Danıştay Kararı 2. Daire 2021/14262 E. 2022/6433 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/14262 E.  ,  2022/6433 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14262
Karar No : 2022/6433

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından;
1- Emniyet amiri rütbesinde görev yapmakta iken, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında yapılan rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali,
2- 10/05/2015 tarihli, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
a- 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının,
b- 28. maddesinin 1. ve 3. fıkralarının,
c- 29. maddesinin,
d- 35. maddesinin iptali,
3- 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 9. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 13. maddesinin 1. ve 3. fıkralarının ve 14. maddesinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmeliğin sözlü sınava ilişkin hükümlerinin Kanun’da aranan yazılı sınav şartını etkisiz hale getirdiği ve sözlü sınavın rütbe terfi işlemlerinde tamamlayıcı nitelikte değil, tek başına sonucu belirleyici nitelikte olmasına sebebiyet verdiği öne sürülmüştür.
Sözlü sınavın, subjektif değerlendirmelere dayalı olarak yapıldığı ve değerlendirmenin hangi ölçütlere göre yapıldığının açıkça ortaya konulmadığı,
Ayrıca, sözlü sınavda sorulan sorulara verilen yanıtların teknolojik olanaklardan yararlanılarak kayıt altına alınmadığı, sözlü sınav için birden fazla komisyon oluşturulduğu, bu komisyonların her birinin sınava girenlere farklı zorluk derecesine sahip ve farklı sayılarda sorular sormasının Anayasa’da yer alan eşitlik ilkesinin ihlali sonucunu doğurduğu, akademik bir unvanı bulunmayan komisyon üyelerinin yapmış oldukları ölçme ve değerlendirmenin kamu yararı ile bağdaşmadığı, yapılacak olan eğitimin yeri, süresi ve zamanının önceden Yönetmelikle belirlenmiş olması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI:
Cumhurbaşkanlığı (kapatılan Başbakanlık) ve İçişleri Bakanlığı tarafından; dava konusu Yönetmeliğin, adayların lehine düzenlemeler getirdiği, sözlü sınav için (50) baraj puanının belirlenmesinin makul olduğu, anılan Yönetmelik hükümleri ile, amir sınıfı personelden beklenen yeterlilikler de dikkate alınarak bir üst rütbeye terfi edecek personelin belirlenmesi için objektif kriterler belirlendiği ve idarece üst hukuk normlarına uygun düzenleme yapıldığı belirtilmiştir.
Dava konusu sözlü sınavın, sözlü sınava giren adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, binlerce rütbeli personelin tek bir komisyon tarafından değerlendirmeye tabi tutulması halinde sınav işlemlerinin zamanında tamamlanmasının mümkün olamayacağı, yazılı sınavda personelin sadece mesleki bilgisi ve genel kültürü ölçülebilmekle beraber, bu bilgilerini uygulamaya nasıl yansıtacaklarının tespiti bakımından sözlü sınava tabi tutulmaları gerektiği, ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan sözlü sınav sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından; sözlü sınavda başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, (50) puan alma şartı konulmasının; daha fazla katılımı sağlamak, objektiflik ve hakkaniyet açısından makul olduğu ileri sürülmüştür.
Dava konusu sözlü sınavın, sözlü sınava giren adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelikte açıkça ortaya konulduğu ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan sözlü sınav sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in; 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” ibaresinin, 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “… sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” ibaresi ile 35. maddesinin ve 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin; 9. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının,13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… (A) ve (B) grubu rütbeli personel için Başkanlıkça belirlenen tarihlerde sözlü sınava kabul edilirler.” ibaresinin iptali istemi yönünden davanın reddine; anılan Yönerge’nin, 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresi ile 13. maddesinin 3. fıkrasının ve davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline, diğer istemler yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Emniyet Amiri olarak görev yapan davacı tarafından, 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan 10.5.2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 28. maddesinin 1. ve 3. fıkralarının, 29. maddesinin, 35. maddesinin ve 15.5.2015 tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 9. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 13. maddesinin 1. ve 3. fıkraları ile 14. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın işlem tarihindeki şekliyle 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 4. fıkrasında; “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü, 11. fıkrasının (c) bendinde; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, “Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü, 18. fıkrasında da, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim günlü, süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin Sınav Komisyonlarının Teşkili başlıklı 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında; İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebileceği; komisyonların emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşacağı, gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyelerinin de komisyon üyesi olarak görevlendirilebileceği kurala bağlanmıştır.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda, ilgili adaya yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan adayca soru kartı çekilmek suretiyle tespit edildiği hususu dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı herhangi bir durumun bulunmadığı düşünülmektedir. Kaldı ki, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla oluşu, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden çok komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı hususu da dikkate alındığında iptal istemine konu edilen anılan fıkralarda hukuka aykırılık bulunmadığı düşünülmektedir.
Anılan Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 10.5.2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26/3. maddesi ile aynı doğrultuda düzenleme içeren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 9/3. maddesinde yer alan sınav komisyonlarının oluşumuna ilişkin dava konusu düzenlemede de belirtilen nedenlerle üst hukuk normlarına ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Yönetmeliğin “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinde;
“(1) Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” hükmüne yer verilmiş, “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında da, başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olmasının şart olduğu belirtilmiştir.
3201 sayılı Kanunda emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinde yasaya uyarlık bulunmamaktadır. Öte yandan, Yönetmeliğin dayanağı olan yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrası da eksik düzenleme nedeniyle hukuka aykırılık taşımaktadır.
Davaya konu Yönetmeliğin “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı mülga 29. maddesinin 1. fıkrasında, başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması koşula bağlanmıştır.
Bu maddede, yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınavda başarılı sayılmak için en az elli puan almış olmak şartının getirilmesinin 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması koşuluna uygun olduğu anlaşıldığından bu düzenlemede ve bu düzenleme doğrultusunda esaslar getiren 15.05.2015 tarihli Yönergenin 14.maddesinin 1.fıkasındaki davaya konu edilen düzenlemede de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda her ne kadar 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “… sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” şeklindeki düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamakta ise de, anılan Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresi ile 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasının hukuka aykırılığının Danıştay 5. Dairesinin E:2016/24760,K:2018/15074 ve E:2016/21942,K:2019/1165 sayılı kararlarıyla tespit edilmiş olması karşısında ,söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde, anılan Yasa maddesinde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilemeyeceğinden bu esaslar çerçevesinde yapılan rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Yönetmeliğin, yöneticilikle ilgili hizmet içi eğitimin yeri ,zamanı ve süresine ilişkin düzenlemeler içeren 35. maddesinde ve Yönergenin dava konusu edilen diğer kısımlarında ise; üst hukuk normlarına ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Buna karşılık, davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiş olmasının adı geçenin anılan sınavda başarılı olduğu anlamına gelmediği; yeniden yapılacak sözlü sınav kapsamında İdaresince başarı durumunun değerlendirileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında Emniyet Amirlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline, Yönetmeliğin 28.maddesinin1.ve 3.fıkralarının iptali istemi yönünden karar verilmesine yer omadığına, diğer düzenlemeler yönünden ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY :
Davacı, emniyet amiri olarak görev yapmakta iken 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 67,50 puan almıştır. 28/06/2015 tarihinde rütbe terfi sözlü sınavına katılmış ve tarafına 35 puan verilerek başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine davacı, bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in, 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 28. maddesinin 1. ve 3. fıkralarının, 29. maddesinin, 35. maddesinin ve 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 9. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 13. maddesinin 1. ve 3. fıkraları ile 14. maddesinin iptali istemiyle bakılan davayı açmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim günlü, süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

