Danıştay Kararı 2. Daire 2021/12438 E. 2023/2245 K. 26.04.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/12438 E.  ,  2023/2245 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/12438
Karar No : 2023/2245

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR:
1- (DAVALI) : … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI) : … İnş. Taah. ve Turizm Tic. San. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Kocaeli ili, Çayırova ilçesi, … Köyünde bulunan … ada, … parsel sayılı Hazineye ait 19.327,02 m² yüzölçümlü taşınmazın, 290,12 m²’lik kısmının 22/02/2008-14/01/2013 tarihleri arasında depo yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 34.799,69-TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … günlü, … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin 20/11/2017 günlü, E:2016/6604, K:2017/4798 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu işlemin 8.011,49-TL’lik kısmı yönünden iptaline, 26.788,20-TL’lik kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; filtre sisteminin satın alındığı tarihi ispata yarar nitelikteki 25/09/2012 günlü faturanın sunulduğu, bu tarihten itibaren monte işleminin yapılması nedeniyle fuzuli işgal tarihinin hatalı tespit edilmiş olduğu, filtre sisteminin kurulu olduğu alanın 32 m² olduğu, bilirkişi raporunda işgale konu alanın nasıl hesaplandığı konusunda soyut ifadeler kullanıldığı, işgal tarihinin nasıl tespit edildiğinin raporda belirtilmediği, raporun bu yönleriyle eksik, hatalı ve denetime elverişsiz nitelikte olduğu, emsal kira bedellerinin nerede olduğuna ve bu bedellerin ne şekilde tespit edildiğine ilişkin herhangi bir verinin bulunmadığı, sunulan deliller incelenmeden sadece davalı idarenin tespitleri ve eksik incelemeyle oluşturulan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; bilirkişi tarafından belirlenen bedelin günün ekonomik rayiçlerini yansıtmadığı, bedel takdir edilirken piyasa araştırılması yapıldığı ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin sunulduğu, bedel tespit ve takdirinde mevzuatta belirtilen tüm hükümlerin dikkate alındığı, ecrimisil tahakkuk döneminde yapılan piyasa rayiç araştırması sonucu belirlenen bedel üzerinden üfe oranları uygulanmak suretiyle geçmiş yıl bedellerinin belirlenmesinin daha objektif olduğu, bilirkişinin geçmiş bir tarih için rayiç araştırması yaparak bedel belirleme yoluna gitmesinin subjektif bir yaklaşım olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN CEVAPLARI :
Davacı tarafından; temyiz gerekçeleri doğrultusunda davalı idarenin temyiz iddialarının kabulünün mümkün olmadığı savunulmaktadır.
Davalı idare tarafından; işgal alanın 290,12 m² olduğunun teknik rapor eki krokide belirtildiği, taşınmazın edinim tarihinin 22/02/2008 olduğu göz önünde bulundurularak ve 17/02/2010 tarihli tespit tutanağından işgal tarihinin tespit edildiği, ecrimisil bedelinin tahakkuk ettiği dönemin rayiçlerini yansıttığı ve usul ve yasaya aykırılık barındırmadığı, bedel takdir edilirken piyasa araştırılması yapıldığı ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin sunulduğu, bedel tespit ve takdirinde mevzuatta belirtilen tüm hükümlerin dikkate alındığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.