Danıştay Kararı 2. Daire 2021/14224 E. 2023/2160 K. 25.04.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/14224 E.  ,  2023/2160 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14224
Karar No : 2023/2160

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/21. maddesi uyarınca “meslekten çıkarma” cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin olarak tesis edilen … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ile uğradığı maddi ve sosyal kayıplarının iadesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine hükmedilmiş olup, anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 19/10/2017 günlü, E:2016/17241, K:2017/21301 sayılı kararıyla bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Tesadüfen elde edilen deliller” başlıklı 138. maddesinin 2. fıkrasında, “Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir.
” hükmüne yer verildiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 138. maddesinin 2. fıkrasında yapılan atıfla tesadüfi delillerin aynı maddenin 6. fıkrasında sayılan katalog suçlarla sınırlı olduğu, dolayısıyla hukuka uygun bir kararla ve hukuka uygun bir şekilde uygulanan iletişimin denetlenmesi tedbiri sırasında ortaya çıkan ve soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan herhangi bir suç şüphesi oluşturan bulgunun tesadüfi delil niteliği taşıyabilmesi için anılan fıkrada sayılan katalog suçlardan biri üzerinde şüphe oluşturması gerektiği, katalog dışı bir suça ilişkin bulgular tesadüfi delil niteliği taşıyamayacağından, bu durumda elde edilen delil, kanuna aykırı olarak elde edilmiş delil niteliğinde ve değerlendirme yasağına tabi olduğu, dava konusu olayın soruşturma raporu ve yukarıda yer verilen mevzuat hükümleriyle birlikte değerlendirildiği, davacının Bursa Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görevli olduğu dönemde, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve hırsızlığa azmettirme suçu kapsamında … Sulh Ceza Mahkemesince verilen iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin takibi ve izlenmesi kararının uygulanması sonucunda, … isimli şahıs ile yapmış olduğu konuşma içeriklerine göre kumar oynadığının tespit edildiği, disiplin cezasına konu kumar oynama eyleminin, dinleme kararı ile ilgisi olmadığı ve delil değerlendirme yasağı kapsamında olduğu, konuşma içerikleri ve … isimli şahısın ifadesi dışında başkaca bir delilin bulunmadığı, dinleme kararının icrası sırasında elde edilen hukuka aykırı delilin tek ve belirleyici delil olarak kullanılmasının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği, davacının disiplin cezasına konu fiilinin sübuta erdiğine ilişkin tespitin, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle kanıtlanmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilerek davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının kumar oynamak veya oynatmak, kumar oynatanlarla ilişki kurmak fiiline ilişkin olarak anılan fiilin tanık ifadesi ve iletişim tespit tutanakları ile sübuta erdiği, iletişimin denetlenmesi esnasında elde edilen ve katalog suçları kapsamında olmayan suçlarla ilgili tesadüfi delillere Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilen usul çerçevesinde ve hukuka uygun bir şekilde ulaşıldığı, bu delillerin idari manada soruşturma mekanizmasını harekete geçiren bir ihbar olduğu kabul edilerek disiplin soruşturmasının başlatıldığı ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.