Danıştay Kararı 2. Daire 2021/1059 E. 2023/132 K. 12.01.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1059 E.  ,  2023/132 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1059
Karar No : 2023/132

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU : 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından;
1-25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının,
2- Sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin,
3- 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in
a- 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin,
b- 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin,
c- 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin,
ç- 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi…” ibaresinin,
d- 26. maddesinin 3. fıkrasının,
e- 28. maddesinin,
f- 29. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin,
g- 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “….sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…ve sözlü…” ibarelerinin,
ğ- 31. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin başlangıcındaki “Yazılı…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…maddi hata bulunduğu iddiasıyla…” ibarelerinin,
h- 31. maddesinin 2. fıkrasındaki “…maddi hata olup olmadığını…” ve “…bir gün…” ibarelerinin,
ı- 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “..sözlü…” ibaresinin,
i- 33. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde iki yerde geçen “…ve sözlü…” ibarelerinin,
j- 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin,
k- 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali ve
4- Yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının ödenmesine,
5- 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”…ve sözlü…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yer alan düzenlemelerin nesnel değerlendirme yapmayı ortadan kaldırdığı, sözlü sınav için iki ayrı komisyon oluşturulduğu, komisyonlara göre farklı uygulamaların olduğu, eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, Yönetmelik’in 28. maddesinde yer alan kriterlerin objektif, denetlenebilir ve ölçülebilir kriterler olmadığı, idarenin tarafsız değerlendirme yapma sorumluluğunun ortadan kaldırdığı, Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemenin Kanun’a aykırı olduğu, sözlü sınava öncelik ve üstünlük tanındığı, objektif nitelikteki yazılı sınavın işlevsiz ve anlamsız hale geldiği, soruların ve cevaplarının tutanakla kayıt altına alınmadığı, değerlendirme puanlarının gerekçeli olarak açıklanmadığı, sözlü sınavla personelin geçmişinin, liyakati ve yeterliliğinin değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
Cumhurbaşkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.

İçişleri Bakanlığı tarafından; Kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca sınavların belirli bir zaman aralığında gerçekleştirilmesi gerektiği, binlerce personelin tek bir komisyon tarafından sözlü sınava tabi tutulmasının ve işlemlerin zamanında tamamlanmasının mümkün olmayacağı, bu nedenle personel sayısı da dikkate alınarak ihtiyaç halinde idareye birden fazla komisyon oluşturma yetkisi verildiği, Yasaya göre idarenin yazılı ve sözlü yapmak zorunda olduğu, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine bir düzenleme getirdiği ve yazılı sınavın tamamlayıcısı olduğu, Yönetmelikte sözlü sınav için objektif kriterler belirlendiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın gerektiği savunulmaktadır.

