Danıştay Kararı 2. Daire 2021/1027 E. 2023/133 K. 12.01.2023 T.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1027 E.  ,  2023/133 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1027
Karar No : 2023/133

DAVACI : … vasisi …

DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından;
1- 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi edebilmesi için sınava tabi tutulmasına ilişkin işlemin
2- Rütbelerde bekleme sürelerini aşan sürelerinin terfi intibaklarında değerlendirilerek 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin
3- 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in
a- 15. maddesinin 2. fıkrasının,
b- 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının,
c- 29. maddesinin 1. fırkasının,
ç- 31. maddesinin ve
d- 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali ile
4- 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 12. fıkrasının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından; Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yer alan düzenlemelerin nesnel değerlendirme yapmayı ortadan kaldırdığı, sözlü sınav için iki ayrı komisyon oluşturulduğu, komisyonlara göre farklı uygulamaların olduğu, eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemenin Kanun’a aykırı olduğu, sözlü sınava öncelik ve üstünlük tanındığı, objektif nitelikteki yazılı sınavın işlevsiz ve anlamsız hale geldiği, sözlü sınavların sesli ve görüntülü kaydının yapılmadığı, soruların ve cevaplarının tutanakla kayıt altına alınmadığı, sınav komisyonu üyelerinin değerlendirme puanlarının gerekçeli olarak açıklanmadığı, sözlü sınavla personelin geçmişinin, liyakati ve yeterliliğinin değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğu, yazılı sınava itiraz hakkı tanınırken sözlü sınava tanınmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI :
Cumhurbaşkanlığı (kapatılan Başbakanlık) ve İçişleri Bakanlığı tarafından; Kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca sınavların belirli bir zaman aralığında gerçekleştirilmesi gerektiği, binlerce personelin tek bir komisyon tarafından sözlü sınava tabi tutulmasının ve işlemlerin zamanında tamamlanmasının mümkün olmayacağı, bu nedenle personel sayısı da dikkate alınarak ihtiyaç halinde idareye birden fazla komisyon oluşturma yetkisi verildiği, Yasaya göre idarenin yazılı ve sözlü yapmak zorunda olduğu, sözlü sınavın tek başına belirleyici olmadığı, adayların lehine bir düzenleme getirdiği ve yazılı sınavın tamamlayıcısı olduğu, Yönetmelikte sözlü sınav için objektif kriterler belirlendiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın gerektiği savunulmaktadır.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından; sözlü sınavında barajın aday lehine düşük tutulduğu, 50 puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, daha fazla katılımı sağlamak, objektiflik ve hakkaniyet açısından makul olduğu, sözlü sınava girenlere önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle sınavların icra edildiği, dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. ve 3. fıkraları ile 31. maddesi yönünden davanın reddine, diğer istemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Kamu hizmetinin etkin ve verimli şekilde yürütülebilmesi için gerekli önlemleri almakla ve bu kapsamda emniyet personelinin rütbe terfilerini kurala bağlama, kadro açıklarını kapatma, vatandaşın kamu hizmetlerinden yararlanma hakkını korurken liyakatli personeli göreve getirme, buna göre planlar yaparak kanunlara uygun genel düzenleyici işlemler ihdas etme ile yükümlü olan idarenin; emniyet hizmetlerini etkin kılmak amacıyla düzenlemiş olduğu Rütbe Terfilerine ve Değerlendirme Kurullarına İlişkin Yönetmelikte ve davacıyı sınava tabi tutma ile terfi ettirmeme işlemlerinde hukuka, hizmet gereklerine ve üst normlara aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı, 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken 2015 yılında bir üst rütbeye terfi için katıldığı rütbe terfi yazılı sınavında 87,50 puan almıştır. Rütbe terfi sözlü sınavına katılmış ve tarafına 40 puan verilerek başarısız sayılmıştır.
Bunun üzerine 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından; 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi edebilmesi için sınava tabi tutulmasına ilişkin işlemin, rütbelerde bekleme sürelerini aşan sürelerinin terfi intibaklarında değerlendirilerek 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 15. maddesinin 2. fıkrasının, 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 29. maddesinin 1. fırkasının, 31. maddesinin ve 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 12. fıkrasının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 124. maddesinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin -davanın açıldığı tarihteki haliyle- 11. fıkrasında, “Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilik ile ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
şarttır.”;
12. fıkrasında, “İkinci Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde en az bekleme süresini tamamlayanlar, terfien Birinci Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde ikinci meslek derecesi karşılığı görev unvanlarına atanabilirler.”,
