Danıştay Kararı 2. Daire 2021/14932 E. 2022/6620 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/14932 E.  ,  2022/6620 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14932
Karar No : 2022/6620

DAVACI : …

DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından;
1- (B) grubu komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) grubu komiser yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin,
2- Bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
a- 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının,
b- 29. maddesinin 1. fıkrasının.
c- 31. maddesinin,
d- 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle dava açılmıştır.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; Rütbe terfi yazılı sınavında 60 puan aldığı, sözlü sınavda tarafına 44 puan verilerek başarısız sayıldığı,
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesiyle sözlü sınavdan en az 50 puan almış olma şartının getirildiği, yazılı sınavdan yüksek puan alınmış olsa da bu düzenlemeyle personelin başarılı olmasının engellendiği, yazılı sınavın hiçbir anlam ve öneminin kalmadığı, 3201 sayılı Kanun’da bu yönde bir düzenleme bulunmadığı, dava konusu düzenlemenin hakkaniyete aykırı olduğu, yazılı sınava hakim olan nesnel ölçütlerin sözlü sınavla ortadan kaldırıldığı,
Yönetmelik’in 26. maddesinin 2 ve 3. fıkralarının nesnel değerlendirme yapılmasını ortadan kaldırdığı, mülakat komisyonu üyelerinin hangi kriterlere göre belirlendiğinin açık olmadığı, ayrıca her rütbe için ayrı komisyon oluşturulduğu, nesnel değerlendirme yapılmasının engellediği, her adaya farklı uygulama yapıldığı, eşitlik ilkesinin ihlal edildiği,
Sözlü sınavda sorulan birkaç soru ile personelin liyakatinin ve yeterliliğinin değerlendirilemeyeceği, sorulara doğru cevap vermesine rağmen başarısız sayıldığı, adil değerlendirme yapılmadığı, kurul üyelerince aynı notların verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sözlü sınav sorularının mevzuata uygun olmadığı,
Yönetmelik’in 31. maddesinde sözlü sınava itiraz hakkı tanınmadığı, anılan düzenleme uyarınca sadece yazılı sınav sonuçlarına itiraz edilebileceği, hak arama özgürlüğünün sınırlandırıldığı, düzenlemeyle mülakat komisyonun keyfi karar vermesinin sağlandığı ve yargı denetimin sınırlandırılmasının amaçlandığı,
Yönetmelik’in 38. maddesinin 2. fıkrası ile yargı kararlarının uygulanmasının ortadan kaldırılmasının amaçlandığı, iptal edilen bir idari işlemin sonuçlarının bir sonraki yıl da geçerli olmasına imkan sağlandığı,
Sözlü sınavın ve sınav sonucunda tesis edilen işlemin yargısal denetimi için gerekli tüm unsurların oluşturulmasını sağlamanın idarenin görevi olduğu, sözlü sınavda sesli veya görüntülü kayıt alınmadığı, bu durumun Danıştay içtihatlarına aykırı olduğu, etkin ve verimli bir yargısal denetimin yapılmasının engellendiği,
Sözlü sınavda sorulacak soruların ve cevap anahtarlarının sınav öncesinde tutanağa bağlanmadığı, tarafına sorulan soruların ve verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince hangi notun verildiğinin gerekçeleri ile birlikte tutanağa geçirilmediği ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI :
… (kapatılan …) ve … Bakanlığı tarafından; 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’na dayanılarak düzenlendiği, Yönetmelik düzenlemelerinin üst hukuk normlarına uygun olduğu,
Kanun ve Yönetmelik düzenlemelerinde rütbe terfi için yazılı ve sözlü sınavda başarılı olma şartının arandığı, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine düzenleme getirildiği ve yazılı sınavda ortaya konulan başarıyı tamamladığı, amir olarak seçilecek personelin sevk ve idare kabiliyeti ile üst rütbenin gerektirdiği niteliklere sahip olup olmadığının ancak yazılı sınavın tamamlayıcısı olan sözlü sınavla ölçülebileceği,
Yönetmelik’in 26. maddesine ilişkin olarak, mevzuat gereğince sınavların belli bir zaman aralığında gerçekleştirilmesi gerektiği, sınavlara katılacak personel sayısı da dikkate alınarak idareye ihtiyaç halinde her rütbe için birden fazla komisyon kurma yetkisi verildiği, binlerce rütbeli personelin tek bir komisyon tarafından sözlü sınava tabi tutulmasının ve işlemlerin zamanında tamamlanmasının mümkün olmayacağının açık olduğu, sözlü sınava girenlere önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle sınavların icra edildiği, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelik ile açık bir şekilde ortaya konulduğu,
Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasına ilişkin olarak, sözlü sınavda barajın düşük tutulmasının adayların lehine olduğu, sözlü sınavda başarılı olmak için aranan en az 50 puan almış olma şartının makul olduğu,
Yönetmelik’in iptali istenilen düzenlemelerinin dayanağı olan 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesine ve maddenin gerekçesine uygun olduğu, iptali istenen işlemler ile dayanağı olan Yönetmelik düzenlemelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından; Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’na dayanılarak düzenlendiği, Yönetmelik düzenlemelerinin üst hukuk normlarına uygun olduğu,
Kanun ve Yönetmelik düzenlemelerinde rütbe terfi için yazılı ve sözlü sınavda başarılı olma şartının arandığı, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine düzenleme getirildiği ve yazılı sınavda ortaya konulan başarıyı tamamladığı, amir olarak seçilecek personelin sevk ve idare kabiliyeti ile üst rütbenin gerektirdiği niteliklere sahip olup olmadığının ancak yazılı sınavın tamamlayıcısı olan sözlü sınavla ölçülebileceği,
Yönetmelik’in 26. maddesine ilişkin olarak, mevzuat gereğince sınavların belli bir zaman aralığında gerçekleştirilmesi gerektiği, sınavlara katılacak personel sayısı da dikkate alınarak idareye ihtiyaç halinde her rütbe için birden fazla komisyon kurma yetkisi verildiği, binlerce rütbeli personelin tek bir komisyon tarafından sözlü sınava tabi tutulmasının ve işlemlerin zamanında tamamlanmasının mümkün olmayacağının açık olduğu, sözlü sınava girenlere önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle sınavların icra edildiği, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelik ile açık bir şekilde ortaya konulduğu,
Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasına ilişkin olarak, sözlü sınavda barajın düşük tutulmasının adayların lehine olduğu, sözlü sınavda başarılı olmak için aranan en az 50 puan almış olma şartının makul olduğu,
