Danıştay Kararı 2. Daire 2021/1280 E. 2023/112 K. 12.01.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1280 E.  ,  2023/112 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1280
Karar No : 2023/112

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – Av. …

DAVALILAR : 1- …
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından;
1- Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun … günlü, … sayılı kararı uyarınca 2014 yılı terfi döneminde 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin,
2-10/05/2014 günlü, 28996 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra kadrolarında düzenleme yapılmasına dair 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 2. sınıf emniyet müdürü unvanlı merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının iptali ile
3- Yoksun kalınan maaş ve diğer özlük haklarının işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; çok sayıda takdir, taltif ve ödülünün bulunduğu, terfiini engelleyecek herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığı halde kadrosuzluk nedeniyle 2014 yılında terfi ettirilmediği, 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kadroların iptal edilmesinin hukuka aykırı olduğu, kadroların planlama dışında iptal edilmesinin yasal bekleme sürelerinin doldurmuş binlerce personelin mağdur olmasına sebep olduğu, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI :
… (kapatılan …) tarafından; Emniyet Genel Müdürlüğünün yeni kadro ihtiyaçlarının ortaya çıkması nedeniyle boş kadrolarda değişiklik talebinde bulunduğu, ilgili kurumun talebi doğrultusunda dolu ve boş kadrolarda değişiklik yapılmasının uygun görüldüğü ve dava konusu Bakanlar Kurulu kararının yürürlüğe konulduğu, ilgili kurumun talebi dışında herhangi bir işlem yapılmadığı belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
… Genel Müdürlüğü tarafından; emniyet personelinin rütbelere göre dağılımını gösteren mevcut personel piramidi incelendiğinde emniyet müdürleri rütbelerinde yığılma olduğu, alt rütbelerdeki personele ise daha fazla ihtiyaç duyulduğu, hiyerarşi mesleği olan emniyet teşkilatında personel piramidinin yeniden oluşturulması, üst rütbelerdeki yığılmanın önlenerek teşkilatın sağlıklı bir yapıya kavuşturulması amacıyla kadro değişikliğine gidilmesi ihtiyacının ortaya çıktığı, hizmet gereği ve kamu yararı gözetilerek Emniyet Genel Müdürlüğüne ait kadrolarda değişiklik yapıldığı, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun 10/05/2014 günlü, 2014/1 sayılı kararı uyarınca, 2014 yılı terfi döneminde 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlem ile dayanağı olan 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 2. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının iptaline, işlem nedeniyle ödenmeyen maaş ve diğer özlük haklarının işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden ise 2014 yılı terfi döneminde 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptal edilmesinin davacının doğrudan terfi ettirilmesi sonucunu doğurmadığı, tesbit edilen kriterlere göre durumunun yeniden değerlendirilmesine yönelik olduğu dikkate alındığında, adı geçenin terfi edip etmeyeceğinin bu değerlendirme sonucunda belirlenecek olması nedeniyle, bu aşamada davacının parasal hak kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden bu kısma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : 3. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacının, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun 10.5.2014 tarih ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca, 2014 yılı terfi döneminde 2. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlem ile 10.5.2014 tarih ve 28996 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra kadrolarında düzenleme yapılmasına dair 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 2. Sınıf Emniyet Müdürü unvanlı merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının iptali ve bu işlemler nedeniyle ödenmeyen maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
Uyuşmazlıkta; Danıştay 16. Dairesinin 22.3.2016 gün ve E:2015/16231, K:2016/1745 sayılı kararlarıyla dava konusu 10.5.2014 tarih ve 28996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 2. Sınıf Emniyet Müdürü unvanlı merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının iptal edildiği anlaşıldığından, davanın 10.5.2014 tarih ve 28996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 2. Sınıf Emniyet Müdürü unvanlı merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmı hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu Kararına ilişkin bölümü itibariyle ise;
