Danıştay Kararı 2. Daire 2021/12930 E. 2023/1373 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/12930 E.  ,  2023/1373 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/12930
Karar No : 2023/1373

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; İstanbul ili, Çekmeköy ilçesi, … Mahallesinde bulunan … pafta, … ada, … parsel numaralı ve tamamı Hazineye ait 706,74 m² yüzölçümlü taşınmazın işyeri ve bahçe yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 01/01/2000-10/06/2009 tarihleri arası dönem için düzenlenen 40.104,33 TL tutarındaki … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin, Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesinin 09/06/2015 günlü, E:2015/2451, K:2015/2704 sayılı bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararıyla; keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin 11.830,10 TL’lik kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 4.343,03-TL’ye ilişkin kısmı yönünden işlemin iptaline, 23.931,20-TL’ye yönelik kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; taşınmazın 6831 sayılı Kanun’un 2/B kapsamında kalan ve orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve kendisinin hak sahibi olduğu ve taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında tarafına satışının yapıldığı ve ecrimisil istenilmesinin hukuka uygun olmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Çekmeköy ilçesi, … Mahallesinde bulunan … pafta, … ada, … parsel numaralı ve tamamı Hazineye ait 706,74 m² yüzölçümlü taşınmazın işyeri ve bahçe yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 01/01/2000-10/06/2009 tarihleri arası dönem için düzenlenen 40.104,33 TL tutarındaki … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT :
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanun’un 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisilin isteneceği, ecrimisilin talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 85. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 1. fıkrasında, “Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde “Taşınmaz Tespit Tutanağı”na dayanılarak, ecrimisil idarece tespit edilir ve Yönetmelikte belirtilen komisyonca karara bağlanır.” hükmü; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına, işgalcinin kusurlu olup olmadığına ve taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekline bakılmaksızın idarenin bu taşınmazdan işgalden önceki haliyle elde edebileceği muhtemel gelir esas alınır. Ecrimisilin tespitinde aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, gerektiğinde ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur.” düzenlemesi yer almaktadır.
01/08/2010 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 25. maddesiyle 2886 sayılı Kanun’a eklenen “Terkin edilecek ecrimisiller” başlıklı Geçici 3. maddesinde, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tespit ve takdir edilen, tebliğ edilen veya tahakkuk ettirilen ecrimisil alacaklarının tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmı hangi aşamada olursa olsun düzeltilir veya terkin edilir, tahsil edilmiş olanlar iade edilmez” hükmü yer almıştır.
6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. maddesi;
“(Değişik : 5/6/1986 – 3302/1 md.) Orman sayılan yerlerden:
A) Öncelikle orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen yerleştirilmesi maksadıyla, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler ile halen orman rejimi içinde bulunan funda ve makilerle örtülü yerlerden tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler,
B) 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları,
Orman sınırları dışına çıkartılır.
Orman sınırları dışına çıkartılan bu yerler Devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ise bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkartılır. Uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil işlemi yapılır. Bu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir suretle daraltma yapılamaz .
(Değişik dördüncü fıkra: 5/11/2003-4999/2 md.) Bu madde hükümleri; muhafaza ormanı, millî park alanları, tabiat parkları, tabiatı koruma alanları, izin ve irtifak hakkı tesis edilen ormanlık alanlar ve 3 üncü madde ile orman rejimi içine alınan yerlerde bu niteliklerinin devamı süresince; yanan orman sahalarında ise hiçbir şekilde uygulanmaz.
(Ek fıkra: 22/5/1987 – 3373/1 md.) Bu maddenin (B) bendi ile orman sınırları dışına çıkarılıp, 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12 nci maddeleri gereğince fiili durumlarına göre ifraz edilerek bedeli karşılığı satılacak yer, yapı ve tesisleri kullananlardan, satış işlemleri tamamlanıncaya kadar ecri misil alınmaz.” hükmünü amir bulunmaktadır.
26/04/2012 günlü, 28275 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun’un “Amaç ve kapsam” başlığını taşıyan 2. maddesi;
“(1) Bu Kanunun amacı; 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesi gereğince, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.