Yönetmelik’in iptali istenilen düzenlemelerinin dayanağı olan 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesine ve maddenin gerekçesine uygun olduğu, iptali istenen işlemler ile dayanağı olan Yönetmelik düzenlemelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. ve 3. fıkraları ile 31. maddesi yönünden davanın reddine, davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline, diğer istemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, (B) Grubu Komiser Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) Grubu Komiserlere yönelik olarak yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının; 29. maddesinin 1. fıkrasının; 31. maddesinin; 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin Sınav Komisyonlarının Teşkili başlıklı 26. maddesinin 2. fıkrasında; İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir., 3. fıkrasında; Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir. Hükmü yer almıştır. Emniyet Hizmetlerinde görev yapan personelin sayısı gözönüne alındığında ve yapılacak sınavların makul sürede sonuçlandırılabilmesi için sınavın birden çok komisyon marifetiyle yürütülmesinin bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış olması karşısında birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yapılmasında hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
5.5.2016 günlü 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile, dava konusu Yönetmeliğin 29. maddesi yürürlükten kaldırıldığından anılan maddeye ilişkin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır. Ancak, 2015 yılında yapılan rütbe terfi sözlü sınavı ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden olay tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik maddesinin hukukiliğinin irdelenmesi gerekmektedir.
Dava konusu yönetmeliğin olay tarihinde yürürlükte olan 29. maddenin 1. fıkrasında, başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması koşula bağlanmıştır. Anılan madde ile, yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınavda başarılı sayılmak için en az elli puan almış olmak şartının getirilmesinin 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması koşuluna uygun olduğu anlaşıldığından bu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Her ne kadar 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” şeklindeki düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamakta ise de; anılan Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresi ile 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasının Danıştay 5. Dairesinin 20.06.2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu madde hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır. Dolayısıyla, sınav puanlarının belirlenmesinde, anılan Yasa maddesinde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilemeyeceğinden 2015 yılında (B) Grubu Komiserlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında ve davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.
Ancak hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edileceğinden, 2015 yılında (B) Grubu Komiserlerine yönelik olarak yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile davacının sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin hukuka aykırı olduğunun hüküm altına alınması bu sözlü sınava girenlerin, bu sınavda başarılı olduğu ve bir üst rütbeye terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağından olayda davacının bu işlemler nedeniyle rütbe terfi, maddi ve özlük haklarından yoksun kaldığından söz edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Anılan Yönetmeliğin Sınav Sonuçlarına itiraz başlıklı 31. maddesinde; (1) Yazılı sınav sonuçlarına, maddi hata bulunduğu iddiasıyla neticelerin ilanından itibaren en geç yirmidört saat içinde Polis Akademisi Başkanlığında oluşturulun sınav komisyonlarına doğrudan veya bu komisyona gönderilmek üzere kadrosundaki birimine yazılı itirazda bulunulabilir. (2) Sınav Komisyonu, maddi hata olup olmadığını inceler ve sonucunu bir gün içinde duyurur. Hükmü ile Rütbe terfi sınavı sonuçlarının geçerliliği başlıklı 38. maddesinin 2. fıkrasında; sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar nedeniyle geçmişe dönük olarak rütbe terfi hakkı kazanan personelin, terfi edilecek rütbe için önceki yıllarda yazılı ve sözlü sınavlarda aldığı puanlar ve yöneticilikte ilgili hizmetiçi eğitimi geçerli kabul edilir. Hükmü yer almıştır. Rütbe terfi sınavlarına maddi hata nedeniyle yapılacak itirazların prosedürünün belirlenmesinde ve süre sınırlaması getirilmesinde sınav sonuçlarının mesleki terfideki yansımalarının belirlenmesinde hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Davanın kısmen kabulüne, 2015 yılında (B) Grubu Komiserlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ve davacının katıldığı sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden iptaline, 10.05.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer düzenlemeler yönünden ise, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı gönderme kararı üzerine Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesine iletilen; anılan Daire tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Davacı, (B) grubu komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 60 puan almıştır. Ardından rütbe terfi sözlü sınavına katılmış ve tarafına 44 puan verilerek başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine davacı, anılan rütbede görev yapmakta iken, bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) grubu komiser yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının; 29. maddesinin 1. fıkrasının; 31. maddesinin; 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle bakılan davayı açmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I- 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
26. maddesinin 2 ve 3. fıkralarının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.
” kuralına yer verilmiştir.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, sınav komisyonlarının, en üst polis amiri rütbesi olan emniyet müdürü başkanlığında, emniyet teşkilatının iç işleyişini ve mevzuatı bilen emniyet teşkilatı mensuplarından oluşturulduğu ve personelin yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılacak sınavlarda yeteri kadar öğretim üyesinin sınav komisyonlarında görevlendirilmesine imkan sağlandığı dikkate alındığında, sınav komisyon üyelerinin oluşumunda sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı herhangi bir durumun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki, Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlenmesinin de bu amaca hizmet ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 11 ve 18. fıkralarının verdiği yetkiye dayanılarak sözlü sınav komisyonlarının oluşumuna ilişkin düzenleme getiren Yönetmelik’in 26. maddesinin 3. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