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun işlem tarihinde yürürlükte bulunan 4638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesinde; terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, her bir rütbe için belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için bekleme süresi kadar olumlu sicil alınması ve bir üst rütbede boş kadronun olması gerektiği, polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, kıdem sırasının, Emniyet Genel Müdürlüğünce her yıl mart ayında topluca Teşkilata duyurulacağı ve terfi ve atamaların, kanuni zorunluluk halleri dışında her yıl haziran ayında topluca yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
3201 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan ve işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan 10.8.2001 tarih ve 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesinde de, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin aynı Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı, 11. maddesinde, polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselmesi için, üst rütbede boş kadronun bulunması, bulunduğu rütbede 10. maddede gösterilen bekleme süresi kadar fiilen çalışmış olması ve bekleme süresi içerisinde, zorunlu en az bekleme süresi kadar olumlu sicil almış olması gerektiği kuralı yer almıştır. 15. maddesinde, kıdemin tespitinde, polis amirlerinin bulundukları rütbeye atandıkları tarih ve rütbe terfiinde değerlendirilen çalışma sürelerinin esas alınacağı, 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde; bulunulan rütbeye atanma tarihi önce olanın, aynı tarihte terfi edenlerden, bulundukları rütbedeki zorunlu en az bekleme sürelerinde almış oldukları son üç yıl sicil notlarının ortalaması yüksek olanın, sicil notlarının eşitliği halinde bulunduğu rütbede ödül ve takdirnamesi fazla olanın, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanın, diğerine göre daha kıdemli sayılacağı, 24. ve 25. maddelerinde de, Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarını veya soruşturma bilgilerini ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, sicil, ödül ve takdirname bilgilerini, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri hükmü bulunmaktadır.
3201 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik kuralları gereğince, bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusunda temel alınan iki önemli ölçütün, kıdem ve liyakat olduğu açıktır. Bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir. Liyakatin değerlendirilmesinde de, personelin sicili, ödül ve takdirnameleri, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışları ile geçmişte alınmış cezalar ve devam eden soruşturmaların niteliği dikkate alınmalıdır.
Dosyadaki mevcut belge ve bilgiler ile dava konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu Kararı’nın 12. maddesinin incelenmesinden; Emniyet Teşkilatında halen görev yapmakta olan 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbesindeki personelin mevcut sayısı ile rütbelere göre görev unvanları ve görev yerleri ve Teşkilatın görev ve sorumlulukları ile güvenlik hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde kullanımı dikkate alınarak bu kapsamdaki mevcut personelin bulundukları rütbede bir yıl daha kalmaları gerektiğine karar verildiği görülmekte olup, bu rütbelerdeki personelin mevcut durumda Teşkilatın öngördüğü rütbeli personel ihtiyacının çok üzerinde olduğu, rütbelerde sınırlı sayıda kadro bulunduğu, 3. sınıf emniyet müdürü ile 4. sınıf emniyet müdürü rütbelerinde hiç boş kadro bulunmadığı gerekçesiyle işlem tesis edildiği, Emniyet Teşkilatının hizmet gerekleri nedeniyle aynı hukuksal kapsamda bulunan 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbesinde bulunan hiç bir personelin Kanun önünde eşitlik ilkesi çerçevesinde 2014 yılında bir üst rütbeye terfi ettirilmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbesinde bulunan personelin hiçbiri hakkında liyakat yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadan, sayılan rütbelerdeki personel terfi ettirilmemiştir.
