenlemelerine dayalı olarak 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında Emniyet Amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile bu sözlü sınavda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin iptalini gerektiren ve yukarıda açıklanan nedenler davacının sözlü sınavda başarılı sayılması sonucunu doğurmamakta, sözlü sınavın hukuka aykırılığı saptanan Yönetmelik hükümlerinin düzenlenmesini takiben yeniden yapılmasını gerektirmektedir.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu diğer düzenlemelerinde ise üst normlara ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinin 1.ve 2. fıkrası ile 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında Emniyet Amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu diğer düzenlemeleri yönünden ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Davacı, emniyet amiri olarak görev yapmakta iken 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 65 puan almıştır. 28/06/2015 tarihinde rütbe terfi sözlü sınavına katılmış ve tarafına 30 puan verilerek başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine davacı, bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali, emniyet amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek yasal haklarının iade edilmesine, terfi ettirilmemesi nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve dava konusu işlemlere dayanak gösterilen 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”ve sözlü” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle bakılan davayı açmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I – ANAYASA’YA AYKIRILIK İDDİASININ İNCELENMESİ:
Davacı tarafından; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan “sözlü sınavda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de terfi edecek personelin seçilmesi için kullanılacak yöntemlerden birinin sözlü sınav olarak belirlenmesinde ve bu sınavın ilke, yöntem ve usullerinin belirlenmesinin idareye bırakılmasında Anayasa’da yer alan kamu yararı ve hukuk güvenliği ilkelerine aykırılık bulunmadığından, Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
II- 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.
” kuralına yer verilmiştir.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “birden fazla komisyon oluşturulabileceği” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
III – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” hükmüne yer verilmek suretiyle “kesin hüküm” doğrudan dava açma şartları arasında sayılmış, 115. maddesinde, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmış; 303. maddesinin 1. fıkrasında ise “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “kesin hüküm” müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun’un 31. maddesinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine çıkarılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükme karşın tarafları, konusu ve sebepleri aynı olan ikinci bir dava açılmış olması durumunda bu davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi için 28/06/2015 tarihinde katıldığı rütbe terfi sözlü sınavında (30) puan verilerek başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinde dava açıldığı; bununla birlikte, emniyet amiri olarak görev yapmakta iken bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali, terfi ettirilmemesi nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve dava konusu işlemlere dayanak gösterilen 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanunla değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”ve sözlü” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı; … İdare Mahkemesinin … günlü E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmaya ilişkin işlemin iptaline hükmedildiği, davalı idarenin temyiz isteminin Danıştay Beşinci Dairesinin 26/12/2016 günlü, E:2016/29205, K:2016/12877 sayılı kararıyla reddedildiği ve Mahkeme kararının onandığı, anılan kararın düzeltme isteminin de aynı Dairenin 13/02/2020 günlü, E:2017/9071, K:2020/961 sayılı kararıyla reddedildiği ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Bu nedenle, bakılan davanın, davacının emniyet amiri olarak görev yapmakta iken bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemine ilişkin kısmının kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddi gerekmektedir.
IV – 25-29 HAZİRAN 2015 TARİHLERİ ARASINDA EMNİYET AMİRLERİNE YÖNELİK YAPILAN RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVLARININ İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Danıştay Beşinci Dairesinin 21/10/2020 günlü, E:2016/21882, K:2020/4548 sayılı kararıyla 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/02/2022 günlü, E:2021/2271, K:2022/553 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
V- DAVACININ 4. SINIF EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE TERFİ ETTİRİLMESİNE KARAR VERİLEREK YASAL HAKLARININ İADE EDİLMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ:

Anayasa’nın 125. maddesinin 4. fıkrasında, “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.” kuralı yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında, idari işlemler hakkında yetki, şekil sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlere karşı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davalar idari dava türleri arasında sayılmış olup, anılan Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrasında, “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca idari yargı yerlerince idari eylem veya işlem niteliğinde karar verilemeyeceği açık olup, davacının emniyet amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek yasal haklarının iade edilmesine yönündeki idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi içerikli isteminin incelenmeksizin reddi gerekmektedir.

VI – DAVACININ TERFİ ETTİRİLMEMESİ NEDENİYLE YOKSUN KALDIĞI PARASAL HAKLARININ YASAL FAİZİYLE ÖDENMESİNE HÜKMEDİLMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Davacının sözlü sınavda başarısız sayılması işleminin hukuka aykırı olduğuna ilişkin yukarıda yer verilen gerekçemizin davacının sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmayıp yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle bu aşamada davacının parasal veya özlük hakkı kaybının ödenmesi talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. Anılan Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oyçokluğuyla,
3. Davacının 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfii için 28/06/2015 tarihinde katıldığı rütbe terfi sözlü sınavında (30) puan verilerek başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali ve emniyet amirliğinden 4. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesine karar verilerek yasal haklarının iade edilmesi istemleri yönünden DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE oybirliğiyle,
4. Davacının, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında emniyet amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemi ile terfi ettirilmemesi nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
5. Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen, ret ve kısmen incelenmeksizin ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılan …-TL
yargılama giderinin haklılık oranına göre yarısı olan …-TL’lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL”nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 20/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemenin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenleme bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısmına katılmıyorum.