Danıştay Kararı 2. Daire 2021/11329 E. 2022/6562 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/11329 E.  ,  2022/6562 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11329
Karar No : 2022/6562

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- DAVALI : … Valiliği
VEKİLİ : Av…

2- DAVACI YANINDA DAVAYA
KATILAN (MÜDAHİL) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av…

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Sanayi Turizm Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Mevki, … pafta, … ada, … sayılı parselin 322,00 m²’lik kısmının davacı tarafından restaurant, kafeterya ve bahçe yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 15/08/2005-07/07/2009 tarihleri arasındaki dönem için davacı adına 127.209,56 TL ecrimisil tahakkuk ettirilmesine ilişkin … günlü, … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin, Danıştay Onuncu Dairesinin 31/05/2017 günlü, E:2016/5702, K:2017/2797 sayılı bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararıyla; dava konusu taşınmazın Hazine adına tescil edildiği 26/11/2007 tarihinden öncesi için ecrimisil istenilemeyeceği, bu tarihten sonraki döneme ilişkin olarak ise taşınmazın idarenin izni dışında kullanıldığı ve davacının fuzuli şagil olduğunun anlaşıldığından bahisle 26/11/2007-07/07/2009 tarihleri arasındaki dönem için 13.457,81 TL ecrimisil hesaplandığı, bu nedenle dava konusu ihbarnamelerin 113.751,75 TL’lik kısmı yönünden işlemin iptaline, 13.457,81 TL’lik kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemlerin hukuka ve usule uygun olduğu, idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği, bilirkişinin ecrimisili hesaplarken muhtesatı dikkate almadığı ileri sürülmektedir.
Davacı yanında davaya katılan müdahil tarafından, taşınmazın protokolle İstanbul Büyükşehir Belediyesine tahsis edildiği, fahiş oranda ecrimisil istenildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından, davacı yanında müdahilin temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Davacı ve davacı yanında davaya katılan müdahil tarafından cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacı yanında davaya katılan müdahilin temyiz istemi yönünden yapılan değerlendirme;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin atıf yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, “Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’i müdahil olarak davada yer alabilir.” hükmüne yer verilmiş; “Fer’î müdahilin durumu” başlıklı 68. maddesinde, müdahale talebinin kabulü halinde müdahilin, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebileceği; müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği öngörülmüş, 69. maddesinde, “Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir.” kuralı yer almıştır.
Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca, davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan ve ancak yanında davaya katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahilin, yanında davaya katıldığı tarafın isteminden farklı bir istemde bulunmasına hukuken imkan bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı ve davacı yanında davaya katılan müdahil tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, söz konusu kararın davacı tarafından temyiz edilmemiş olması ve müdahilin tek başına bu yönde bir talepte bulunmasının mümkün olmaması sebebiyle temyiz isteminin incelenmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden yapılan değerlendirme;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACI YANINDA MÜDAHİLİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2-DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
3. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.