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından; sözlü sınavında barajın aday lehine düşük tutulduğu, 50 puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, daha fazla katılımı sağlamak, objektiflik ve hakkaniyet açısından makul olduğu, sözlü sınava girenlere önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle sınavların icra edildiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Terfi edecek personelin seçilmesi için kullanılacak yöntemlerden birinin sözlü sınav olarak belirlenmesinde ve bu sınavın ilke, yöntem ve usullerinin belirlenmesinin idareye bırakılmasında Anayasa’da yer alan kamu yararı ve hukuk güvenliği ilkelerine aykırılık bulunmadığı, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “ve sözlü” ibaresinde, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinde, 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinde, 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “..sözlü…” ibaresinde, 33. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde geçen “…ve sözlü…” ibaresinde ve 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ve sözlü” ibaresinde hukuka aykırılık bulunmadığından bu kısımlar yönünden davanın reddi gerektiği, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek olmadığı, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede ilgili Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek olmadığı düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 3. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. Sınıf Emniyet Müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin; 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin; 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin; 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi…” ibaresinin; 26. maddesinin 3. fıkrasının; 28. maddesinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “….sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…ve sözlü…” ibarelerinin; 31. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin başlangıcındaki “Yazılı…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…maddi hata bulunduğu iddiasıyla…” ibarelerinin; 31. maddesinin 2. fıkrasındaki “…maddi hata olup olmadığını…” ve “…bir gün…” ibarelerinin; 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “..sözlü…” ibaresinin; 33. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde iki yerde geçen “…ve sözlü…” ibarelerinin; 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin ve 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali ile bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı bütün hak ve maddi kayıplarının iadesine, ayrıca dava konusu işlemlere dayanak gösterilen 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”…ve sözlü…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası yerinde görülmemiştir.
Anayasa’nın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin; 4. fıkrasında; “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü, 11. fıkrasının (c) bendinde; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, “Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü, 18. fıkrasında da, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Anılan Kanun maddesine dayanılarak hazırlanan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin ”Kurul gündemine alınma şartları” başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile, Polis amirlerinin üst rütbeye terfiinin Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülebilmesi için; bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı sayılması şartı getirilmiştir. Dava konusu yönetmeliğin ”Kurullara hazırlık ve toplanma zamanı” başlıklı 21. Maddesinin (1) fıkrasının (a) bendinde; Genel Müdürlük Personel Dairesi Başkanlığı tarafından; Yıl içinde terfi edecek polis amirlerinin sicili, adı, soyadı, rütbesi, grubu, bulundukları rütbedeki bekleme sürelerinin, bulunduğu rütbe ve üst rütbeye terfi tarihlerinin, performans değerlendirme puanlarının ortalamasının, bulunduğu rütbedeki cezaları, başarı ve üstün başarı belgelerinin, rütbede değerlendirilmeyecek süre ve sebeplerinin, yazılı ve sözlü sınav sonuçlarının, yöneticilik ile ilgili hizmetiçi eğitim başarı durumlarının ve liyakate esas alınacak diğer bilgi ve belgelerin ilgili değerlendirme kuruluna sunulacağı hükme bağlanmıştır. Sınavların yürütülmesi başlıklı 25. madde de ise; Yazılı ve sözlü sınavların yapılması, soruların basımının, dağıtımının, saklanmasının ve komisyonların sekretarya iş ve işlemlerinin Polis Akademisi Başkanlığınca yürütüleceği hususuna yer verilmiş, Belgelerin saklanması başlıklı 32. maddesinin (1) fıkrasında ise; yazılı sınav cevap kağıtlarının, sözlü sınav sonucunda düzenlenen tutanaklar ile sınav soru kitapçıklarının ve sınavla ilgili diğer her türlü evrakın, üç yıl süreyle saklanacağı, Ancak, dava konusu olan sınav evrakının, yargı kararı kesinleşinceye kadar muhafaza edileceği kurala bağlanmış olup, Mazereti sebebiyle sınava katılamama başlıklı 33.maddenin 1. fıkrasında ise; sınava çağrılmalarına rağmen; yurtdışı misyon koruma, yurtdışı eğitim, yurtdışı kurs ve diğer yurtdışı görevler ile sağlık mazeretleri sebebiyle yazılı ve sözlü sınavlara giremeyenlerin, mazeretinin bitimini müteakip açılacak ilk yazılı ve sözlü sınava iştirak ettirileceği, bu sınavlarda başarılı olup da üst rütbeye terfiine karar verilenlerin rütbe terfi tarihinin emsalleri gibi değerlendirileceği, ancak bu durumun geriye yönelik olarak herhangi bir mali hak doğurmayacağı kurala bağlanmış, yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitime katılacaklara ilişkin 34.maddenin 1.fıkrasında da; yapılan yazılı ve sözlü sınavlar sonucunda başarılı olan rütbeli personelin yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitime alınacağı hükmü yer almıştır.
Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav şartının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca, kurullarda personelin üst rütbeye terfisinin görüşülebilmesi için aranan şartlardan birisi olduğu dikkate alındığında, iptali istenen ibarelerin üst norm olan 3201 sayılı Kanunda yer alan düzenlemeye uygun olduğu görüldüğünden, yönetmeliğin, 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin; 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin; 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin; 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “..sözlü…” ibaresinin; 33. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde iki yerde geçen “…ve sözlü…” ibarelerinin; 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinde yasaya ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.