18. fıkrasında, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”,
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun Geçici 26. maddesinde “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce atanan polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemleri aşağıdaki hükümler çerçevesinde yürütülür.
(Değişik: 6/12/2019 – 7196/9 md.) Polis amirlerinden en az dört yıllık fakülte ve yüksek okullardan mezun olanlar (A), komiser yardımcılığı kursunu başarıyla bitirmiş olan diğer amirler (B) grubunu oluşturur.
Polis amirlerinin, rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri rütbe sırası ile aşağıda gösterilmiştir.
RÜTBELER MESLEK DERECELERİ EN AZ BEKLEME SÜRELERİ
(A) (B)
Komiser Yardımcısı 9 4 6
Komiser 8 4 6
Başkomiser 7 3 Yaş Haddi
Emniyet Amiri 6 3
Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü 5 2
Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürü 4 2
İkinci Sınıf Emniyet Müdürü 3 2
Birinci Sınıf Emniyet Müdürü 2 2
Birinci Sınıf Emniyet Müdürü 1 Yaş Haddi
Sınıf Üstü Emniyet Müdürü Derece Üstü Yaş Haddi
(Değişik: 6/12/2019 – 7196/9 md.) (B) grubu polis amirlerinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten önce en az dört yıllık yükseköğretim kurumunu bitirenlerin (A) grubuna geçişleri bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, daha sonra bitirenlerin (A) grubuna geçişleri ise mezuniyet tarihleri itibarıyla sağlanır ve bulundukları rütbedeki zorunlu en az bekleme süreleri (A) grubuna göre hesaplanır. Bu şekilde (A) grubuna geçenlerin bulundukları rütbede (A) grubu polis amirleri için belirlenen süreden fazla çalışmış olmaları geriye yönelik olarak herhangi bir hak doğurmaz.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanun’a dayanılarak Bakanlar Kurulunun 2015/7685 sayılı kararıyla kabul edilen ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in -davanın açıldığı tarihteki haliyle-
“Kurul gündemine alınma şartları” başlıklı 12. maddesinde, “(1) Polis amirlerinin üst rütbeye terfiinin Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbe için öngörülen bekleme süresinin tamamlanmış olması,
b) Bulunulan rütbede, kurul gündemine alındığı tarih itibarıyla son performans puanı da dahil olmak üzere, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması,
c) Bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı sayılması,
ç) Polis Akdemisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimde başarılı olunması,
d) Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğünden Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi etmek için zorunlu ikinci bölge hizmetinin en az bir kez yapılmış veya halen bu bölge hizmetinin ifa ediliyor olması,
şarttır.
(2) 6/8/1992 tarihli ve 92/3393 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinin yedinci fıkrası kapsamına girenler için birinci fıkranın (d) bendinde yer alan şart aranmaz.”;
“Rütbe terfi zamanı” başlıklı 15. maddesinde, “(1) Polis amirlerinin rütbe terfileri, her yıl Haziran ayında topluca yapılır. Ancak kurulların yıl içinde birden fazla toplanması halinde terfiler toplantının yapıldığı ay sonunda yapılır.
(2) İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, en az bekleme süresini tamamlamaları halinde terfien Birinci Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde ikinci meslek derecesi karşılığı görev unvanlarına atanabilirler.”;
“Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.”;
“Sözlü sınav” başlıklı 28. maddesinde, “(1) Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
Konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir.”;
“Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinde; “(1) Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.
(2) Sınav sonuçları Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sayfasında duyurulur.” düzenlemeleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
ANAYASA’YA AYKIRILIK İDDİASININ İNCELENMESİ:
Davacı tarafından; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 12. fıkrasının Anayasa’da yer alan eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; Anayasa Mahkemesinin 07/02/2008 günlü, E:2005/38, K:2008/53 sayılı; 17/03/2011 günlü, E:2010/106, K:2011/55 sayılı kararlarında, “Anayasa’nın 10. maddesinde yer verilen eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.” gerekçelerine yer verildiği; aktarılan Anayasa Mahkemesi kararları ile birlikte değerlendirildiğinde söz konusu Kanun maddesiyle aynı hukuksal durumda bulunan kişilere farklı kurallarının uygulanmasının öngörülmediği, ayrım yapılmasının ve ayrımcılık tanınmasının söz konusu olmadığı, 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, birinci sınıf emniyet müdürü rütbesinde yer alması gereken kadro sayısını emniyet hizmetleri sınıfına ait toplam kadro sayısının on binde 25’i ile sınırlanması neticesinde bu kadrolara yapılacak olan terfien atamaların idareye bırakılmasında Anayasa’da yer alan kamu yararı ve hukuk güvenliği ilkelerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.