I – DAVA KONUSU DÜZENLEMELERİN İNCELENMESİ:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;

26. maddesinin 2. fıkrasının ve Yönerge’nin 9. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinin 2. fıkrasında, “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.” kuralına yer verilmiştir.
15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönerge’sinin “Yazılı ve sözlü sınav komisyonları” başlıklı 9. maddesinin 2. fıkrasında, “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.” kuralına yer verilmiştir.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrasında ve Yönerge’nin 9. maddesinin 2. fıkrasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Dava konusu Yönetmelik’in 26. maddesinin 3. fıkrasının ve Yönergenin 9. maddesinin 3. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinin 3. fıkrasında, “Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.” kuralına yer verilmiştir.
15/05/2015 tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönerge’sinin “Yazılı ve sözlü sınav komisyonları” başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında, “Yazılı ve sözlü sınav komisyonları emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisinde görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafından; sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyelerinin bu alanda eğitim almış, mevzuata hakim ve psikolojik tahlil yapabilecek nitelikte donanımlı kişilerden oluşması gerektiği, mevcut haliyle subjektif etkilere açık bir komisyon oluşturulduğu belirtilmekte ve sınav komisyonunun oluşumuna ilişkin anılan hükümlerin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Sınav komisyonlarının, en üst polis amiri rütbesi olan emniyet müdürü başkanlığında, emniyet teşkilatının iç işleyişini ve mevzuatı bilen emniyet teşkilatı mensuplarından oluşturulduğu ve personelin yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılacak sınavlarda yeteri kadar öğretim üyesinin sınav komisyonlarında görevlendirilmesine imkan sağlandığı dikkate alındığında, sınav komisyon üyelerinin oluşumunda sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı herhangi bir durumun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki, Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlenmesinin de bu amaca hizmet ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 11. ve 18. fıkralarının verdiği yetkiye dayanılarak sözlü sınav komisyonlarının oluşumuna ilişkin düzenleme getiren Yönetmelik’in 26. maddesinin 3. fıkrasında ve bu Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan Yönerge’nin 9. maddesinin 3. fıkrasında üst norm olan Kanun hükümlerine hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin ve Yönergenin 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” kuralına yer verilmiş olup, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemede yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede ilgili Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
Anılan hükümle benzer doğrultuda hüküm ihtiva eden, 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönerge’sinin 13. maddesinin 1. fıkrasında, “Yazılı sınava giren adaylar, (A) ve (B) grubu rütbeli personel için Başkanlıkça belirlenen tarihlerde sözlü sınava kabul edilirler.” kuralı yer almıştır.
Yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmünün Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptaline karar verilmesi ve temyiz isteminin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla reddine karar verilerek onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, aynı doğrultuda olan Yönerge’nin 13. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin de hukuka aykırı hale geldiği açıktır.

Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” ibaresi ile Yönergenin 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… (A) ve (B) grubu rütbeli personel için Başkanlıkça belirlenen tarihlerde sözlü sınava kabul edilirler.” ibaresinin incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” kuralı yer almakta iken Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesince anılan düzenlemede yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin yürütmesi durdurulmuş; 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle söz konusu düzenleme “Yazılı sınava giren adaylardan yüz üzerinden en az elli puan almış olanlar, sözlü sınava tabi tutulur.” şeklinde değiştirilmiştir.
Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla söz konusu düzenlemenin önceki halinde yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede ilgili Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Yukarıda aktarılan yargı kararları üzere Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasının “…dan yüz üzerinden en az elli puan almış olanlar, sözlü sınava tabi tutulur.” halini aldığı ve bu haliyle uygulama kabiliyeti kalmadığından anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
Yukarıda anılan hükme bağlı olarak yürürlüğe konulan ve dava konusu Yönetmelik maddesiyle aynı doğrultuda hüküm ihtiva eden Yönergenin 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… (A) ve (B) grubu rütbeli personel için Başkanlıkça belirlenen tarihlerde sözlü sınava kabul edilirler.” ibaresinin de uygulama kabiliyeti kalmadığından anılan düzenleme hakkında da yeniden karar verilmesine gerek görülmemiştir.

Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının ve Yönerge’nin 13. maddesinin 3. fıkrasının incelenmesi:

10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 3. fıkrasında, “(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli; a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği, b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti, c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği, d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri, konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.
” kuralına yer verilmiş olup, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemenin “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin “Sözlü sınav” başlıklı 13. maddesinin 3. fıkrasında, “Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
konularından yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu düzenlemelerin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde ve Yönetmeliğin 28. maddesi ile Yönergenin 13. maddesinin başlığında “sözlü sınav” ifadesine yer verildiği halde, anılan maddelerin içeriğinde “mülakat”a ilişkin esas ve usullere yer verilmiştir.
Davranış ve düşüncelere ilişkin bilgi edinme amacıyla bir kişiyle yapılan sorulu cevaplı görüşme olan mülakat, kamu görevlerine girişte yapılan yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olup, yazılı sınavla bilgisi ölçülen kişilerin, mesleğe uygun tavır ve davranışlara, yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmaktadır. Sözlü sınav ise, amacı bakımından yazılı sınava benzemekte olup, bilgi ölçme amacıyla yapılmaktadır. Ancak sözlü sınava ilişkin benzer düzenlemelere yer veren bazı yasa ve yönetmeliklerde, sözlü sınava tabi tutulacak adayların bilgi yanında mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olup olmadığı yönünden değerlendirmeye tabi tutulacağına ilişkin düzenlemelere yer verildiği, dolayısıyla yazılı sınavın tamamlayıcısı olan sözlü sınavın, ölçme ve değerlendirme bakımından mülakatı da kapsadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu Yönergenin dayanağı olan Yasa hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönergenin 13. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde, madde içeriklerinde sadece mülakatta kullanılabilecek değerlendirme kriterlerine yer verildiği, ancak sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik değerlendirme kriterlerine yer verilmediği anlaşıldığından, Yönergenin 13. maddesinin 3. fıkrasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Yönetmelik hükmünün yukarıda yer verilen gerekçeyle Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, temyiz isteminin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla reddine karar verilerek onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, aynı doğrultuda olan Yönergenin 13. maddesinin 3. fıkrasının da hukuka aykırı hale geldiği açıktır.

