Danıştay Kararı 2. Daire 2021/13024 E. 2022/6590 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/13024 E.  ,  2022/6590 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/13024
Karar No : 2022/6590

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; İstanbul ili, Kartal ilçesi, … Mahallesi, …Mevkiinde bulunan …ada, …parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 13.114,00 m²’lik kısmının 06/05/2005-12/08/2009 tarihleri arası dönemde Yakacık Deponi Gaz Yakma Tesisi yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 505.141,50 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin ihbarname ile … günlü, …sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince, karar düzeltme aşamasında Danıştay Onuncu Dairesinin 01/03/2018 günlü, E:2016/13773, K:2018/959 sayılı, mahkeme kararının 259.355,73 TL’ye yönelik davanın reddine ilişkin kısmı yönünden bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, kanunla belediyeye yüklenen zorunlu bir kamu hizmetinin yerine getirilmesi nedeniyle kullanılması durumunda 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesi kapsamında ecrimisil alınamayacağı, bu itibarla, davalı idarenin mülkiyetinde olan taşınmazın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait çöp içerisinde bulunan zararlı gazın çevreye olan etkilerini bertaraf etmek amacıyla gaz yakma deposu olarak kullanıldığından bahisle ecrimisil istenemeyeceği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin yürürlükteki mevzuat doğrultusunda tesis edilmiş olduğu, Hazine taşınmazları ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların, herhangi bir hukuki sebebe bağlı olmaksızın kullanılamayacağı, kamu adına ve kamu haklarının gasbının kısmen karşılığı olarak davacı hakkında ecrimisil tahakkuku yapıldığı ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesi’nce; Tetkik Hâkimi’nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Kartal ilçesi, … Mahallesi, … Mevkiinde bulunan …pafta, …ada, … parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 13.114,00 m²’lik kısmının 06/05/2005-12/08/2009 tarihleri arası dönemde Yakacık Deponi Gaz Yakma Tesisi yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 505.141,50 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin ihbarname ile … günlü, …sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan haliyle 75. maddesinde, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 11. maddesinde, “İmar planlarında; meydan, yol, park, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait gayrimenkuller ile askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ile ülke güvenliği ile doğrudan doğruya ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve savunma amaçlı yerler hariç Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsalar belediye veya valiliğin teklifi, Maliye ve Gümrük Bakanlığının onayı ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeye; belediye ve mücavir alan hudutları dışında özel idareye bedelsiz terk edilir ve tapu kaydı terkin edilir. Ancak, bu yerlerin üzerinde bina bulunduğu takdirde, arsası hariç yalnız binanın halihazır kıymeti için takdir edilecek bedel ödenir. Bedeli ve ödeme şekli taraflarca tespit olunur. Bu suretle maledilen arazi ve arsalar belediye veya özel idare tarafından satılamaz ve başka bir maksat için kullanılamaz. Bu hususta tapu kütüğünün beyanlar hanesine gerekli şerh konur.” hükmüne yer verilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 14. maddesinin 2. fıkrasında; “Sosyal ve kültürel altyapı alanları:
a- Yeşil alanlar: Toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçesi, dinlenme, gezinti, piknik, eğlence ve kıyı alanları toplamıdır. Metropol ölçekteki fuar, botanik ve hayvanat bahçeleri ile bölgesel parklar bu alanlar kapsamındadır…” hükmü yer almıştır.