I – DAVA KONUSU DÜZENLEMELERİN İNCELENMESİ:
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in;
15. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi :
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Rütbe terfi zamanı” başlıklı 15. maddesinin 2. fıkrasında ” İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, en az bekleme süresini tamamlamaları halinde terfien Birinci Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde ikinci meslek derecesi karşılığı görev unvanlarına atanabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasa’dan, tüzükler yürürlüğünü kanunlardan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve tüzüklerden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
Dava konusu düzenlemenin dayanağı olan Kanun hükmüyle aynı nitelikte olduğu, Kanun hükmüne aykırı veya bu hükmü değiştirecek nitelikte hususlar içermediği görülmektedir.
Bu itibarla, dayanağı Kanun hükmüyle aynı nitelikte olan, Kanun hükmüne aykırı veya bu hükmü değiştirecek nitelikte düzenleme getirmeyen emniyet hizmetinin gereklerine ve üst norm olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun (6638 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik) “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin aynı yöndeki amir hükmüne uygun olduğundan, anılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav komisyonlarının teşkili” başlıklı 26. maddesinde, “(1) Yazılı ve sözlü sınav komisyonları Genel Müdürün onayı ile belirlenir.
(2) İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir.
(3) Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir.
(4) Yazılı sınavlarda merkez ve taşra teşkilatından yeterli sayıda gözetmen ile sınavların yürütülmesine yardımcı olmak üzere personel görevlendirmesi yapılır.
” kuralına yer verilmiştir.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmelik’in 26. maddesinin 2. fıkrasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, sınav komisyonlarının, en üst polis amiri rütbesi olan emniyet müdürü başkanlığında, emniyet teşkilatının iç işleyişini ve mevzuatı bilen emniyet teşkilatı mensuplarından oluşturulduğu ve personelin yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılacak sınavlarda yeteri kadar öğretim üyesinin sınav komisyonlarında görevlendirilmesine imkan sağlandığı dikkate alındığında, sınav komisyon üyelerinin oluşumunda sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı herhangi bir durumun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki, Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlenmesinin de bu amaca hizmet ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinin 11 ve 18. fıkralarının verdiği yetkiye dayanılarak sözlü sınav komisyonlarının oluşumuna ilişkin düzenleme getiren Yönetmelik’in 26. maddesinin 3. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

29. maddesinin 1. fıkrasının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav listelerinin düzenlenmesi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; “Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır.” kuralı yer almakta olup, anılan düzenlemenin, 05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/04/2016 günlü, 2016/8770 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 2. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