(2) Bu Kanun, 6831 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler ile Hazineye ait tarım arazileri hakkında uygulanır.” hükmünü,
“Tanımlar” başlıklı 2. maddesi,
“(1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) 2/A alanları: 6831 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerleri,
b) 2/B alanları: 6831 sayılı Kanunun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine veya kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerleri, ….ifade eder.” hükmünü,
“Diğer işlemler” başlığını taşıyan 11. maddesi;
“(6) Bu Kanun hükümlerine göre hak sahiplerine doğrudan satılan, tapu kayıtları geçerli kabul edilerek devredilen ve iade edilen taşınmazların tapu kütüklerindeki 6831 sayılı Kanunun 2 nci ve 2/B maddesine tabi olduğu yönünde konulmuş belirtmeler, Maliye Bakanlığının talebi üzerine tapu idaresince terkin edilir. Bu taşınmazlardan ecrimisil alınmaz, tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir, başvuru tarihi itibarıyla son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli satış bedelinden mahsup edilir, bu bedelden fazlası iade edilmez.” hükmünü,
“Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin işlemler” başlığını taşıyan 12. maddesi,
“(7) Bu madde hükümlerine göre hak sahiplerine satılan taşınmazlardan ecrimisil alınmaz, tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir, başvuru tarihi itibarıyla son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil ve kira bedelleri satış bedelinden mahsup edilir, bu bedelden fazlası iade edilmez.
(8) Bu maddeye göre yapılacak satış işlemleri idarece, başvuru tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde sonuçlandırılır.” hükmünü,
“Atıflar ve sonuçlandırılamayan işlemler” başlıklı 14. maddesi de;
“(5) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, 2886 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.” hükmünü amir bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında doğrudan satın alma başvurusunda bulunduğu iddiası üzerine Dairemizin 29/11/2022 günlü ara kararıyla taraflardan; dava konusu taşınmazla ilgili, 6292 sayılı Kanun kapsamında satış başvurusunun ne zaman yapıldığı, satış bedelinin ödenip ödenmediği ile satış bedeli ödenmiş ise tahsil edilen paradan ecrimisil borcunun mahsup edilip edilmediği hakkında bilgi verilmesinin istenildiği, İstanbul Valiliğince verilen ara karar cevabı ve eklerinden, davacının söz konusu taşınmazın satışı için 6292 sayılı Kanun kapsamında 05/07/2012 günlü başvurusu üzerine taşınmazın satışının yapıldığı, satış bedelinin ödendiği, tahsil edilen paradan ecrimisil bedelinin mahsup edilmediği anlaşılmıştır.
6292 sayılı Kanun uyarınca, hak sahiplerine doğrudan satılan taşınmazlardan, satın alma başvuru tarihi itibarıyla son beş yıl için ecrimisil alınamayacağı, tahakkuk ettirilen ecrimisillerin terkin edileceği ve tahsil edilen ecrimisil bedellerinin satış bedelinden mahsup edileceği hususu sabittir.
2886 sayılı Kanun’un Geçici 3. maddesi uyarınca, taşınmazdaki işgalin tespitine yönelik 10/06/2009 günlü taşınmaz tespit tutanağına dayanılarak tahakkuku yapılan ecrimisil alacağının, bu tarihinden geriye doğru beş yıl dikkate alınmak suretiyle 10/06/2004 tarihinden önceki döneme ilişkin ecrimisil alacağının idarece terkin edildiği görülmüştür.
Bu durumda, 10/06/2009 günlü taşınmaz tespit tutanağı ile tespiti yapılan ecrimisil alacağının bu tarihten; 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış başvurusunun yapıldığı 05/07/2012 tarihinden itibaren geriye doğru beş yıl için ecrimisil alınamayacağı hususları birlikte dikkate alındığında, davacıdan 10/06/2004 ile 05/07/2007 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil istenebileceği açıktır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde işgal edilen benzer nitelikteki taşınmazlar için belirlenen ecrimisil bedelleri, mezkur taşınmazın 6292 sayılı Kanun’un 2/B maddesi kapsamında yapılan satış bedeli, taşınmazın, mevkii, kullanım şekli, altyapı, ulaşım kolaylığı, elde edilen gelir ve taşınmazın kullanıcısına katkısı gibi tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle 10/06/2004-05/07/2007 tarihleri arasındaki dönem için davacıdan istenebilecek ecrimisil bedelinin belirlenmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.