Sözkonusu Yönetmelikte değişiklik yapan 05.05.2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile dava konusu Yönetmeliğin 28. Maddesinin 1. ve 3. fıkraları değiştirilerek yeniden düzenlenmiş, 29. maddesinin 1. fıkrası da yürürlükten kaldırılmış olduğundan anılan düzenlemelere ilişkin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. Sınıf Emniyet Müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ile sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin iptali istemlerinin incelenmesi için olay tarihindeki dava konusu düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir.

Anılan Yönetmeliğin “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” kuralına yer verilmiş, aynı maddenin değişiklikten önceki haliyle 3. fıkrasında, “Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli; a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği, b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti, c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği, d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri, konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Söz konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin, Danıştay 5. Dairesince verilen 20.06.2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararla hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, aynı maddenin 3. fıkrasının a, b, c, ç ve d bentleri de Danıştay 5. Dairesince verilen 14.02.2019 tarih, E:2016/21942, K:2019/1165 sayılı kararla eksik düzenleme nedeniyle hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Davaya konu Yönetmeliğin “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı mülga 29. maddesinin 1. fıkrasında, başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması koşula bağlanmıştır.
Bu maddede, yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınava ilişkin maddede yer alan ibarelerin 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması koşuluna uygun olduğu anlaşıldığından 29. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “….sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…ve sözlü…” ibarelerinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda her ne kadar 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “… sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” şeklindeki düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamakta ise de, anılan Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresi ile 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasının hukuka aykırılığının Danıştay 5. Dairesinin anılan kararlarıyla tespit edilmiş olması karşısında söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde, anılan Yasa maddesinde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilemeyeceğinden yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında ve davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Ayrıca, hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edileceğinden, davacının sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin hukuka aykırılığının hüküm altına alınmasının sözlü sınavında başarılı olduğu ve bir üst rütbeye terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı gibi bir hak ve maddi kaybın varlığından söz etmek mümkün değildir.
Anılan Yönetmeliğin “Sözlü Sınav” başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrasında ise; Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.” hükmü yer almıştır.
3201 sayılı Kanunda, Emniyet hizmetlerinde liyakatın nasıl belirleneceği hususu düzenlenmiştir. 657 sayılı Kanunun “Kariyer” ve “Liyakat” ilkeleri gereği, kamu hizmetinin ehil kamu görevlileri eliyle yürütülmesi bir zorunluluk arz ettiğinden, sözlü sınavda ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapılmasının sağlanması bakımından komisyon görevlilerinin sınava giren personelden en az bir üst rütbede olması hizmet gereklerine uygun olduğundan sözkonusu düzenlemede hukuki aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin Sınav Komisyonlarının Teşkili başlıklı 26. maddesinde; İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebileceği; komisyonların emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşacağı, gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyelerinin de komisyon üyesi olarak görevlendirilebileceği kurala bağlanmıştır.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda, ilgili adaya yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan adayca soru kartı çekilmek suretiyle tespit edilecek olması ve ihtiyaca göre her bir rütbe için sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olması nedeniyle sınavın, makul sürede sonuçlandırılabilmesi için sınavın birden çok komisyon marifetiyle yürütülmesinin bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış olması karşısında birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yapılmasında hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu “Sınav sonuçlarına itiraz” başlıklı 31. maddesinde, “(1) Yazılı sınav sonuçlarına, maddi hata bulunduğu iddiasıyla neticelerin ilanından itibaren en geç yirmidört saat içinde Polis Akademisi Başkanlığında oluşturulan sınav komisyonlarına doğrudan veya bu komisyona gönderilmek üzere kadrosundaki birimine yazılı itirazda bulunulabilir.
(2) Sınav komisyonu, maddi hata olup olmadığını inceler ve sonucunu bir gün içinde duyurur.
” hükmüne yer almıştır.
Davacı, sözkonusu maddede; ilgililere sadece yazılı sınav sonuçlarına karşı itirazda bulunma hakkının tanındığını, sözlü sınav sonuçları için bu imkanın bulunmadığını ileri sürmekte ise de, idarenin takdir yetkisi dahilinde sadece yazılı sınav sonuçlarına yönelik getirilen itiraz yolu; yazılı sınavda oluşabilecek maddi hatalar yönünden oluşabilecek hak kayıplarının önlenmesi için dava açma hakkı öncesinde tanınan bir başvuru hakkı olmaktadır. Kaldı ki, yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına karşı yargı yoluna gidilebileceği gerçeği karşısında, sözlü sınav yönünden ilgililere itiraz hakkı tanınmamasına ilişkin düzenlemede hukuki aykırılık görülmemiştir.
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin “Rütbe terfi sınavı sonuçlarının geçerliliği” başlıklı 38. Maddesinin (2). Fıkrasında ise; ”Sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar nedeniyle geçmişe dönük olarak rütbe terfii hakkı kazanan personelin, terfi edilecek rütbe için önceki yıllarda yazılı ve sözlü sınavlarda aldığı puanlar ve yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimi geçerli kabul edilir.” hükmü yer almıştır.
Sözkonusu düzenlemenin, bir üst rütbeye terfi etmek için yetkili değerlendirme kurulu gündemine alınan ve kurul tarafından liyakatli olduğu değerlendirilen, kadrosuzluk sebebiyle terfi edemeyen personelin yada sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar bakımından yargı kararlarının uygulanması ve kararlara konu ilgililerin mağduriyetlerinin önlenmesine yönelik olarak getirildiği anlaşıldığından, anılan düzenlemenin hizmet gereklerine uygun olduğu, hukuki aykırılığının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Davanın 10.05.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. ve 3. fıkraları ile 29. maddesinin 1. fıkrası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. Sınıf Emniyet Müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline, davacının diğer istemlerinin reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı, 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 87,50 puan almıştır. Rütbe terfi sözlü sınavında ise 40 puan verilerek başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından; 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının, sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin, 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin, 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi…” ibaresinin, 26. maddesinin 3. fıkrasının, 28. maddesinin, 29. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin, 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “….sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…ve sözlü…” ibarelerinin, 31. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin başlangıcındaki “Yazılı…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…maddi hata bulunduğu iddiasıyla…” ibarelerinin, 31. maddesinin 2. fıkrasındaki “…maddi hata olup olmadığını…” ve “…bir gün…” ibarelerinin, 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “..sözlü…” ibaresinin, 33. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde iki yerde geçen “…ve sözlü…” ibarelerinin, 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin, 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali ve yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının ödenmesine, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”…ve sözlü…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
ANAYASA’YA AYKIRILIK İDDİASININ İNCELENMESİ:
Davacı tarafından; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan “sözlü sınavda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de terfi edecek personelin seçilmesi için kullanılacak yöntemlerden birinin sözlü sınav olarak belirlenmesinde ve bu sınavın ilke, yöntem ve usullerinin belirlenmesinin idareye bırakılmasında Anayasa’da yer alan kamu yararı ve hukuk güvenliği ilkelerine aykırılık bulunmadığından, Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.