31. maddesinin incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Sınav sonuçlarına itiraz” başlıklı 31. maddesinde, “(1) Yazılı sınav sonuçlarına, maddi hata bulunduğu iddiasıyla neticelerin ilanından itibaren en geç yirmidört saat içinde Polis Akademisi Başkanlığında oluşturulan sınav komisyonlarına doğrudan veya bu komisyona gönderilmek üzere kadrosundaki birimine yazılı itirazda bulunulabilir.
(2) Sınav komisyonu, maddi hata olup olmadığını inceler ve sonucunu bir gün içinde duyurur.
” kuralına yer verilmiştir.
İdarenin takdir yetkisini kullanarak sadece yazılı sınav sonuçlarına yönelik olarak getirdiği itiraz yolunun, yazılı sınavdaki maddi hatalar nedeniyle meydana gelebilecek hak kayıplarının önüne geçilebilmesi bakımından ilgililere dava açma hakkı öncesinde tanınmış bir başvuru yolu olarak öngörülmüş olması, ayrıca yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına karşı yargı yolunun da açık olması karşısında, sözlü sınav yönünden ilgililere itiraz hakkı tanınmaması yönünden Yönetmelik’in 31. maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

38. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi :
10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in “Rütbe terfi sınavı sonuçlarının geçerliliği” başlıklı 38. maddesinin 2. fıkrasında, “Sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar nedeniyle geçmişe dönük olarak rütbe terfi hakkı kazanan personelin, terfi edilecek rütbe için önceki yıllarda yazılı ve sözlü sınavlarda aldığı puanlar ve yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimi geçerli kabul edilir.” kuralı yer almakta olup, Yönetmelik’in 38. maddesinin, 28/05/2020 günlü, 31138 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27/05/2020 günlü, 2581 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 16. maddesiyle tamamen değiştirildiği görüldüğünden, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

II – RÜTBELERDE BEKLEME SÜRELERİNİ AŞAN SÜRELERİNİN TERFİ İNTİBAKLARINDA DEĞERLENDİRİLEREK 1. SINIF EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE TERFİ ETTİRİLMEMESİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ :
3201 sayılı Kanun’a 6638 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile eklenen geçici 26. madde ile (A) ve (B) grubu bekleme süreleri ile (B) grubundan (A) grubuna geçiş işlemleri düzenlenmiştir. Anılan düzenlemenin gerekçesinin Emniyet Teşkilatının bozulan kadro piramidini düzeltmek ve amirler arasındaki ayrımı gidermek amacıyla 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesinde yapılan değişikliğin kademeli olarak uygulanmasına olduğu belirtilmiş, belirlenen süreden fazla çalışmış olan personelin intibakına ve geriye yönelik hak istemine yönelik düzenlemeye gerekçede ve Kanun metninde yer verilmemiştir.
Bu itibarla, davacının rütbelerde bekleme sürelerini aşan sürelerinin terfi intibaklarında değerlendirilerek 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

III – 3. SINIF EMNİYET MÜDÜRÜ RÜTBESİNE TERFİ EDEBİLMESİ İÇİN SINAVA TABİ TUTULMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İNCELENMESİ :
Davanın açıldığı tarihte, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun “Terfi ve Atama” başlıklı 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde personelin rütbe terfiinin kurullarda görüşülebilmesi için Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması şartına yer verilmiştir.
3201 sayılı Kanun’da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak “yazılı sınavda başarılı olma” şartının aranması karşısında, davacının yazılı sınava tabi olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 15. maddesinin 2. fıkrası, 26. maddesinin 2. ve 3. fıkraları ile 31. maddesinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. Anılan Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrası ile 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemine ilişkin olarak oyçokluğuyla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3. Rütbelerde bekleme sürelerini aşan sürelerinin terfi intibaklarında değerlendirilerek 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesine ilişkin işlem ile 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi edebilmesi için sınava tabi tutulmasına ilişkin işlemin ilişkin işlemin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
4. Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü yer alan ve davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; diğer yarısı olan …-TL’nin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, yargılamanın devamı sırasında davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan …-TL posta giderinin davacıdan tahsili için kararın kesinleşmesinden sonra müzekkere yazılmasına, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 12/01/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının “hukuka uygunluk” olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresi ile 38. maddesinin 2. fıkrasının hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen düzenlemelerin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle kaldırılması nedeniyle anılan düzenlemeler bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısımlarına katılmıyorum.