Danıştay Kararı 2. Daire 2021/14645 E. 2023/1215 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/14645 E.  ,  2023/1215 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14645
Karar No : 2023/1215

TEMYİZ EDENLER (KARŞILIKLI TEMYİZ) :
DAVALI : … Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Konya ili, … Merkez Müdürlüğü bünyesinde … olarak görev yapmakta iken, 2489 sayılı Kefalet Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca hizmetten çıkarılan davacının, bu işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine, işten çıkarıldığı 22/02/2000 tarihi ile emekli olduğu 2006 yılı Haziran ayı arasındaki dönemde, mahrum kaldığını ileri sürdüğü parasal hakları toplamı olan 65.000.-TL’nin, her bir maaş için muaccel oldukları tarihlerden başlayarak işletilecek yasal faiziyle birlikte; 25.000.-TL manevi tazminatın ise, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla dava reddedilmiş; anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 31/05/2016 günlü, E:2014/2729, K:2016/3449 sayılı kararıyla; davacının, hizmetten çıkarılmasına ilişkin işlemin yargı kararıyla iptal edildiği dikkate alındığında, Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca, yoksun kaldığı parasal hakların ödenmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla bozma kararına uyulmayarak, davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/03/2019 günlü, E:2017/2142, K:2019/1408 sayılı kararıyla; davanın reddine ilişkin ısrar kararının bozulmasına hükmedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Konya ili, … Müdürlüğünde … olarak görev yapmaktayken 176,37 TL’yi zimmetine geçirdiğinden bahisle davacı hakkında hizmetten çıkarılmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin tesis edildiği, bu işleme karşı … İdare Mahkemesinin E:… esasına kayden açılan davanın … günlü, E:…, K:… sayılı kararla reddedildiği, bu kararın, temyiz edilmesi üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 07/03/2008 günlü, E:2005/5810, K;2008/1287 sayılı kararı ile bozulduğu, bozma kararı üzerine …. İdare Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu verilen … günlü, E:…, K:… sayılı, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararının, Danıştay Beşinci Dairesinin 27/04/2012 günlü, E:2011/306, K:2012/2756 sayılı kararıyla onandığı ve davalı idarenin karar düzeltme isteminin, anılan Dairenin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilerek bahsi geçen Mahkeme kararının kesinleştiği, davacı tarafından işten çıkarılma tarihi olan 22/02/2000 ile emekli olma tarihi olan 2006 yılı, Haziran ayı arasında, Mahkeme kararıyla iptal edilen işlem nedeniyle ödenmeyen maaşlardan kaynaklandığı ileri sürülen zararın Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrası uyarınca davalı idarece karşılanması gerektiğinden bahisle 65.000.-TL maddi tazminatın, her bir maaş için muaccel oldukları tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve manevi zararların tazmini amacıyla da 25.000.-TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istemiyle incelenen davanın açıldığı,
Olayda, davacının maddi tazminat isteminin, hukuka aykırılığı yargı mercilerince saptanarak iptaline karar verilen işlemden kaynaklandığı, yargı yerlerince iptal edilen işlemlerden dolayı kişilerin uğradıkları zararların idarece tazmininin Anayasa’nın 125. maddesinden kaynaklanan bir zorunluluk olduğu, 28/11/2019 tarihli ara kararıyla, davacının işten çıkarıldığı 22/02/2000 tarihi ile emekli olduğu 15/03/2006 tarihi arasında ödenmeyen maaş haklarının hesaplanarak miktarın bildirilmesinin istenilmesi üzerine davalı idarece, 22/02/2000 – 15/03/2006 tarihleri arasında davacıya ödenmeyen parasal hak miktarının toplam 40.655,48 TL olduğunun bildirildiği, davacının haksız işten çıkarma işlemi nedeniyle uğradığı 40.655,48 TL maddi zararının davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği,Davacının manevi tazminat talebine gelince;Olayda, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının gerekçesinin, … Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile, davacı hakkında tesis edilen işten çıkarma işleminin dayanağı olan 2489 sayılı Kefalet Kanunu’nun 6. maddesi iptal edildiğinden, anılan işlemin yasal dayanaktan yoksun hale gelmesi olduğu, davacının işten çıkarılması işleminin sebebi olan maddi olay hakkında herhangi bir değerlendirme içermeyen bu kararın şekli bir iptal kararı niteliğinde olduğu, bu haliyle, anılan mahkeme kararının, davacının zimmet suçunu işlemediğinin ve dolayısıyla hizmetten çıkartılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olarak tesis edildiğinin tespitine yönelik bir karar niteliğinde olmadığı, manevi tazminata hükmedilebilmesi için manevi bir zararın oluşmasının yanında, bu manevi zararın idarenin kusurlu bir eylem ya da işleminden kaynaklanması şartının da sağlanması gerektiği, işten çıkarma cezasının dayanağı mevzuatın Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle idareye atfedilebilecek bir kusurun varlığından söz edilemeyeceği, kaldı ki … Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayden açılan davada, temyiz aşamalarından sonra … günlü, E:…, K:… sayılı karar ile davacının basit zimmet suçunu işlediği sabit görülerek 1 yıl, 8 ay, 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, bu durumda manevi tazminata hükmedilebilmesi için gerekli şartların oluşmadığı, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, maddi ve manevi tazminat istemli davanın; kısmen kabulü ve kısmen reddi ile talep edilen 65.000.-TL maddi tazminatın 40.665,48 TL’lik kısmının kabulü ile 24.334,52 TL’lik kısmının reddine; manevi tazminat talebinin ise tamamının reddine, hükmedilen 40.665,48 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işletilecek olan yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından hesaplanarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından; … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının davacının zimmet suçunu işlediğini kesin olarak kanıtladığı; Anayasa Mahkemesinin 2489 sayılı Kefalet Kanunu’nun 6. maddesini iptal etmekteki amacının, ceza yargılaması süreci sonunda beraat eden personelin parasal haklarının korunması olduğu, memuriyete engel bir suçtan ceza alanları da kapsayacak şekilde iptal hükmünün neticelerinden personeli faydalandırmanın amaca uygun olmadığı, davacının suçu sabit olduğundan idareye kusur atfedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından; Mahkeme ara kararına verilen cevapta sadece ham maaşa yer verildiği, mahrum kaldığı parasal haklarla ilgili olarak dikkate alınmayan ek ücretlerinin bulunduğu; davalı idarenin yargı kararı ile iptal edilen hatalı işlemi nedeniyle çektiği sıkıntılar ile elem ve ızdırabın karşılığı olarak manevi tazminata da hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVAPLARI :
Davacı tarafından cevap verilmemiştir.
Davalı idare tarafından; davacının temyiz isteminin reddi gerektiği yolunda cevap verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesinin 05/08/2020 günlü, E:2020/2453, K:2020/3506 sayılı gönderme kararı ile Danıştay Onikinci Dairesine; Danıştay Onikinci Dairesi tarafından ise, 16/11/2020 günlü, E:2020/3570, K:2020/3733 sayılı gönderme kararı ile Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.