Bu itibarla, davacının terfi ettirilmemesine gerekçesi olarak personelin terfi edecekleri rütbelerde boş kadro bulunmaması gösterilmişse de; rütbelerdeki kadroların değiştirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının hukuka aykırılığından dolayı iptaline karar verildiği gözetilerek dava konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile 371 adet 2. sınıf emniyet müdürünün 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi sonucu 371 adet 2. sınıf emniyet müdürü kadrosu ve zincirleme olarak da daha alt rütbelerde boş kadro oluşacağı dikkate alındığında, Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun tekrar toplanarak personelin liyakat yönünden terfiye layık olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılması, bu değerlendirme sonucuna göre terfi edip edemeyeceği konusunda karar verilmesi gerekirken, kadro yetersizliği nedeniyle doğrudan terfi ettirilmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemin mevzuata aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, dava konusu işlemlerin hukuka aykırılığının saptanmış olması, davacının doğrudan terfii ettirileceği yolunda bir sonuç doğurmayacağı, Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun yeniden toplanarak personelin liyakat yönünden terfiye layık olup olmadığı hususunda yapacağı değerlendirmeden sonra işlem tesis edilmesine yönelik olduğu için bu aşamada dava konusu işlemler nedeniyle davacının yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davacının, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun 10.5.2014 tarih ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca, 2014 yılı terfi döneminde 2. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptaline, maaş ve özlük haklarının ödenmesi talebi yönünden ise davanın bu kısmı itibariyle reddine karar verilmesi, 10.5.2014 tarih ve 28996 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra kadrolarında düzenleme yapılmasına dair 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 2. Sınıf Emniyet Müdürü unvanlı merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmı hakkında ise karar verilmesine yer olmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı, 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken 2014 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemiştir.
Bunun üzerine davacı, 2014 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan 10/05/2014 günlü, 28996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “2. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine” ilişkin kısmının iptali ve terfi ettirilmemesi sebebiyle yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davayı açmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
I – DAVA KONUSU DÜZENLEMENİN İNCELENMESİ:
Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesinin 22/03/2016 günlü, E:2015/16231, K:2016/1745 sayılı kararıyla 10/05/2014 günlü, 28996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “2. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine” ilişkin kısmının iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/06/2018 günlü, E:2016/5142, K:2018/3100 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “2. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine” ilişkin kısmının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

II – DAVACININ 2014 YILINDA KADROSUZLUK NEDENİYLE BİR ÜST RÜTBEYE TERFİ ETTİRİLMEMESİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
10/05/2014 günlü, 28996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 13. maddesinde yer alan 2., 3. ve 4. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine karar verildiği, emniyet amiri ile 4., 3., ve 2. sınıf emniyet müdürü rütbelerindeki personelin terfileri hakkında karar vermek üzere anılan Bakanlar Kurulu Kararı’nın Resmi Gazete’de yayımlandığı gün toplanan Yüksek Değerlendirme Kurulu’nca 2. sınıf emniyet müdürü rütbesinde iken 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi için bekleyenlerin haklarında kıdem ve liyakat değerlendirmesi yapıldığı belirtilen 2. sınıf emniyet müdürü rütbesindeki 383 personelden 371 personelin 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfiine karar verildiği, ancak haklarında herhangi bir kıdem ve liyakat değerlendirmesi yapılmadan 653 3. sınıf emniyet müdürü ve 808 4. sınıf emniyet müdürü ile 759 emniyet amirinin bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verildiği, anılan Kurul kararının 12. maddesinde bu rütbelerde görev yapan personelin terfi ettirilmemesine gerekçe olarak; emniyet teşkilatında halen görev yapmakta olan 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbesindeki personelin mevcut sayısı ile rütbelere göre görev unvanları ve görev yerleri ve teşkilatın görev ve sorumlulukları ile güvenlik hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde kullanımı dikkate alındığında, bu kapsamdaki mevcut personelin bulundukları rütbede bir yıl daha kalmaları gerektiğinin anlaşıldığı, anılan rütbelerdeki personelin mevcut durumda teşkilatın öngördüğü rütbeli personel ihtiyacının çok üzerinde olduğu, rütbelerde sınırlı sayıda kadro bulunduğu, 3. sınıf emniyet müdürü ile 4. sınıf emniyet müdürü rütbelerinde boş kadro bulunmadığı gösterilmiştir.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 10/05/2014 günlü, 28996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “2. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine” ilişkin kısmının Danıştay Beşinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunca verilen 17/12/2014 günlü, E:2014/5690 sayılı karar ile yürütülmesi durdurulmuş, bu karara davalı idarelerce yapılan itiraz ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/06/2015 günlü, YD İtiraz No:2015/405 sayılı kararı ile gerekçeli olarak reddedilmiştir.
Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesinin 22/03/2016 günlü, E:2015/16231, K:2016/1745 sayılı kararıyla da 10/05/2014 günlü, 28996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “2. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine” ilişkin kısmı iptal edilmiş, anılan karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/06/2018 günlü, E:2016/5142, K:2018/3100 sayılı kararıyla onanmış ve iptal kararı kesinleşmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükte bulunan 4638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesinde, terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, her bir rütbe için belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için bekleme süresi kadar olumlu sicil alınması ve bir üst rütbede boş kadronun olması gerektiği, polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin ve kıdem sırasının tespitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, kıdem sırasının Emniyet Genel Müdürlüğünce her yıl Mart ayında topluca teşkilata duyurulacağı ve terfi ve atamaların kanuni zorunluluk halleri dışında her yıl haziran ayında topluca yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun’a dayanılarak çıkarılan ve yine işlem tarihi itibariyla yürürlükte bulunan 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik’in 9. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin aynı Yönetmelik’in 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı; 11. maddesinde, polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselmesi için üst rütbede boş kadronun bulunmasının, bulunduğu rütbede 10. maddede gösterilen bekleme süresi kadar fiilen çalışmış olmanın, bekleme süresi içerisinde zorunlu en az bekleme süresi kadar olumlu sicil almış olmanın gerektiği; 15. maddesinde, kıdemin tespitinde polis amirlerinin bulundukları rütbeye atandıkları tarih ve rütbe terfiinde değerlendirilen çalışma sürelerinin esas alınacağı; 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde bulunulan rütbeye atanma tarihi önce olanın aynı tarihte terfi edenlerden bulundukları rütbedeki zorunlu en az bekleme sürelerinde almış oldukları son üç yıl sicil notlarının ortalaması yüksek olanın, sicil notlarının eşitliği halinde bulunduğu rütbede ödül ve takdirnamesi fazla olanın, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanın, diğerine göre daha kıdemli sayılacağı; 24 ve 25. maddelerinde ise; Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının terfi edecek personel hakkında, bulunduğu rütbede affa uğramış olsa bile adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, bulunduğu rütbede affa uğramış olsa bile disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarını veya soruşturma bilgilerini ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, sicil, ödül ve takdirname bilgilerini, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden, bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün kıdem ve liyakat olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir. Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
Buna göre, davalı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından davacının terfi ettirilmemesine sebep olarak terfi edecekleri rütbelerde boş kadro bulunmaması gösterilmekte ise de; söz konusu rütbelerdeki kadroların değiştirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptal edilmesi ve ayrıca dava konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile 371 adet 2. sınıf emniyet müdürünün 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi sonucu 371 adet 2. sınıf emniyet müdürü kadrosu ve zincirleme olarak da daha alt rütbelerde boş kadro oluşacak olması karşısında, davalı idarece Yüksek Değerlendirme Kurulu tekrar toplanarak personelin liyakat yönünden terfiye layık olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılması gerektiğinden, davacının 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken 2014 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, yukarıda belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasının davacının doğrudan 2. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı, davalı idarece ilgili mevzuat hükümleri uyarınca davacının durumunun liyakat yönünden “yeniden” değerlendirilerek bu konuda ayrıca bir işlem tesis edileceği de açıktır.

III – DAVACININ TERFİ ETTİRİLMEMESİ SEBEBİYLE YOKSUN KALDIĞI MAAŞ VE DİĞER ÖZLÜK HAKLARININ YASAL FAİZİYLE BİRLİKTE ÖDENMESİNE KARAR VERİLMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Davacının kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin işleminin hukuka aykırı olduğuna ilişkin yukarıda yer verilen gerekçemizin davacının doğrudan 2. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayıp, davalı idarece ilgili mevzuat hükümleri uyarınca terfi durumunun liyakat yönünden “yeniden” değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle bu aşamada davacının maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2014 günlü, 28996 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “2. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine” ilişkin kısmının iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Davacının 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken 2014 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin İPTALİNE,
3. Davacının terfi ettirilmemesi sebebiyle yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4. Aşağıda dökümü yer alan …-TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 12/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.