03/07/2017 günlü, 30113 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (vvvv) alt bendinde; yeşil alanlar, toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçesi, dinlenme, gezinti, piknik, eğlence, rekreasyon ve rekreaktif alanlarının toplamı şeklinde tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 3194 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre imar planında meydan, yol, park, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal olarak düzenlenen taşınmazların belediyeye terk edilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu kuşkusuz olmakla birlikte taşınmazın imar planında ilgili belediyeye terk edilen alanda bulunup bulunmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması veya belediyeye yapılmış bir tahsisin varlığının ortaya konulması gerektiği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığın çözümü için Dairemizce yapılan 28/06/2021 tarihli ara kararıyla, taraflar ve dava dışı Kartal Belediye Başkanlığından; taşımazın dava konusu işlem tarihi itibariyle imar planında hangi kullanıma ayrılmış olduğunun ve işlem tarihinden sonra plan değişikliği yapılıp yapılmadığının, yine söz konusu taşınmazla ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından tahsis talebinde bulunulup bulunulmadığının, tahsis ya da kirama yapılmışsa ne zaman yapıldığı hususlarının sorulması üzerine verilen cevabi yazılarda, davacı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; davaya konu parselin 16/06/2005 onay tarihli, 1/1000 ölçekli … Ada …Parsel ve …Ada …Parsele İlişkin Uygulama İmar Planı Değişikliğinde “Yeşil Alanda (Eski Katı Atık Deponi Alanı)” kaldığı, taşınmazla ilgili herhangi bir tahsis ve kiralama işleminin olmadığının belirtildiği, davalı idarece; dava konu taşınmaz ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından tahsis talebinde bulunulduğu (dava konusu işlem tarihinden sonraki 11/08/2011 gün ve 55156 kayıt tarihli), imar durumuna (yeşil alan) aykırı bir işlem (gaz yakma tesisi) hususunda tahsis talebinde bulunulması ve taşınmazın 12/08/2009 tarihinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na devredilmesi sebebiyle … günlü, …sayılı yazılarıyla tahsis talebinin reddedildiğinin, dava dışı Kartal Belediye Başkanlığı tarafından ise; Yeşil Alan (Eski Katı Atık Deponi Alanı) olarak düzenlenen parsele ilişkin 07/07/2011 işlem tarihi itibariyle herhangi bir plan değişikliği çalışmasının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazın uygulama imar planında her ne kadar yeşil alan olarak kamunun kullanımına ayrıldığı belirtilmekte ise de, kamunun kullanımına terkine dair herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı gibi, anılan taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca belediyeye devir veya terk edildiğine ilişkin bilgi ve belgeye de rastlanılmadığı; ayrıca söz konusu taşınmazın, kanunla belediyeye verilen kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla gaz yakma tesisi yapılmak suretiyle kullanılmış olsa da, imar planında öngörülen amaca uygun olarak kullanılmadığı görülmektedir.
Bu durumda, taşınmazın kamunun kullanımına terk edilmediği gibi davacı adına bir tahsis ve devir işleminin de yapılmadığının sabit olduğu anlaşılmakla, davacının fuzuli şagil olarak kabul edilmesi gerektiği ve taşınmazın fuzulen işgali nedeniyle davacıdan ecrimisil alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, dava konusu işlemin 259.355,73 TL’lik kısmı yönünden iptali yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2022 tarihinde esasta oybirliğiyle, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde; Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, takdir ve tespit edilecek ecrimisil isteneceği, ecrimisilin talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelikte ise;
Ecrimisil: Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın (Mülga ibare:RG-10/4/2011-27901) (…) İdarece talep edilen tazminatı,
Fuzuli şagil (İşgalci): Kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, Hazine taşınmazının zilyetliğini, yetkili İdarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişileri ifa eder tanımlaması yapılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun “Tescil” başlıklı 705. maddesinin birinci fıkrasında, taşınmaz mülkiyetinin tescille kazanılacağı kuralı; 999. maddesinde ise; “Özel mülkiyete tâbi olmayan ve kamunun yararlanmasına ayrılan taşınmazlar, bunlara ilişkin tescili gerekli bir aynî hakkın kurulması söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmaz. Tapuya kayıtlı bir taşınmaz, kayda tâbi olmayan bir taşınmaza dönüşürse, tapu sicilinden çıkarılır. “;
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde; ” Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:
A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.
B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.
C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.
D) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir.”;
17. maddesinde; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.”;
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 11. maddesinde ise; “İmar planlarında; meydan, yol, park, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait gayrimenkuller ile askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ile ülke güvenliği ile doğrudan doğruya ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve savunma amaçlı yerler hariç Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsalar belediye veya valiliğin teklifi, Maliye ve Gümrük Bakanlığının onayı ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeye; belediye ve mücavir alan hudutları dışında özel idareye bedelsiz terk edilir ve tapu kaydı terkin edilir. Ancak, bu yerlerin üzerinde bina bulunduğu takdirde, arsası hariç yalnız binanın halihazır kıymeti için takdir edilecek bedel ödenir. Bedeli ve ödeme şekli taraflarca tespit olunur. Bu suretle maledilen arazi ve arsalar belediye veya özel idare tarafından satılamaz ve başka bir maksat için kullanılamaz. Bu hususta tapu kütüğünün beyanlar hanesine gerekli şerh konur. ” kuralları yer almaktadır.