I – DAVA KONUSU DÜZENLEMELERİN İNCELENMESİ:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “ve sözlü” ibaresinin, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin, 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin, 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “..sözlü…” ibaresinin, 33. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde geçen “…ve sözlü…” ibaresinin ve 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ve sözlü” ibaresinin incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Kurul gündemine alınma şartları” başlıklı 12. maddesinde, “(1) Polis amirlerinin üst rütbeye terfiinin Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbe için öngörülen bekleme süresinin tamamlanmış olması,
b) Bulunulan rütbede, kurul gündemine alındığı tarih itibarıyla son performans puanı da dahil olmak üzere, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması,
c) Bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı sayılması,
ç) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimde başarılı olunması,
d) Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğünden Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi etmek için zorunlu ikinci bölge hizmetinin en az bir kez yapılmış veya halen bu bölge hizmetinin ifa ediliyor olması, şarttır.
(2) 6/8/1992 tarihli ve 92/3393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinin yedinci fıkrası kapsamına girenler için birinci fıkranın (d) bendinde yer alan şart aranmaz.” kuralı yer almıştır.
Anayasa’nın 124. maddesi ile idarelere, kamu hizmetinin daha etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda yönetmelik çıkarma ve bu yönetmeliklerde değişiklikler yapabilme yetkisinin verilmiş olduğu ve bu yönetmeliklerin Anayasa, yasa, tüzük ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler içermemesi ve öngörülen biçim ve yetki koşullarına uyularak çıkarılması dışında, söz konusu düzenleme yetkisinin kullanılmasında kamu hukuku yönünden herhangi bir engel bulunmadığı açıktır.
Dava konusu Yönetmelik’te ilgililerin terfi değerlendirmesine tabi tutulabilmeleri için sözlü sınavda başarılı olma şartının arandığı görülmektedir. Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınavda başarılı olma şartının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca, kurullarda personelin üst rütbeye terfisinin görüşülebilmesi için aranan şartlardan birisi olduğu dikkate alındığında,yukarıda yer verilen hükümlerde yer alan “ve sözlü” ibaresinin üst norm olan 3201 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeye uygun olduğu görülmektedir.
Bu durumda, Yönetmelik’in 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “ve sözlü” ibaresinde, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinde, 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinde, 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “..sözlü…” ibaresinde, 33. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde geçen “…ve sözlü…” ibaresinde ve 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ve sözlü” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi…” ibaresinin ve 3. fıkrasının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.
” kuralına yer verilmiştir.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi…” ibaresinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, sınav komisyonlarının, en üst polis amiri rütbesi olan emniyet müdürü başkanlığında, emniyet teşkilatının iç işleyişini ve mevzuatı bilen emniyet teşkilatı mensuplarından oluşturulduğu ve personelin yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılacak sınavlarda yeteri kadar öğretim üyesinin sınav komisyonlarında görevlendirilmesine imkan sağlandığı dikkate alındığında, sınav komisyon üyelerinin oluşumunda sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı herhangi bir durumun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki, Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlenmesinin de bu amaca hizmet ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 11. ve 18. fıkralarının verdiği yetkiye dayanılarak sözlü sınav komisyonlarının oluşumuna ilişkin düzenleme getiren Yönetmelik’in 26. maddesinin 3. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

