Danıştay Kararı 2. Daire 2021/13053 E. 2023/1602 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/13053 E.  ,  2023/1602 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/13053
Karar No : 2023/1602

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR:
1- (DAVALI): … Mal Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

2- (DAVACI): … Bankası T.A.O.
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, taraflarca dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem : Dava; Balıkesir ili, Ayvalık ilçesi, … Mahallesi, … Mevkiinde bulunan, … pafta, … parsel sayılı Hazineye ait 17.490,00 m² yüzölçümlü taşınmazın, 4.630,27 m²’si üzerinde kamp müştemilatı ve yüzme havuzu yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 27/07/2010-01/08/2011 tarihleri arasındaki dönem için 60.421,81-TL ecrimisil tahakkuk ettirilmesine ilişkin … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin … günlü, … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali ile ödenen 51.358,54-TL ecrimisil bedelinin iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesinin 09/06/2016 günlü, E:2015/3607, K:2016/4532 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davaya konu taşınmazın işgali nedeniyle 2009 ve 2010 yılları için düzenlenen … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesine karşı yargı yoluna başvurulmadığının, UYAP kayıtlarının tetkikinden anlaşıldığı, olayda, bilirkişi raporunda, davacı tarafından işgal edilen alanın toplam yüzölçümünün davalı idarece belirlenen 4.630,27 m²’den daha yüksek 4.645,08 m² olarak tespit edilmiş ise de, aleyhe hüküm verilemeyeceğinden, işgal alanı olarak dava konusu işlemde belirtilen yüzölçümün esas alınması gerektiği, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu yönündeki Anayasal kural da göz önünde bulundurulduğunda, gerekli hesaplamanın Mahkemece de yapılabileceği anlaşıldığından, yeniden ek bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmediği, bu itibarla, bilirkişi raporunda belirlenen ortalama m² birim bedelinin idarece belirlenen toplam yüzölçümü ile çarpımı sonucunda (01/01/2011-01/08/2011) dönemi için (7 ay)=29.710,89-TL (27/07/2010-31/12/2010) dönemi için (5 ay 6 gün)=19.475,64-TL olmak üzere toplam 1 yıl 6 gün için=49.186,53-TL ecrimisil alınabileceğinin sonucuna varıldığı, öte yandan davacı banka tarafından ihtirazi kayıtla ödenen 51.358,54-TL ecrimisil bedelinin 49.186,53-TL kısmında hukuka aykırılık görülmediğinden bu kısmı aşan 2.172,01-TL kısmının davacı bankaya iadesinin hukuk devleti ilkesinin gereği olduğu belirtilerek, dava konusu işlemin 11.235,28-TL’lik kısmının iptaline, 49.186,53-TL tutarlı kısım yönünden ise davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından; davanın süresi içinde açılmadığı, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından; dava konusu ecrimisil bedelinin fahiş olduğu, bilirkişi raporlarının hukuka aykırılık teşkil ettiği, peşin ödeme indirimi ile ilgili kendi haklarının görmezden gelindiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından ise, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.