Yönetmelik’in 29. maddesinin ve Yönergenin 14. maddesinin incelenmesi:
Dava dilekçesinde, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin tamamının ve 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 14. maddesinin tamamının iptali isteminde bulunulmakla birlikte, dilekçe içeriğinde Yönetmeliğin 29. maddenin 1. fıkrası ve Yönergenin 14. maddesinin 1. fıkrası ile ilgili hukuka aykırılık iddialarına yer verildiği görüldüğünden, anılan düzenlemelerin sadece 1. fıkrasının iptalinin istenildiği sonucuna ulaşılmış ve bu fıkralar ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” düzenlemesi yer almakta olup, anılan düzenlemenin dayanağı olan Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının yürürlükte olmaması nedeniyle uygulanma kabiliyeti kalmadığından, bu isteme yönelik olarak da davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, anılan düzenlemelerin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Yönetmelik’in 35. maddesinin incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin “Yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimin yeri, zamanı ve süresi” başlıklı 35. maddesinde, “Yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitim, Polis Akademisi Başkanlığınca sınıf ortamında, Ankara’da veya uzaktan eğitim yoluyla düzenlenir. Her yıl Nisan ayı sonuna kadar tamamlanacak olan eğitimin süresi, yeri ve zamanı Polis Akademisi Başkanlığınca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 18. fıkrası ile meslek içi yöneticilik eğitim kurslarının eğitim günlü, sürelerinin yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş, diğer yandan, aynı maddenin 11. fıkrası ile, yöneticilikle ilgili hizmet içi eğitimini düzenleme yetkisi Polis Akademisi Başkanlığına verilmiştir.
Yöneticilikle ilgili hizmet içi eğitimini düzenleme yetkisinin Kanun hükümleri uyarınca Polis Akademisi Başkanlığına bırakıldığı dikkate alındığında, bu eğitimin süresi, yeri ve zamanının da Polis Akademisi Başkanlığınca belirlenmesinin Anayasanın 2. maddesinde yer alan ve hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik” ve “hukuki güvenlik” ilkelerine uygun olduğu anlaşıldığından, Yönetmelik’in 35. maddesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

II – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
Dava konusu sözlü sınav işleminin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar,” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede yukarıda alıntısı yapılan Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının ise “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile hukuka aykırılığı tespit edilerek iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in; 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının ve 35. maddesinin iptali istemi yönünden davanın DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. Anılan Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin ve 3. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak oybirliğiyle, 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” ibaresinin 29. maddesinin 1. fıkrasının ve 10/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 14. maddesinin iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oyçokluğuyla,
3. 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin; 9. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle ,
4. Anılan Yönergenin, 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… (A) ve (B) grubu rütbeli personel için Başkanlıkça belirlenen tarihlerde sözlü sınava kabul edilirler.” ibaresinin iptali istemi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oyçokluğuyla,
5. Anılan Yönergenin, 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresi ile 13. maddesinin 3. fıkrasının İPTALİNE oybirliğiyle,
6. Davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin İPTALİNE oybirliğiyle,
7. Aşağıda dökümü yer alan ve davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, davalı İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerin üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davacıdan alınarak davalı İçişleri Bakanlığına verilmesine, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya ve davalı idarelerden İçişleri Bakanlığına iadesine,
8. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, …-TL vekalet ücretinin ise davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
9. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 13/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in, 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” ibaresinin, 29. maddesinin 1. fıkrasının, 15/05/2015 onay tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 13. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… (A) ve (B) grubu rütbeli personel için Başkanlıkça belirlenen tarihlerde sözlü sınava kabul edilirler.” ibaresinin ve 14. maddesinin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemelerin daha sonra yürürlüğe giren düzenlemelerle kaldırılması nedeniyle anılan düzenlemeler bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısımlarına katılmıyorum.