28. maddesinin incelenmesi:
28. maddesinin 1. ve 3. fıkralarının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.” kuralına yer verilmiş olup, Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla anılan düzenlemede yer alan “Yazılı sınava giren adaylar, …” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede ilgili Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, anılan düzenleme yönünden bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

28. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrasında, “Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan düzenlemede sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyelerinin sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorunda olduğu kuralına yer verildiği, söz konusu düzenleme uyarınca sözlü sınava çağrılan adayların yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılan sınavda görevlendirilen personelin sınava girenlere göre daha üst rütbede olmasının, sınava girecek personelin objektif değerlendirilmesi bakımından memur güvencesine hizmet ettiği gibi değerlendirmeyi yapacak personel açısından da kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, idarenin 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca kendisine verilmiş olan sözlü sınav yapma görev ve yetkisini yerine getirebilmesi amacıyla anılan Kanun’a uygun olarak yönetmelikle düzenleme yapma konusunda takdir yetkisi bulunmakta olup, bu kapsamda söz konusu yönetmelik hükmü ile sınava girenlere göre daha üst rütbedeki kişilerin sınavda görevlendirilmesi öngörülmek suretiyle takdir yetkisinin objektiflik ilkesine uygun olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle, Yönetmelik’in 28. maddesinin 2. fıkrasında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

29. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin ve 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “….sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…ve sözlü…” ibarelerinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

31. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin başlangıcındaki “Yazılı…” ve “…maddi hata bulunduğu iddiasıyla…” ibareleri ile aynı maddenin 2. fıkrasındaki “…maddi hata olup olmadığını…” ve “…bir gün…” ibarelerinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav sonuçlarına itiraz” başlıklı 31. maddesinde, “(1) Yazılı sınav sonuçlarına, maddi hata bulunduğu iddiasıyla neticelerin ilanından itibaren en geç yirmidört saat içinde Polis Akademisi Başkanlığında oluşturulan sınav komisyonlarına doğrudan veya bu komisyona gönderilmek üzere kadrosundaki birimine yazılı itirazda bulunulabilir.
(2) Sınav komisyonu, maddi hata olup olmadığını inceler ve sonucunu bir gün içinde duyurur.
” kuralına yer verilmiştir.
İdarenin takdir yetkisini kullanarak sadece yazılı sınav sonuçlarına yönelik olarak getirdiği itiraz yolunun, yazılı sınavdaki maddi hatalar nedeniyle meydana gelebilecek hak kayıplarının önüne geçilebilmesi bakımından ilgililere dava açma hakkı öncesinde tanınmış bir başvuru yolu olarak öngörülmüş olması, ayrıca yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına karşı yargı yolunun da açık olması karşısında, sözlü sınav yönünden ilgililere itiraz hakkı tanınmaması yönünden Yönetmelik’in 31. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin başlangıcındaki “Yazılı…” ve “…maddi hata bulunduğu iddiasıyla…” ibareleri ile aynı maddenin 2. fıkrasındaki “…maddi hata olup olmadığını…” ve “…bir gün…” ibarelerinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

38. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Rütbe terfi sınavı sonuçlarının geçerliliği” başlıklı 38. maddesinin 2. fıkrasında, “Sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar nedeniyle geçmişe dönük olarak rütbe terfi hakkı kazanan personelin, terfi edilecek rütbe için önceki yıllarda yazılı ve sözlü sınavlarda aldığı puanlar ve yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimi geçerli kabul edilir.” kuralı yer almakta olup, Yönetmelik’in 38. maddesinin, 28/05/2020 günlü, 31138 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27/05/2020 günlü, 2581 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 16. maddesiyle tamamen değiştirildiği görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

II – DAVACININ RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVINDA BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
Dava konusu sözlü sınav işleminin dayanağı olan 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar,” ibaresinin “…3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede yukarıda alıntısı yapılan Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle; Yönetmelik’in 28. maddesinin 3. fıkrasının ise “…dava konusu Yönetmelik’in dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmelik’in 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 günlü, E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 günlü, E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile hukuka aykırılığı tespit edilerek iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

III – 25-29 HAZİRAN 2015 TARİHLERİ ARASINDA 3. SINIF EMNİYET MÜDÜRLERİNE YÖNELİK YAPILAN RÜTBE TERFİ SÖZLÜ SINAVLARININ İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Danıştay Beşinci Dairesinin 23/11/2020 günlü, E:2016/23694, K:2020/5343 sayılı kararıyla 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/06/2022 günlü, E:2021/1509, K:2022/2176 sayılı kararıyla onandığı ve iptal kararının kesinleştiği görüldüğünden, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali istemine ilişkin olarak bu davada yeniden bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

IV – DAVACININ YOKSUN KALDIĞI ÖZLÜK VE PARASAL HAKLARIN ÖDENMESİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
Davacının sözlü sınavda başarısız sayılması işleminin hukuka aykırı olduğuna ilişkin yukarıda yer verilen gerekçemizin davacının sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmayıp, yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle bu aşamada davacının maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine hükmedilmesi istemine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “ve sözlü” ibaresinin, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin ve 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin, 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi…” ibaresinin ve 3. fıkrasının, 28. maddesinin 2. fıkrasının, 31. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin başlangıcındaki “Yazılı…” ve aynı cümlede sonrasında gelen ” …maddi hata bulunduğu iddiasıyla…” ibarelerinin 31. maddesinin 2. fıkrasındaki “…maddi hata olup olmadığını…” ve “…bir gün…” ibarelerinin, 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “..sözlü…” ibaresinin, 33. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde geçen “…ve sözlü…” ibarelerinin, 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ve sözlü” ibaresinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. Anılan Yönetmelik’in 28. maddesinin 1. ve 3. fıkralarının iptali istemine ilişkin olarak oybirliğiyle, 29. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin ve 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “….sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla…” ve aynı cümlede sonrasında gelen “…ve sözlü…” ibarelerinin ve 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak oyçokluğuyla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3. 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının iptali ile davacının rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle,
4. Davacının bir üst rütbeye terfi için katıldığı sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin İPTALİNE oybirliğiyle,
5. Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen iptal, kısmen dava ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü yer alan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne verilmesine, …TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,

7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 12/01/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrası ile aynı fıkranın 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresi ile 38. maddesinin 2. fıkrasının hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemelerin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenlemeler bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısımlarına katılmıyorum.