29. maddesinin 1. fıkrasının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

31. maddesinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav sonuçlarına itiraz” başlıklı 31. maddesinde, “(1) Yazılı sınav sonuçlarına, maddi hata bulunduğu iddiasıyla neticelerin ilanından itibaren en geç yirmidört saat içinde Polis Akademisi Başkanlığında oluşturulan sınav komisyonlarına doğrudan veya bu komisyona gönderilmek üzere kadrosundaki birimine yazılı itirazda bulunulabilir.
(2) Sınav komisyonu, maddi hata olup olmadığını inceler ve sonucunu bir gün içinde duyurur.
” kuralına yer verilmiştir.

İdarenin takdir yetkisini kullanarak sadece yazılı sınav sonuçlarına yönelik olarak getirdiği itiraz yolunun, yazılı sınavdaki maddi hatalar nedeniyle meydana gelebilecek hak kayıplarının önüne geçilebilmesi bakımından ilgililere dava açma hakkı öncesinde tanınmış bir başvuru yolu olarak öngörülmüş olması, ayrıca yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına karşı yargı yolunun da açık olması karşısında, sözlü sınav yönünden ilgililere itiraz hakkı tanınmaması yönünden Yönetmelik’in 31. maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

38. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Rütbe terfi sınavı sonuçlarının geçerliliği” başlıklı 38. maddesinin 2. fıkrasında, “Sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar nedeniyle geçmişe dönük olarak rütbe terfi hakkı kazanan personelin, terfi edilecek rütbe için önceki yıllarda yazılı ve sözlü sınavlarda aldığı puanlar ve yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimi geçerli kabul edilir.” kuralı yer almakta olup, Yönetmelik’in 38. maddesinin, 28/05/2020 günlü, 31138 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27/05/2020 günlü, 2581 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 16. maddesiyle tamamen değiştirildiği görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

II – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
Dava konusu sözlü sınav işleminin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar,” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede yukarıda alıntısı yapılan Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının ise “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile hukuka aykırılığı tespit edilerek iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

III- 25-29 HAZİRAN 2015 TARİHLERİ ARASINDA (B) GRUBU KOMİSER YARDIMCILARINA YAPILAN RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVLARININ İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Danıştay Beşinci Dairesinin 10/12/2019 günlü, E:2016/21730, K:2019/6424 sayılı kararıyla 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) grubu komiser yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 09/03/2022 günlü, E:2020/2003, K:2022/807 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) grubu komiser yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in; 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 31. maddenin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. Anılan Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrası ile 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oyçokluğuyla,
3. Davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin İPTALİNE oybirliğiyle,
4. 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) grubu komiser yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
5. Aşağıda dökümü yer alan ve davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
6. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 20/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in, 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresi ile 38. maddesinin 2. fıkrasının hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemelerin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenlemeler bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısımlarına katılmıyorum.