Öte yandan; 7181 sayılı Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 10/07/2019 tarihinde yürürlüğe giren 9. maddesiyle, 3194 sayılı Kanun’u 18. maddesine “…bölgenin ihtiyacına ayrılan alanlardan belediye hizmetleri ile ilgili olanlar bu amaçlarla kullanılmak kaydıyla ilgili belediyesi adına, diğer alanlar ise imar planındaki kullanım amacı doğrultusunda bu amacı gerçekleştirecek olan idareye tahsis edilmek üzere Hazine adına tescil edilir.” fıkrası hükmü eklenmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 14. maddesinin 2. fıkrasında; “Sosyal ve kültürel altyapı alanları:
a- Yeşil alanlar: Toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçesi, dinlenme, gezinti, piknik, eğlence ve kıyı alanları toplamıdır. Metropol ölçekteki fuar, botanik ve hayvanat bahçeleri ile bölgesel parklar bu alanlar kapsamındadır…” hükmüne yer verilmiştir.
03/07/2017 günlü, 30113 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (vvvv) alt bendinde, yeşil alanlar, toplumun yararlanması için ayrılan oyun bahçesi, çocuk bahçesi, dinlenme, gezinti, piknik, eğlence, rekreasyon ve rekreaktif alanlarının toplamı şeklinde tanımlanmıştır.
Aktarılan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; özel mülkiyete tâbi olmayan ve kamunun yararlanmasına ayrılan taşınmazların, bunlara ilişkin tescili gerekli bir aynî hakkın kurulması söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmayacağı; belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsaladan; imar plânlarında park, yol gibi umumi hizmete ayrılan yerlerin belediyeye bedelsiz olarak terk edilerek varsa önceki tapu kaydının terkin edileceği, bunlardan sadece “Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılı” olanların ilgili idare adına tespit olunacağı, 10/07/2019 tarihinden sonra yapılan parselasyonlar sonrasında bölgenin ihtiyacına ayrılan alanlardan belediye hizmetleri ile ilgili olanlar bu amaçlarla kullanılmak kaydıyla ilgili belediyesi adına tescil edileceği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, “Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsalar” yönünden; imar plânlarında park, yol gibi alanlarda kalan yerlerin, belediyeye bedelsiz olarak terk edilerek tapuda terkin edilmesi gerektiği yolundaki yasa kuralı nedeniyle, Hazinenin bu alandaki yetkisinin bağlı yetki olduğu; yine anılan kural nedeniyle anılan idarenin mülkiyetinde de olsa, bu tür taşınmazları üçüncü kişilere satma, kiraya verme, üzerinde intifak hakkı tesisi gibi tasarruflarda bulunabilmesi mümkün olmadığından, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak mahrum kalınan bir bedelin varlığından da söz etmenin mümkün olmadığı, imar plânlarında umumi hizmetlere ayrılmış yerlerden belediyelere devri zorunlu olan yerlerden plandaki öngörülen hizmet için kullanım dolayısıyla belediyelerden ecrimisil alınamayacağı gibi, belediyelerin bu alanı kullanan işgalcilerden ecrimisil isteyebileceği Danıştay Dava Daireleri Kurulunun istikrar bulmuş kararları ile kabul edilmiştir. (İDDK- E:2013/4740, E: 2016/2821, E: 2019/484)

Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı yerde bulunan 13.114,00 m² yüzölçümlü mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın, 06/05/2005-12/08/2009 döneminde davacı belediye tarafından Yakacık Deponi Gaz Yakma Tesisleri yapmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle davacıdan 505.141,50 TL ecrimisil bedeli istenilmesine ilişkin ihbarname ile … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin düzenlenmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek ve tüzel kişilerce hukuka aykırı bir nedene dayalı olarak kullanımı halinde fuzuli işgalden söz edilebileceği ve bu şekilde bir kullanımın varlığı tespit edilebiliyor ise, o yerden ecrimisil alınabileceği gibi taşınmazın tahliyesinin de istenebileceği açıktır. Ancak, taşınmazın belediyeye yüklenen kamu hizmetinin yerine getirilmesi amacıyla imar planında ayrılmış olması, bir başka ifadeyle, taşınmazın, imar planında gösterilen amaca uygun olarak kullanılması halinde 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesi kapsamında ecrimisil istenemeyeceği kuşkusuzdur.
Uyuşmazlık konusu olayda; ecrimisil istenilen taşınmazın, imar planında yeşil alan olarak düzenlendiği ve davacı belediye tarafından 5393 sayılı Kanunla belediyeye verilen görev kapsamında fiilen gaz yakma tesisi yapılmak suretiyle kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla kullanılmış olsa da; imar planında öngörülen amaca uygun olarak kullanılmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile anılan gerekçeyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.